Askeriyeye girdim. Ardından hazırlanmak için silah odasına daldım ve hiç kimsenin gelmemesini fırsat bilerek üzerimdeki elbiseyi çıkarıp formamı giydim. Kapı aralandığında odaya timin girişini seyrettim. "Komutanım!" Diyerek selam veren askerler birer birer masanın etrafına dağıldı ve ellerine geçen silahları kurşunlarını doldurup üzerinde ki hücum yeleğine yerleştirmeye başladılar.
Bende hızla yeleğimi takıp eldivenlerimi parmaklarımdan geçirdim. "Komutanım."
"Efendim Çağıl." Asteğmen Çağıl Ulusoy. Masanın yanına yaklaştım ve elime kabzası ayrılmış bir silah aldım. "Şimdi bu herifin kızını kurtarmaya gideceğiz ya?" Üçe vurduğu sarı saçlarının arasına çektiği çizikte kısa bir göz gezdirdim. "Evet," diyerek yanıtladım.
"Ya tam kızı kurtaracağım sıra bana aşık olursa?" Bıkkınlıkla nefesini veren astsubay çavuş Altay Aygün'dü. "Aynen, muşmula surat kız da seni bekliyordu zaten aşık olmak için." Elaya çalan gözlerini devirince Çağıl sinirle kaşlarını kaldırdı. "Bana diyene bak, sanırsın kendisi mısır prensi, eliyle traşlı yüzünü gösterdi. "Kurban ol sen benim kara kara kaşıma, kurban ol sen benim boyuma posuma-" eliyle kendini baştan sona süzerken gülümsemeden edememiştim. Kesinlikle şarkıda olduğu gibi kara kaşı yoktu. Tamamen sarışındı, ve beyaz teni ile resmen kadınların istediği cilde sahipti. "Sen bana kurban ol lan, kaşın bile kara değil senin. Yumrtanın sarısı!" Boğazımı temizleyerek bulunduğum küçük uyarının ardından ikisi de birbirine öldürücü bakışlar atarak susmak zorunda kalmıştı. "Murat Kılıçaslan." Diyerek başka bir konu açtı Asi. "Kızı Nevin Kılıçaslan, babasının düşmanı olan Vehbi Ağaoğlu'nun 20 gündür esiri. Paravan olarak kullandığı şirketleri geçen günlerde vergi kaçakçılığından el konuldu." Önümüze katlanmış bir kağıdı açarak bıraktı. "Baba Murat, kızının kurtarılması için her yere başvurmuş ama hiç birinden sonuç alamamış." Kıza ait olduğunu anladığım bir fotoğrafı kağıdın üzerine indirdi. "Nevin, 20 yaaşlarında üniversite öğrencisi bir genç kız."
"Vov." Diyerek fotoğrafı eline aldı, Çağıl. "Bu ne güzellik kız," diyerek fotoğraftan makas aldı. "Allah'ın belası," diyerek sertçe elinden çektiği fotoğrafı geri masaya bırakan Asaf'tı.
"Yavşak." Dedi Altay. "Senden öğreniyorum bunları, bebeğim." Çağıl aynı şekilde makas almak için kaldırdığı eline Altay sertçe vurdu ve bir küfür savurdu. "Çocuklaşmayın." Dediğimde Çağıl önüne dönerek otuz iki diş sırıttı. "Mal herif!" Altay sinirini yumruklarını sıkarak gösterirken Çağıl sadece sırıtıyordu.
"Kaldıkları malikane bu, kızı burada tutuyor. Çok büyük bir koruma desteği var. Yetersiz kalabiliriz, destek ekip hazırda bulunacaktır."
"Bir şey sorucağım," bakışlarımız Asaf'a döndü. "Neden kaçırılmış kız, yani şirketlerin el konulmasıyla bunların ne alakası var?" Asi titrek bakışlarını Asaf'a değdirmeden, "Murat ihaleyi Vehbi yüzünden kaybedince şirketleri ele vermiş. Şikayette bulunmuş. Ondan sonra o da intikamını kızdan almak için kaçırmış." Anlamış gibi başını salladığında çok geçmeden hepimiz silahlanmış artık gitmeye hazırdık. "Esmer bomba?" Dedi, Çağıl Altay'a seslenerek. Operasyona gideceğimiz askeri minibüsüne bindiğimizde kulaklıklarımızı ve iletişim cihazlarımızı kontrol etmiştik. "Efendim sarı."
"Seviyorum lan seni, ne kadar hıyar olsanda kopamıyorum lan senden." Altay tam küfür edecekken göz göze geldik. Dudaklarını birbirine bastırarak kendini tutarken Çağıl bu dururma sadece kahkaha attı. İkisi de karşı karşıya otururken aralarında ki boy farkına bakmadan geçememiştim. Çağıl hiç yoksa iki metreye yakın boyu vardı. Altay ise bir seksen vardı. İkisi de heybetli ve iri yapılıydı. Kokutucu derecede yapılıydılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEYH (+18)
ActionGelin hep beraber bir asker kadının görev icabı hayatına gireceği mafya ile yaşadığı ve yaşayacağı olayları bir de benim kalemimden okuyalım. Miran kotan ve Deniz yekta görev icabı karşılaşsalarda aslında onlar zaten birbirlerinin hayatında varlard...
8. bölüm part 2
En başından başla