Aslı oturduğu koltuktan kalkıp mutfağa doğru ilerlerken, Hakan içeri girdi ve ''Ne yapıyorsun ?'' diye sordu. ''Susadım. Mutfağa gidiyordum.'' Hakan gülümseyerek ''Sen uzan ben getiririm.''

Cemre oturma odasında otururken, tuvalete gitmek için ayağa kalktı. O sırada pencereden , annesi ve babasını bahçede konuşurlarken gördü. Onları hiç böyle görmemişti. Bu duruma şaşırdı, ama çok geçmeden şaşkınlığını gülümsemesi takip etti.

Emre ve annesi Hale mahalleye girdiğinde, yerlerde araba lastiklerinin izi ve kırık bir pencere ile karşılaştıklarında, yolda gelirken gördükleri polis arabalarının ne anlama geldiğini anlamışlardı.

Necla Ahmet'e döndü ve ''İnanamıyorum, bu mahallenin çivisi çıkmış. Bu gün olanlarda neyin nesiydi ? '' Ahmet ''Doğru söylüyorsun. Şükürler olsun ki kimse yaralanmadı. Tabi o adamı saymazsak.'' Necla şaşkınlıkla Ahmet'in yüzüne baktı ve '' Sen kimden bahsediyorsun ?'' Ahmet ''Bu gün olanlara sebep olan adamdan tabi ki.''

Handan kapıyı açtı ve gülümseyerek ''Hoş geldiniz.'' Hale oğlu Emre'nin kolunda içeriye girerken ''Tatlım ne olmuş burada böyle.''   Handan ''Hiç sormayın neler olmadı ki.''

*****

Ertesi gün sağanak yağmurla başladı. Yağmur damlaları asfalt üzerinde dans ediyor, çimlerin ve ağaçların susuzluğunu gideriyordu.

Bütün mahalle Handan'ın evinde toplanmıştı. Amacı Hale'nin evinin tamiratı için maddi destek sağlamaktı. Nisan sokağında Hale'nin evi hariç yedi ev bulunmaktaydı. Bunlardan altısı doluydu, biri satılıktı. Ama mahallelinin bilmediği bir şey vardı. O da satılık ev sayısın ikiye çıktığı.

Handan ''Evet, herkes burada olduğuna...'' Necla sözünü kesti ve kaşlarını kaldırarak  ''Kusura bakma ama herkes değil. Oya ve Berk burada değiller.'' Handan '' Nasıl olur ? Herkesin burada olması gerekirdi.'' Jale cam kenarında dururken şimşek çaktı ve yağmur bardaktan boşalırcasına yağmaya devam etti. O sırada Oya ve Berk'i arabayla giderken gördü. Tabi evlerinin bahçesindeki satılık ilanını da görmesi uzun sürmedi. İçerideki insanlara baktı ve '' Sanırım taşındılar. Bakın.'' Herkes merakla pencereye doğru ilerlerken, Handan  ''O zaman toplantıya Oya ve Berk olmadan devam edeceğiz.'' ve elindeki not defterine bakarak  ''Herkesin de bildiği gibi, Hale hanımın evinde kimsenin istemediği kötü bir olay yaşandı. Maalesef sigorta şirketi hasarın yarısını karşılıyor. Buda 12.000 Lira demek. Hale hanım ve oğlu Emre kalan 12000 Liranın 8000 Lirasını karşılayabiliyorlar. Fakat kalan 4000 Liranın mahalleli arasında bölüştürülerek, buda 800 Lira yapıyor. Ödenmesi gerekiyor.'' Necla atıldı ''Yok daha neler. Hale hanımların bir akrabası yok mu ? Neden mahallelinin üzerine yıkılıyor bu. Hiç anlamış değilim.'' Herkes Necla'ya bakarken, Handan ''800 Lira gibi cüzi bir miktarın aramızda bir lafı olmayacağını düşündüm. Bu yüzden kimler yardım etmek istiyor görmek istiyorum.'' Dedi ve ilk elini kaldıran o oldu.

Toplantı son bulmuştu. Jale ve Zafer eve girerken Jale ''Handan çok iyi düşünmüş. Sonuçta Hale hanımda herkes gibi bu mahallenin bir parçası.'' Zafer kapıyı kapatırken '' Çok haklısın. Necla hanımın itirazı çok yersizdi.'' Jale '' Evet doğru söylüyorsun. Ama önemli değil, neyse ki herkes onların payını vermeyi kabul etti ki Hale hanımın evi tamir olabilecek.'' Zafer '' Fakat anlayamadığım şey, Hale ve Necla hanım uzun süredir burada bu mahallede oturuyorlar. Necla hanımın bu davranışına halen daha anlam veremiyorum.''

Necla şemsiyesini kapı girişindeki askılığa asarken Ahmet '' Neden yardım etmeyi reddettin ? '' Necla Ahmet döndü ve ''Neden mi ? Onca olanlardan sonra birde cebimizden para çıkartıp yardım mı etseydik yani ?'' ve oturma odasına doğru ilerledi. Ahmet Necla'nın arkasından ''Ne olursa olsun, geçmiş geçmişte kaldı. Herkesin içinde bu şekilde davranman çok yersizdi. İyi ki Hale o sırada dinleniyordu.'' Necla Ahmet'e döndü ve ''İsterse duysun ! umurumda değil. Keşke o gün hortlamasaydı da. Bu tantana son bulsaydı.''

NİSAN SOKAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin