19

535 62 103
                                    

Bu altılı çoktan kahvaltımızı yapmış, karaokeye gitmek için hazırlanıyorduk. Aşırı heyecanlı olmama rağmen, içimde bir şüphe vardı. Çünkü Taehyung'larin müzik zevki malum ortada yani.

Aslında buraları gezmekte çok istiyorum, bu yüzden modumu düşürmeyeceğim. Dün oldukça sohbet edip dertleştik Taehyung'la, ve bu beni oldukça rahatlattı.

"Ben hazırım." Jin oppam üzerine parfüm şişesini boca ederken, ben de mükemmel ötesi kombinime bakıyordum. Üzerimde siyah oversize bir kazak, içimde beyaz bir tişört altımda ise bershka'dan aldığım maviye yatkın baggy jeanım vardı. Giydiğim adidas kornlarimla aşırı iyi oluyordu bu kombin. Tabii evsiz oluyordum birazda, ama olsun.

"Hazırım bende." dedim Taehyung'un yanına giderken. Bir tek Jimin hazırlanamamıştı. Şaşırdık mı, hayır.

'Jimin düğüne mi gidiyorsun!" Yoongi Jimin'e bir laf çaktiğı sırada Jimin'de altta kalmadı tabii. "Düğünümüze hazırlanıyorum aşkım."

"Taehyung sana kuvvet uygulayan yer çekimini sikiyim.." diye söylendi. Bunları jimin duymuyordu, ayrıca Yoongi'de Jimin'den fazla haz etmiyordu, bunu öğrendim.

"Senden de piskopat bu amk şizofreni ya!" yakasını yelkeleyen Yoongi, Tsehyung'u güldürmeye yeterdi bile.

"Hazırım." odadan çıkan Jimin'ls hepimiz kaldığımız pansiyondan dişarıya çıkıp klasik arabaya bindik. Acaba Taehyung bu kadar parayı nereden buluyordu ya?

araştırılsın.

"O zaman biraz busan sokaklarını gezelim ne derisniz?" dedi Namjoon arabanin kilidini tek tuşla açarken. Arabayı dönüşümlu kullanıyorlardı, Jimin Yoongi'yi en arkaya atar atmaz bizde Taehyung 'la kaldık her zamanki gibi.

"Kılıflara falan bakalım ya." dedim kemerimi takarken. Herkes onaylayınca, hemen kafamı pencereye çevirip etrafı incelemeye başladım. Oldukça güzel sokaklardı, burada yaşayanlar ne kadar şanslı lan...

Araba durur durmaz altımızda inip ikişerli grup olarak dağıldık. Bunu isteyende Jimin'di yani, Yoongi manyağı ne beklersinki. Taehyung'la ara sokakları turlarken, gözüme çarpan falcıyla ikimizde duraksadık. ANANI SİKİYİM FALCİİİ

Taehyung'u kaptığım gibi içeriye dalarken Taehyung'un bana bakışları her şeyi açıklıyordu. "Ne yani, hiç falcıya gitmedinmi sen?" dedim sırıtarak. Anlaşılan gitmemişti, of nasıl böyle bir şeyden maruz kalır??

Oldukça şık ve loş ışıklarla süslenmiş kutu gibi bir odaya girdiğimizde, karşımda duran ellili yaşlarına gelmiş kadın karşıladı bizi. Gözlerinin altında siyah kalem vardı, ve oldukça fazla dövmesiyle birlikte, piercingleride vardı.

"Hoşgeldiniz." dedi bizi boydan boya süzen kadın. "Hoşbulduk."

oturduğu yerin hemen karşısını eliyle gösterdiği gibi, biz de karşısına oturup onun diyeceklerini beklemeye başladık. Taehyung yine kadına kitlenmiş bakarken, kadın gülümseye gülümseye ayağa kalktı. "Siz bekleyin, kahve yapıp geliyorum" dedi gözlerden kaybolarak. Karı gider gitmez de Taehyung 'a döndüm tabi.

"Karıyı öldürecekmiş gibi bakma Taehyung fal baktıracaz alt tarafı!" dedim elini cimcirerek. O etrafa karşı aşırı tereddütluydü. "Günah lan burası, hem bu karı büyülü falan gidelim gülüm ya."

"Nolcak Taehyung ya daha önce geldim zaten buraya."

Bir süre daha etrafi inceler incelemez karı elinde iki fincan kahveyle yanımıza geldi. Etraftaki kağıtlar, tablolar, ve halılar oldukça özenle seçilmiş gibi duruyordu. Harbiden Ateist yeriydi bura.

"Saolun." dedim elindeki kahveyi alıp masaya koyarken. Kadın kollarını sıvayıp başladı konuşmaya.

"Sizden aldığım enerji çok kuvvetli." dedi özellikle Taehyung 'a bakarak. Kahvelerimizi adım adım yudumlarken, kadın hâlâ konuşmaya devam etti. "Adınız nedir yakışıklı beyefendiler?"

"Ben Jungkook, bu da Taehyung." deyiverdim. Kadın gülümseyerek bakmaya devan ederken, Taehyung kulağıma eğildi. "Yol yakınken dönelim oğlum şunun tipe bak."

"Sus Taehyung." fısıldaya fısıldaya konuşurken taehyung'a ayağımla vurup kadını dinlemeye devam ettim. "Gözlerinizden okunuyor, tereddütleriniz çok fazla."ndedi kahvemi yudumlarken. Haklıydı aslında.

Son yudumumuda alıp ters çevirerek Taehyung'la beraber kahvelerimizi masanın üzerine bıraktık. "Kac yaşındasınız bakalım?" dedi kadın.

"Ben 20, Taehyung 'da 23 yaşında abla." dedim sırıtışımı bozmadan. Bende gayet okeydi abla ama Taehyung 'a biraz şaşırdı açıkçası. "Senin hiçe sayılmayacak bir güzelliğin var oğul"

"Eyvallah teyze."

Lan vallaha odun amk. Ablanın bakışları solarken önümüzdeki kahvelerimiz sonunda soğumuş, ve tam kıvamına gelmişti. "İlk sana bakıyorum." dedi abla da.

Kafamı sallayıp beklemeye başladım. Eline aldığı fincanı biraz inceledikten sonra başladı cümlelerine.

"Hayatın çok güzel ilerlemiş şu zamana kadar, olaysız kusursuz hatta. Ancak sonradan biriyle tanışmışsın bu da hayatını kaos yuvasına çevirmiş Jungkook. Ayrıca falında bir kelebek çıkmış oğlum. Kelebeğin ömrü kısa olsa da, oldukça büyüleyici bir hayvandır. Ayrıca anlamı da bir o kadar güzeldir. Ruhun özgür kılınmasıdır anlamı, bağlı olduğun bir alışkanlığın değişecek. Ancak dikkat et, alışkanlığını daha fazla da yürüyebilirsin. Sigara gibi bağlısın, ve bütün ipler senin elinde.Ayrıca falında cam kırıkları görüyorum, bu da hiç iyiye işaret değil. Herkese karşı güvenin sarılacak, bu da seni oldukça sarsacak. Fakat günün sonunda yine güvendiklerinlesin, apaçık ortada. Bir şeyide gözden kaçıramayacağım, günlük hayatın oldukça neşeli geçiyor. umarım bozulmaz..."

Sözleri beni şaşırtırken, yavaşça bardağmı yerine koyup taehyung'un bardağını aldı eline ve vakit kaybetmeden incelemeye başladı.

"Tanrım..." dedi özellikle Taehyung 'un gözleri içine bakarak. Ne olabilirdi ki falında?

"Telvelerin beni oldukça şaşırttı esmer oğlum. Ailen ve yaşadığın hayat seni bambaşka birine dönüştürmüş, daha olgun birine. Başından geçen olaylarla büyümüşsün ancak şuan daha güçlüsün. Ayrıca babanla bir etkileşim almanda çok yakın. Falında bir tespih çıkmış Taehyungcum, bunu ilk defa görüyorum. Ayrıca bir çakı da var. Nasıl bir hayatın içine düştün de böylesin, ancak kendin bilebilirisin Taehyung. Ancak önümüzdeki bir ay boyunca zorlanabileceğini söylüyor bana falın." dedi Taehyunga karşı.

"siktir lan ordan." Taehyung fısıltıyla konuşurken, karı devam etti.

"Son olarakta, seni güzel bir dönem bekliyor diyebilirim. Enerjinin kötü olduğu ancak bolca paralı bir iş teklifi gelecek sana. Ya kabul eder mutsuz ve zengin olursun, ya kabul etmez mutlu ve orta durumlu olursun. Karar senin oğul..."

Son cümleleri Taehyung'u oldukça şaşırtırken kadın falları bırakıp direkt para konusuna girdi. "1760 won fiyatınız." dedi kadın. Elimi hızla cebime atip parayı ödeyeceğim sırada Taehyung 2000 won'u masaya vurup beni kolumdan tuttuğu gibi kaldırdı.

"Sallıyor bir tarafından koca götlü." diye söylenirken araya girdim. " Öyle denmez çok ayıp..."

Telefonum çalar çalmaz karaoke osluğu aklıma geldi. Evet karaokeye gidecektik!

Taehyung'un kolundan tuttuğum gibi boş sokaklarda yürümeye devam ettik.

____

kontrol flaan edemedim ya bolum pek icime sinmedi ama umarim hosunuza gitmistirr🫶🏿🫶🏿

sonraki bolumde goruselim🖐🏿🖐🏿

false ghost ☆ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin