12

720 87 44
                                    


Taehyung?

Tepki bile veremeyen bedenim Jimine öyle bir bakışlar atıyordu ki... Jimin cidden bitmişti. Zaten en başından belliydi bir şeyler karıştırdığı ancak Taehyung benim içinde sürprizdi.

"bu angutun burada ne işi var?"

Yönelttiğim soru Taehyung 'u şaşırtmıştı açıkçası. Ona attığım delici bakışları mislince bana geri döndürüyordu.Ya orada Onur olacaktı, ben onunla flörtleşecektim, bunun burada ne işi var.

"Jimin ve köleleri"

Jin Hyung'un hiç beklemediğim hamlesi herkesin gülmesine sebep oldu. Of cidden Jimin senin ben amına koyayım ya!"Otobüs kalkacak şimdi, Jimin hazretlerini uğurlamanız bittiyse gidin." dedim özellikle Taehyung'un gözlerine bakarak.

"Onu uğurlamaya gelmedik ki" Taehyung'un yüzündeki piçlik sırıtışı ile, iki insan tarafından bütün eşyalarımızın aniden otobüsten çıkıp, yanındaki siyah arabaya taşınmasıyla gözlerim fal tası gibi açıldı."Ne oluyor be!"

Hızla taşıyan insanların yanına koşacakken, beni durduran kişi bilin bakalım hangi yer cücesi oldu

JİMİN.

"Ya sikerim noluyor!" Hoseok duruma el atar atmaz bende alev topu gibi olan suratımı tekrardan Taehyung'a çevirdim. İçerde Onur vardı, belki de yan yana oturacaktık onunla ama bu iki dingil engelliyordu benim aşkımı. "Haklı amk bir durun neden esyalarımız taşınıyor." dedi hoseoka kol atan Jack.

"Aa jack bey biz bacanaklarız neden böyle yapıyorsun yaw."

Allahım, şu an öyle bir istiyorumki karşımdaki afganistandan çıkmış yerli mültecinin boğazını sıka sıka acı çektirmek ama... neyse. "Hah?" Doğal olarak jack'te şaşırmıştı bu duruma ama çaktırmadı. Bacanakmış al götüne sok sen bacanağı!

"Hadi gidelim o zaman." Yoongi dedikleri herifte arabanın yanına giderken her şeyin aşırı hızlı ilerlemesi beni çokca geriyordu. Gözlerimle bir süre Jimin'e öldürücü bakışlar attıktan sonra beni kolumdan tuttuğu gibi siyah arabaya doğru ilerlemeye başladı.

"Şaka yapıyor olmalısın Jimin yoksa sonuçlarına fena katlanırsın." bende onun kolunu parçalarmışçasına tutarken onun tek yaptığı yüzünü buruşturmaktı. "Yoongi aşkına rahat dur be!" Ani bir hareketimle kolumu Jiminden kurtardığım gibi otobüse doğru yola koyuldum.

"Eşyalarımı siz taşırsınız hadi bay!"
Onlar inatsa, ben daha da inattım. Oğlum jeon Jungkook duruyor karşınızda, ayık olcanız lan. Şu anda arabaya binmeyen tek kişi taehyung ben jimin ve yoongiydi. Ancak şahsen umrum dışı, ben otobüsle gidiyorum!

"Jungkook bin şu arabaya." Taehyung hızlı ama tempolu adımlarını bana doğru sunarken az önceki sırıtışı gibi bende gülmeye başladım. "Siz gidin işte, kocaman araba."

Tam otobüsün merdivenlerine bir adım atacakken, bileğimde hissettiğim dokuyla tam olarak bedenen Taehgung'a dönüverdim. Bir basamak yukarıda olmama rağmen benden uzun kalıyordu. "Adam gibi söyledim kardeşim, illaha adamı çileden çıkaracaksın." Gözlerini gözlerime kenetleyen adamın sözlerine ithafen dilimi çıkarttım. Zırlamiyacaksın Taehyung.

Kolumu hızla yukarıya kaldırdığı eli, kalçamın altını kavradığı gibi hafif eğilmesiyle kendimi Taehyung 'un omzunda bulmam bir oldu. Hay anani sikiyim senin!

Bacak eklemlerime düşmemem için sıkıca kavradığı bileğini. Ben ise basit ve güçsüz hareketlerimle yalnızca Taehyung'u alt edeceğimi sanıyordum, ancak çoktan beni arabanın oraya götürmüştü bile.

"TAEHYUNG BIRAKSANA BENİ!"
Cırlamam onun sikinde bile değildi. Onun için gel deyince gelinecekti ve aklınca kendini patron sanıyordu, peh! maymun.

false ghost ☆ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin