5.5-Şarap Ve Mum-

984 87 48
                                    

Ormandaki Avcı'nın elli beşinci bölümüne hoşgeldiniz umarım beğenirsiniz bol bol yorumlarınızı bekliyorum şimdiden iyi okumalar dilerim 💫

"Uykum gelmiyor." diye mızmızlandım Salver'ın omzunda. Karnımdaki elini hareket ettirdi. Küçük dokunuşlarlar karnımı okşadı. "Benim de yok. Devam eder misin?" diyerek gözlerini kapattı. Ağır ağır başımı sallayıp elimdeki kitabı kaldırdım ve okumaya başladım.

"İnanma istersen yıldızların yandığına,
Güneşin döndüğüne inanma.
Doğrunun ta kendisini yalan bil,
Ama seni sevdiğime inan Ophelia."

Salver dudaklarından huzur dolu bir mırıltı çıkarırken alıntının güzelliğine baktım. Ophelia, Hamlet'e aşıktı ve babası öldükten sonra aklını kaçırmıştı. Onların aşkları öyle saf ve temizdi ki..

Bu kitap Andrew'indi. Andrew, Salver çok küçükken ona hediye etmiş ve o alıntıyı defalarca okumuştu. Bunu bana Salver dile getirmişti. Andrew yaşadığı anıları anlatırken gözleri parlıyordu.

Karnıma tekrardan bir ağrı girince bacaklarımı karnıma çekip Salver'ın omzuna daha çok gömüldüm. Heyecandan sürekli karnıma ağrılar giriyordu. Salver üzerimdeki yorganı omuzlarıma kadar çekip saçlarımı okşamaya başladı.
"Yarın düğünümüz var ve uyumalıyız biliyorsun değil mi?" Salver'ın sorusu ile gülümsedim. "Hıhı."

"Peki neden uyumuyorsun? Yarın yorgun olursun." Yutkundum. Heyecandan uyuyamıyordum. Salver da aynı şekilde heyecandan uyuyamıyordu ama ben uyursam o da uyuyacağını söylüyordu.

"Heyecanlıyım. Hemde çok heyecanlıyım. Hayatımda ilk defa evleniyorum." Son cümlemi duyar duymaz güldü. "Ben sanki her yıl evleniyorum Altıncık." Kıkırdadım. "Olsun yine de ilk defa evleniyoruz."
"Ve son defa." Başımı sallayıp gözlerimi kapattım. Artık uyumam gerekiyordu.

Kısa sürede uyku beni esir aldı ve Salver'ın çözemediğim kokusu ile rüyalar alemine daldım.

💫

Sabah saatlerinde gözlerimi açmamla birlikte yatakta doğruldum. Kalp atışlarım heyecandan çarparken gardolabın kapağına asılan devasa pakete baktım. Heyecandan nefes alamaz haldeyken gözlerim Salver'ı aradı.

Camın önünde duran gövdesini görünce kafamı yastığa gömüp çığlık attım. İçimdeki heyecanı bastıramıyordum!

Hızla yatağımdan kalkıp dolabın yanına gittim. Bu sırada Salver yanıma gelmişti.
"Gelinliğin sabah geldi. Birazdan da seni hazırlamaya gelecekler." diyerek üzerime eğilip saçlarıma burnunu gömüp derin nefes aldı. Elleri omzuma giderken içimdeki huzurla gözlerimi kapattım. "Hayatımdaki en güzel mucizesin. O kadar huzur veriyorsun ki kalbimi eline koysam verdiğin huzurdan erir gider avucunda..."

"Her seferinde nefesimi kesip, kalp atışlarımı hızlandırmak zorunda mısın?" diye sordum. Hafifçe güldü. "İnan bilmiyorum. Genelde kızlar bana bunu sordu." Hızla ondan ayrılıp ters bir bakış attım.

"Seni gerçekten öldürürüm Salver!" Kahkaha atarak, kolumdan tutup kendine çekti. Yüzümdeki kızgınlık ile ona bakarken elini çeneme koydu.

"Ölürüm, biterim sana kızım." Omuz silktim. "Bende sana ölürüm ama benden başka kıza bakarsan sen ölürsün." Tek kaşını kaldırıp yüzündeki gülümseme ile bana baktı.
"Hmm." diye bir mırıltı çıkardı. "Çok mu kıskanıyorsun beni?" diyerek sırtımı duvara yasladı. Göz devirip ondan kurtulmak için bir adım attım ama nafileydi.

Ormandaki Avcı 1: Vampir'in Aşkı (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now