19. Bölüm

26.6K 626 330
                                    


Sahra ile birbirimize baktık. Bunu ikimizde beklemiyorduk. Gerginlikle koltuğa geçip oturdum. Sahra elindeki teste bakıp yanıma geldi.

"Efsan bu nasıl olur? Sen o adamla gerçekten mi?" Sahra şaşkınlıkla bana baktı. Tırnaklarımı avucuma bastırıp başımı yere eğdim.

"Sahra bende böyle olacağını tahmin etmedim. Yani her seferinde önlem al-"

"Her seferinde mi? Efsan beni delirteceksin. O adama hadi bir kez güvendin. Daha sonrasını hiç mi düşünmedin? Atlas normal biri değil adam mafya karanlık işlerin içinde olan bir adam çocuğuna nasıl babalık yapsın." Sahra sinirle bana bakarken ona döndüm. Gözyaşlarım kendiliğinden akarken yanağımdaki gözyaşını parmağıyla sildi.

"Seni üzmek için söylemedim Efsan. Ama kendini düşünmüyorsan. Karnındaki çocuğu düşün. Büyüyeceği hayat çok tehlikeli."

"Atlas korur. Asla bir şey olmasına izin vermez."

"Peki kendisinden de aynı şekil koruyabilecek mi?" Sahra'nın sorduğu soruyla düşünmeye başladım. Sahra elimi tutup gülümseyerek bana baktı.

"Efsan gerçekten Atlas'ı tanıyor musun? Belki aşktan gözün kör oldu. Ama olanları görmüyor musun? Sence öfkesine yenik düşen bir adam ne kadar güvenilir olabilir?" Sahra'dan uzaklaşıp koltuktan kalktım. Düşündükçe çıkmaz bir sokağın ortasında yalnız kalmış gibi hissediyordum.

"Seviyorum Sahra. Lanet olsun ki çok seviyorum herşeye rağmen ondan kopamıyorum." Sahra'ya yaklaşıp önünde eğildim.

"Yanımda o olunca kendimi yuvamdaymışım gibi hissediyorum. Onsuz sakin bir hayat yaşamaktansa onunla tehlikeli bir hayat yaşamaya bile razıyım. Belki sana çok aptalca geliyor. Ama aşk bazen yapmam dediğini de yaptırıyor." Gözyaşlarıma engel olmadan hıçkıra hıçkıra ağladım.

Canım yanıyordu. Belkide böyle bir hayat çok yanlıştı. Ama ben Atlas olmadan yaşamak bile istemiyordum. Sahra saçlarımı okşayıp elimden sıkıca tutup yerden kaldırdı.

"Üzülme kardeşim. Ben hep yanındayım sen ne karar verirsen ver her zaman seninle olacağım. Bak bebeğini de düşün şimdi sen üzgün olursan o da üzülür." Sahra yanağımı okşarken ona sıkıca sarıldım.

"İyiki varsın."

"Sende canım." Sahra ile birbirimizden ayrılıp gözyaşlarımızı sildik. Bana ne kadar ağlama dese de kendisi de gizlice ağlamıştı.

"Peki Atlas'a ne zaman söyleyeceksin?" Sahra merakla bana bakarken bakışlarımı ondan çektim.

"Bilmiyorum Atlas çocuğu istemeyebilir."

"Niye istemeyecekmiş? Yaparken iyiydi şimdi de sorumluluğunu alacak. Yok öyle zevk alayım ama sorumluluk almayayım." Sahra sinirle konuşurken istemsizce güldüm. Sahra'da bana bakıp gülmeye başladı.

"Senin yine gerginlik mood online olmuş Sahra."

"Söz konusu o adam olunca benim mood hep açık kardeşim." Sahra'ya tebessümle baktım.

"Sahra bir şey daha söyleyeceğim."

"Ay dur üst üste haber almak bünyeme iyi gelmiyor. Valla şurada düşüp bayılacağım Efsan."

"Beni ölü biliyorlar." Söylediklerimle Sahra'nın yere düşmesi bir olmuştu. Korkarak yanına gittim.

"Sahra iyi misin? Korkutma beni." Sahra yarı açık gözlerle bana baktı.

"Yok sen en iyisi beni buraya göm. Çünkü ben birazdan kendi kendimi imha edeceğim. Ne demek öldü biliyorlar?" Sahra'nın koluna girip yerden kaldırarak koltuğa oturttum.

TAKINTI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin