1.6 | traces du passé

501 41 8
                                    

1.6 | geçmişin izleri

Şubat 2024

'Tamam dur bir dakika!' Kahkahalarım arasında zar zor söyleyebildiğim kelimlere karşılık asla beni gıdıklamayı bırakmayan Barış'ın kollarını tutmaya çalıştım. En sonunda bana acımış olucak ki ellerini çekip belime doladı ve gözlerini gözlerimle buluşturdu.

'Çok seviyorum seni. Her şeyden çok seviyorum.' Ellerim saçlarına doğru gittiğinde gözlerini kapattı.

Sevilmek. Sahi ne demekti sevilmek? Her an yanında olmak mı? Yoksa ona bu dünyadaki her şeyi hissettirmek mi? Onu tüm hücrelerimde hissediyordum. Hüznümde, gülüşlerimde, tenimde, düşüncelerimde. Bu muydu sevilmek? Bu kadar kolay mıydı? Cesareti olan sevemez miydi? Ya da korkak olan? Kimsesiz olan?

Ben saçlarıyla oynarken uzun süre gözleri kapalı kalmış, belimde olan elleriyle tenimin üzerinde daireler çiziyordu.

Neden buradaydık? Sevgilim ailesiyle tatile gitmiş, ben annemi bahane ederek ona katılamayacağımı söylemiştim. Ama annemin yanına gitmemiş, kendimi en yakın arkadaşının kollarına bırakmaya gelmiştim ilk fırsatta.

Gözleri kapalıyken hareketlenen kırmızı dudaklarına gitti bakışlarım. 'Ne düşünüyorsun sen yine?' Ardından gözlerini açmış, gözlerimin odağını değiştirmişti.

'Hiçbir şey.' Kaşları havalanmış, ellerini belimden çekerek ayağa kalkmıştı.

'Yaptığımız şey normal değil biliyorum. Ama biraz zaman lazım bize, kaç kere konuştuk güzelim lütfen düşüncelere boğma kendini sürekli.'

Ben başımı aşağı yukarı sallarken, sehpanın üzerindeki araba anahtarını alıp bana döndü.

'Bize pizza almaya gidiyorum. En sevdiğinden hemde.' Gülümsemesiyle dudaklarıma küçücük bir buse kondurup, kendini hafifçe geri çekerek konuşmaya devam etti. 'Sen kendini üzersen dayanamam ben. Nefes alamam, ölürüm. Ölmemi istemiyorsan ruh halini düzelt ve az önce kahkahalar içinde gülen sevgilim ol.' Ben başımı aşağı yukarı sallarken tekrardan dudaklarıma bir buse kondurup evden çıkmıştı.

Hayatım boyunca sevilmenin nasıl hissettirdiği merakıyla büyümüş, bir gün sevilmeyi beklemiştim.

Bir anda hayatıma giren Barış bana o kadar çok duyguyu bir arada yaşatmıştı ki. Ama hayatlarımızda yalnızca biz varken ondan beklediğim sevgiyi alamamıştım hiçbir zaman. Dokuz ay boyunca her bulduğumuz vakitte birlikteydik ama korkularımız yüzünden birbirimize sevgimizi asla söyleyememiştik.

Aksine Berkan cesurca bana beni sevdiğini bulduğu ilk fırsatta söyleyebilmişti. Barış'tan beklediğim sevgi, Berkan'dan gelince kendimi ona teslim etmiştim.

Berkan o kadar güzel seviyordu ki. O kadar naifti ki. Bana dokunurken bile sanki kırılıcakmışım gibi davranıyordu. Canımı acıtmaktan korkan bu adam bir kere bile istemediğim bir şekilde bana yaklaşmamıştı.

Babamın bana vermediği sevgiyi arıyordum belki de bilmiyorum. Ama o sevgiyi Berkan'da bulmuşken onun yanında olmak yerine Barış'laydım. Korkup bana sevdiğini söyleyemeyen adamın. En yakın arkadaşının göstermiş olduğu cesaret ile bana beni sevdiğini söyleyebilen adamın yanındaydım.

secrète | Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin