"Alaz biliyorum gördüklerinden sonra beni korumak istiyorsun ama az önce olanlar yüzünden burada da güvende hissetmiyorum."
Onun sözlerini duymak rahatlatıcıydı, ancak hala kafamda bir sürü soru vardı. Kimdi bu Emre ve neden bana zarar vermeye çalışmıştı?
Ne için buradasın derken neyi kastediyordu?
Alaz'ın yanında güvende hissediyordum, ama bu olayın ardından kafamda birçok soruyla kalmıştım.
Pislik abisi olmasaydı buradan gitmem için büyük bir sebebim olmayacaktı ama ben onunla aynı ortamda kalabilecek kadar güçlü değildim.
"Alaz ben buradan gitmek istiyorum. Abin ile aynı yerde durabilecegimden emin değilim... O beni ürkütüyor." Gözlerim yine dolmaya başlamıştı ama kendimi tuttum.
Bu aralar ağlama sınırımı fazlasıyla aşmıştım.
Alaz şaşkınlıkla gözlerimin içine baktı. Yok artık dercesine bir bakıştı bu.
"İyide nereye gideceksin? Bana sakın o eve geri dönmek istediğini söyleme Deniz."
Yüz hatları hemen değişmeye başlamıştı. Babamın yanına gitmemi istemiyordu.
"Düşündükçe deli oluyorum ben Deniz, hicbir yere gitmiyorsun."
Tek kaşımı kaldırarak başımı yana eğdim ve yüzüne alayla baktım.
"Pardonda ne demek hicbir yere gidemiyorum. Buna ne zamandan itibaren sen karar veriyorsun?"
"Seni yerde bayılmak üzere, yüzünde kıp kırmızı tokat iziyle gördüğümden itibaren küçük hanım. O eve gitmeyeceksin." Son sözünü bastıra bastıra söylemişti.
Bu hali hem hoşuma gidiyor hemde biraz tırsmama sebep oluyordu ama neyse.
"Beni bir dinlesen eve gitmeyeceğimi anlayacaksın ama nerdeee" isyan ederek soylediklerime gülünce omzuna bir tane geçirdim.
"Tamam tamam birşey demiyorum. Eve gitmeyeceksen nereye gideceksin?" Diye sorduğu soruya gülümseyerek cevap verdim.
"Hiç sormuyorsun ki nereye gitmek istiyorsun diye. Sümeyye'lere gideceğim orda daha rahat hissederim."
"Seni sıkmayacağım, götüreceğim ama en ufak birseyde hemen beni arıyorsun tamam mı Deniz."
Hayretle ona baktığımda ısrar etti. "Tamam mı dedim."
"Ooff tamam tamam." Diyerek bıkkınlıkla arkama yaslandım.
"Anlaştıysak ben üzerimi değiştirip 5 dakika içinde yanına geliyorum."
"Tamam ama lütfen acele et, tek kalmak istemiyorum."
Yanağımdan makas aldı ve "tamam güzellik bekle beni hemen geliyorum." Diyerek koridordan uzaklaştı.
Sıkıntıyla bir nefes verdim ve ellerimi başımın arasına aldım.
Neredeyse delirmek üzereydim.
Dirseklerini bacaklarımın üzerine koyarak başımı yere eğdim.
Tam birazcık olsun kafamı dinleyebileceğim derken, az önceki geldiğimiz yerden gelen adım sesleriyle başımı kaldırdım ve gelen kişiye baktım.
Emre...
Emre koridorda beni gördü ve yanıma doğru yürüdü. Soğuk bir gülümsemeyle bana yaklaştı.
Şerefsizin tekiydi.
Dibime kadar geldi ve üzerime doğru eğilip alayla konuştu.
"Bu iş burada bitmedi küçük fare." dedi, ses tonunda bir tehdit vardı.
Kalbim hızla atmaya başladı ve içimde bir panik hissi belirdi. Emre'nin tehditkar bakışları karşısında kendimi yine aynı şekilde savunmasız hissettim.
Artık bu duygudan nefret etmiştim.
Cesaretimi birazda olsa toparlayıp konuşmaya çalıştım."Seni tanımıyorum ve sana zarar vermek gibi bir isteğim yok, lütfen beni rahat bırak." diye fısıldadım, sesimdeki korku belirgin bir şekilde duyuluyordu.
Emre, soğuk bir şekilde güldü ve yaklaştı. "Ah, ama ben seni degilde babanı tanıyorum küçük fare. Ve bu oyun daha yeni başlıyor."
"Babam ne alaka be?" Diyerek şaşkınlıkla konuştum.
"Demek bilmiyorsun, öğreneceksin fare öğreneceksin."
Babam ne alakaydı? Bu salak adam ne saçmalıyordu yahu.
Kalbim hızla atarken, Alaz'ın geri dönmesini umuyordum. Onun yanında olmak, bu orospu çocuğunun karşısında daha güvende hissetmemi sağlayacaktı.
Ancak koridorda yalnızdım ve Emre'nin tehditkar bakışları karşısında ne yapacağımı bilemiyordum.Emre'nin bana karşı olan alaycı bakışları altında kendimi savunmasız hissediyordum. Yutkundum ve gözlerimi kaçırmadan ona doğru dikildim.
"Senin ne istediğini bilmiyorum, ama bana zarar veremezsin. Karşında kaybedecek hiçbirşeyi olmayan bir kız var, ben çocuk değilim Emre." Sesim konuşurken biraz titremişti ancak gözlerimde şaşırtıcı bir kararlılık vardı.
Ben bile bu söylediklerinden etkilendiğimi itiraf etmeliyim.
Emre, soğuk bir gülümsemeyle yaklaştı ve benim yüzümü izledi. " Seni gittiğin her yerde bulurum Deniz. Benden kaçamazsın artık ağıma takılan bir balıktan farksızsın."
Söyledigi şeylerle kanım çekilirken az önceki özgüvenli halimden eser kalmamıştı.
Korku içinde nefes aldım ve başımı salladım. "Seninle hiçbir ilgim yok, eğer konu babamsa işini onunla hallet ben senin oyuncağın degilim."
Ulan ben bunları hangi götle söylüyordum?
"Boyle konuşunca senden korktuğumu düşünme fare, söylediklerinle yüz ifadenin alakası yok. Karşımda tir tir titrerken böyle özgüvenli konuşmak bi boka yaramıyor."
"Senden korkmuyorum pislik, canın cehenneme."
"Bak seeeen." Dedi ve elini aniden boğazıma doladı ve başımı yüzüne kaldırdı.
O kadar çok sıkıyordu ki nefes alamıyordum..
Tam o sırada, koridorda Alaz'ın hızlı adımları duyuldu ve o an içim biraz olsun rahatladı. Sesleri duyan Emre hızla boğazımı serbest bıraktı ve ellerini sanki kirlenmiş gibi çırparak geri çekildi.
Boynumu bırakmasıyla başımı yere eğerek öyle bir öksürdüm ki evde olan birinin duymaması imkansızdı.
Yüzümün kızarmış olduguna emindim.
Alaz, Emre'ye karşı koruyucu bir tavırla yanıma gelip beni kollarının arasına aldı.
Iyi olup olmadığımı kontrol edip ayağa kalktı ve Emre'nin yüzüne sağlam bir yumruk geçirdi.
Emre yere düşmekten son anda kurtuldu. Yere eğilerek dudağını sildi ve kafasını kaldırıp psikopatça güldü.
"Emre, bu yaptıkların artık fazla oluyor. Siktir git buradan yoksa elimden bir kaza çıkacak. " Alaz'ın sesi kararlıydı ve beni korumaya kararlı bir şekilde savaş veriyordu.
Emre, Alaz'ın kararlı tavrına rağmen soğuk bir şekilde güldü. "İşte bu, oyun daha da eğlenceli hale geldi. Canım kardeşim, küçük fareye aşık olmaya başlamış aman ne güzel. Ama unutmayın bu sadece başlangıç."
Devam edeceeeekkkk...
VOTE VERMEDEN KAÇMAAAA!!!!
Ay asklariiimmmm yine ben geldiiiimm
Nasıldı bölümmmm???
UA_ELIFF instagram hesabımda bölümün ne zaman geleceğini önceden haber veriyorummm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yangın +18
Mystery / Thriller"Sadece sen Deniz.." diyerek elini yanağıma koydu. "Sana ihtiyacım var, yanımda olmana ihtiyacım var" Ilk defa kahve gözlerinden yaş aktığını gördüm ve ben ilk defa verdigim bir karardan ölesiye nefret ettim...
-11-
En başından başla