5.3-Deniz Kokan Menekşe-

1K 104 24
                                    

Ormandaki Avcı'nın elli üçüncü bölümüne hoşgeldiniz umarım beğenirsiniz bol bol yorumlarınızı bekliyorum şimdiden iyi okumalar dilerim 💫

Yıllar Önce
İlahi Bakış Açısı

"Hadi ama Andrew! Babana şarap vermeyecek misin?" diyen sarhoş babasına baktı Andrew. Annesi yıllar önce ölmüştü. Annesi, babası olacak şerefsizi çok seviyordu. Ölmeden önce ise babasını Andrew'e emanet etmişti. Annesi o kadar güzel seviyordu ki babasını...

Ancak babası bu sevgiyi kesinlikle hak etmiyordu. Çünkü o aşağılık adam, evde yatan ve karısının kazandığı parayla içki alan ayyaşın tekiydi. Andrew annesini çok sevdiği için onun son istediğini yerine getirip babasına gözü gibi bakmıştı.

Her ne kadar ondan nefret etse de.

Ağzı açık bir şekilde yatan babasına baktı. Ve birkez daha midesi bulandı. Bu lanet adam geberse ne olacaktı sanki?

İçki içmek ve yatmak dışında hiçbir şey yapmıyordu bu lanet olası yaratık. Daha on yedi yaşında olmasına rağmen babasının içki parasını kazanmaya çalışıyordu. Bazıları hayata huzurlu atılırken, bazılarının hayatları daha doğmadan batıyordu. Andrew'in hayatı ise annesi öldükten sonra batmıştı. Aslında annesi, o lanet herifle evlendiği gün Andrew'in hayatı batmıştı. Annesi ölene kadar Andrew'in tek neşesi annesiydi ve o yıllar önce gitmişti.

Babasına son bir kez bakıp evden çıktı. Dalga sesleri kulaklarına doğru eserken nefes almaya çalıştı. Yine tanrıya isyan edecekti ki aklına annesinin gülüşü geldi ve sustu.

"Annem için." diye mırıldandı. "O bana emanet." derken denizin kenarına bağladığı gemisine geldi. Gemiye binmeden önce son kez arkasına dönüp ışığı yanan eve baktı. Bu küçük adada babasıyla tek başına yaşıyordu. Yıllar önce burada da başka vampirler vardı ancak onlar zamanla ölmüş bir tek ikisi kalmıştı.

Gemisine dönünce geminin köşesinden sızan gün batımındaki güneş ışığını görünce dudaklarının arasında sesli bir küfür çıktı.

Bu delik oldukça büyüktü ve bu gemiyle katiyen yolculuğa çıkamazdı. Gözlerini kapatıp derin nefes aldı.
"Sadece on yedi yaşındayım!" diye bağırdı. Gözlerini açıp gemiye bir tekme savurdu. "Sadece on yedi yaşındayım ve bu hayattan bıktım!" Gemi olduğu yerde sallanırken biraz daha açılan deliğe baktı.
"Şu lanet dünyaya neden geldim ki ben?"

Bu deliği önceki seferinde açmış olmalıydı. Önceki seferinde büyük bir fırtına çıkmıştı. Büyük ihtimalle o fırtınada boğuşurken bu delik açılmıştı.

Sinirli adımları ile eve gitti ve içeriden birkaç malzeme aldı. Elindeki ağır malzemelerle evden çıkarken babasının sesini duydu.
"Nerede şarabım!" Cevap vermeyerek kapıyı kapatırken kırık camdan tekrar sesini işitti. "Anca gemiye bin zaten." Hızlı hızlı yürüyordu ki tekrar lanet yaratığın sesini duydu.
"Şarabımı istiyorum! Irina olsaydı çoktan getirirdi!"

"Umarım o çok istediğin şarapta boğulursun Hanks!" diyerek geminin yanına koşarak gitti Andrew. Deliği kapatmak için uzanmıştı ki karanlığın hakim olduğu hava yüzünden gaz lambasını yakıp gemisini tamir etti.

Eskisi gibi sağlam olan gemisine baktı. Bu hayatta tek sevdiği şey gemisi ve annesiydi.

Yerdeki kılıçlarını aldı ve üzerine pelerinini giyip gemiye bindi. Para kazanmak için kötü işlere giren Andrew'in düşmanı çoktu. Bu yüzden kendini korumak zorundaydı.

Ormandaki Avcı 1: Vampir'in Aşkı (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now