0.4-AİLEMİN SESİ

401 36 174
                                    

Kitabımın yeni kapağını beğendiniz mi?bence güzel.

Kapının sertçe açılışıyla Ferit'in eve dalması bir oldu. Elinde bir sürü paket ile yanıma gelirken Katil de arkasından geliyordu.

"N'aber güzellik, bak sana bir ay yetecek kadar yiyecek ve kıyafet getirdik." dedi elindeki poşetlerle karşımdaki koltuğa çökerken. Katil ise kapıyı kapatıp arkasına yaşlanmış bizi izliyordu.

"Hiçbir şeyinizi istemiyorum." dedim sertçe.

"Aa yapma ama, bak senin için o kadar zahmete girdik. Bu mu karşılığı?" dedi Ferit, sanki dünyanın en rahat insanıymış gibi davranırken. Öne doğru hafifçe eğildim ve yüzüme en sert ifadeyi yerleştirdim.

"Beni şuan bırakmak zorundasınız!"

"Neden?" diye sordu sessizce Katil.

Hızla ayağa kalkıp delicesine evin içinde dolaşmaya başladım. "Beni bırakmak zorundasınız çünkü..."

"Ailenden, parandan ya da arkanda ki gücün farkındayız, bizi sakın bunlarla kandırma. Senin arkandaki on ise tekrardan on ile çarp o da bizim gücümüz." Sözümü kesen aptal katilin sözleriydi bunlar.

"Beni burada zorla tutamazsınız." Hadi ama bu kadar saf duruyor olamazdım. Ferit ayağa kalkıp karşıma dikildi.

"Buradasın, cesedi hallettik ama..."

Cesedi hallettik......

"Ama?" diye sordum öfkeyle Ferit'e doğru bir adım atarken.

"Ama seni de ortadan kaldırmamız gerek... Başımıza büyük dert açacaksın." Yaşlı gözlerimi yumdum. "Öyle değil mi Fırat?"

"Ruh hastası."

Gözlerimi açtığım sırada aynı zamanda onun gözlerine denk gelişim bir olmuştu. Kardeşinin sorusunu cevapsız bırakarak sessizliğini korudu. Başımı onun hüzün dolu gözlerinden ayırarak tekrar Ferit'e çevirdim.

"B-beni öldürecek misin..." Korku ile sesim titriyordu.

Nasıl bir şeydi bu? Hem acıyı, korkuyu, üşümeyi hem de öfkeyi her milimine kadar hissetmek? Ben bugün öğrendim bu dördünün karışımını......

"Evet," dedi. "Ama ben değil o." dedi sırıtarak ve Katil'i göstererek. "Tabi zamanı gelince...."

"Ne zamanı...?"Gözümden akan yaşların haddi hesabı yoktu.

Efsun, yaralı kuşa dönmüştü.

"Herkes senin kaybolduğunu zannediyor. Ve..." Gözlerim Katil'e kaydığı an gözlerini anında kapattı. Sanki o da ne burada olmak, ne de bu konuşmanın sonunu duymak istiyor gibiydi. "Ve bir süre sonra herkes senin öldüğünü zannedecek. Çünkü herkes senin olmadığın bir denizde boğulduğunu zannediyor. Her yere bu iftirayı yaydık. Ailen bile senden umudu kesmek üzere. İçinde olmadığın bir suda aranıyorsun." O an tekrar gözlerimi sıkı sıkı kapattım. Bu sözleri duymak istemiyordum. Gözyaşlarım saçlarıma karışırken dişlerimi sertçe dudağıma bastırdım. İçinde olmadığın bir suda aranıyorsun.

Onlara artık beni bırakın dememin bir anlamı yoktu, çünkü artık biliyordum; Efsun Yaray, artık bir mafyanın yanında olmaya mahkum. Çünkü bir cinayete tanık oldu. Çünkü her şeyin görgü tanığı, çünkü her şeyi kurtulunca polislere anlatır ve ikisini mahveder. Belki içeri girmezlerdi ama artık ülkede bir kaçak olurlardı.

Ve bunun sonucunda ölen ben olacaktım.

"İnsanlar artık, iyice senin öldüğünü anlayınca ve..." Gözlerimi açtım. "Ve tam o an Fırat tekrar bir Katil olacak."

~HEM KATİL HEM MAFYA~Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon