Bölüm : 3 Part II

En başından başla
                                    

Güç ver bana Günışığım...

Güç ver annene...

Odanın kapısını çalıp araladığımda gördüğüm tanıdık simayla gülümserken, "Girebilir miyim Doktor Hanım?" diye sormamla gülümseyerek ayaklandı arkadaşım. İçeriye geçip kapıyı henüz kapatmıştım ki kendimi arkadaşımın kolları arasında buldum.

"Neredesin sen Bergüzar?" dedi Lavin geriye çekilip üzerime göz gezdirirken. "Dün gece aradığında o kadar şaşırdım ki! En son seninle yazın başında konuştuk, bir daha ne aradın ne de sordun." Sitemlerinin ardında şöyle bir üzerime göz gezdirdi. "Allah kahretmesin ki yine çok güzelsin!"

"Abartma," dedim gözlerimi bayarak. "Güzellik falan kalmadı ortada," dediğimde bu sefer göz deviren o oldu. "Kayıp oluşuma gelirsek de çok uzun hikâye Lavin. Bunu daha uygun bir vakitte bir şeyler yerken ya da içerken konuşsak olur mu?"

Şüpheli bakışları yüzümde gezinse de üstelemedi. Yerine geçip oturduğunda bende karşısına geçtim. Kabanımı ve çantamı karşımdaki koltuğa bırakıp otururken, "Hamileyim," dedim doğruca konuya girerek. Gözleri irice açıldı, yorum yapmak için atağa geçmişti ki, "Bebeğimin babası Tolga değil," dedim direkt olarak düşündüğü şeyin üzerini çizerek. "Düğünde yaşanılanları biliyorsun zaten biz Tolga'yla evlenmedik."

"Evet çünkü düğün gecesi başka birine kaçtın," dedi Lavin gözlerini büyütürken. "O kadarını biliyorum canım."

"Kaçmadım," dediğimde tek kaşını kaldırarak bana baktı. Kabullenerek nefesimi verirken, "En azından bilmediğin detaylar var," diye ek bilgi verdim. O gece kaçmamış kaçırılmıştım, ancak bunu kimse bilmiyordum. Bazen düşünüyordum, acaba o gece kaçırılmamış olsaydım hayatım nasıl olurdu diye!

"Bilmediğim çok şey var gibi Bergüzar," dedi Lavin beni düşüncelerimin arasında çekip çıkarırken. "Mesela ikinci kez nikah masasına oturduğunda beni neden davet etmediğini bilmiyor olmam gibi!"

"O olay çok karışık Lavin," desem de faydasızdı. Arkadaşımın kırgın bakışları çoktan üzerime çevrilmişti.

"O nikahın da pek güzel geçmediğini duydum," derken devamını getiremedi Lavin. Zeyd Arslan tarafından nikah masasından terk edildiğimi söylemeye dili varmadı. Onun söylemeye dilinin varmadığını ben kendime yakıştırmış ve o adama güvenip bir daha aynı yola girmiştim.

Ah, aptal kafam ah!

"Bunların hepsini konuşacağız ama şimdi daha önemli bir konu var Lavin. Adana'ya dün döndüm ve senden başka güvenebileceğim kimse yok. O yüzden de direkt seni aradım," derken kafamı omzuma yaslarken elimi karnıma koydum. "Yaklaşık üç ay önce bir kaza geçirdim, kırk beş güne yakın komadaydım. O süreçte ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok, uyandığımda hamile olduğumu öğrendim ama bebeğin durumu nasıl, aldığım tedaviden nasıl etkilendi bilmiyorum. Açıkçası çok da korkuyorum... Bu süreçte ben ve bebeğimin yanında olur musun?"

"Bunu sorduğuna inanmıyorum Bergüzar," dedi kızgınlıkla. "Tabii ki doktorun ben olacağım, yok bir de başka birini bul!" Sinirle nefesini verdi. "Kalk hadi bir bakalım bebişimize, hemen sonrasında gerekli testleri yaparız." Henüz iki adım atmıştı ki omzunun üzerinden bana baktı. "Önceden muayene oldun mu hiç?"

Kafamı olumsuz anlamda iki yana sallarken, "Hayır," dedim ayaklanarak. "Bebeğim üç aylık olmalı..." Geçmişi anımsamak boğazımın düğümlenmesine sebep oldu. "Yani bebeğimin babasıyla birlikte olduğumuz tarihi düşünürsek öyle olmalı. Tabii süreç nasıl hesaplanıyor bilmiyorum, sen onu daha iyi bil..."

"Bergüzar," dedi Lavin kolumdan tutarak beni perde arkasındaki yatağa oturturken. "Sakinleş, derin derin nefes al ver ve uzanıp karnını aç sadece." İçimi rahatlatmak istercesine gülümsedi. "Şimdi birlikte bakıp öğreneceğiz, tamam mı?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 5 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ALACA KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin