>>Bölüm 55 ( YARDIM)<<

En başından başla
                                    

" Bana akıl vermelisin."dedim.

Omuzlarım umutsuz bir şekilde aşağı çökmüştü. O anda Tuğberk'in adımları yavaşladı ve olduğu yerde durdu. Diğerleri önden yürürken başımı iki eliyle tutup alnını alnıma dayadı.

" Şimdi derin bir nefes al ve kendin gibi ol yeter. Yasmin sana kızsa da seni tamamen silip atacak bir kıza benzemiyor. Rahatla olur mu? Sorunu halledeceğiz."

O anda Yasmin'in yüzüme geçirdiği sert tokatı ve kalbimi paramparça eden sözleri aklıma gelmişti. Bu o kadar kolay olmayacaktı. Evden içeri girdiğimizde bizi hizmetçiler karşılamıştı. Evde aileden birinin olmaması beni şaşırtmıştı. Ortalıkta kimse görünmüyordu. Yasmin'i bu durumda yalnız bırakmaları hoşuma gitmemişti.

" Dikkat et vazo..."

Bir anda vazo düşeceksen Tuğberk ani bir refleksle vazoyu yakalamıştı.

" İzel dikkat etmelisin..."

O anda yüzümde nedense bir gülümseme oluşmuştu ve ağzımdan onun sözleri döküldü.

" Boşver yenisini alsınlar gidelim."

Tuğberk inanamamış gibi benim suratıma bakarken kendi kendime onun duyamayacağı şekilde mırıldandım.

" Eğer her şeyi hatırlasaydın böyle derdin."

Onunla birlikte Yasmin'in odasına giderken Tuğberk'in hala aklı karışık gibi görünüyordu. Başını iki yana sallayıp omuzlarını dikleştirdi. " Neyse." dediğini duyduğumda ona dikkatle baktım. Bir şeyi mi hatırlamıştı acaba? Barış'a onun muayenesini yaptırmasını söyleyecektim. Ne kadar zarar görmüş merak ediyordum. Onun her şeyi hatırlama şansı olacak mıydı?

Yasmin'in odasına girerken Yasmin'in yatağında uzanmış başını diğer tarafa çevirip boş boş tavana baktığını fark etmiştim. Diğerleri Yasmin'le konuşmaya çalışsa da hiçbir yanıt vermiyordu. Ben ve Tuğberk içeri girdiğimizde büyük bir sessizlik odayı kaplamıştı ve o anda Yasmin başını çevirip benim gözlerimin içine baktı. O gözlerde hüzün vardı. Özlemle karışık sitem. Kırgınlık kırıntılarını unutmamak gerekir. Çökmüştü. Gözlerinin altı morarmış o güzelliğinin ışıltısı sönük bir hal almıştı. Gerçekten onu tamamen yıpratan bu hayat beni de üzmeye yetmişti. Elini yavaşça kaldırıp yanıma gelmem için işaret verirken Tuğberk bir anda kolumu kavradı.

Ona doğru bakarken benim kırılmamı istemiyormuş gibi başını iki yana salladı. Kolumu yavaşça bırakırken kendisi bir adım öne çıkıp Yasmin'in yatağına doğru ilerledi ve dizlerinden destek alarak onun yatağının köşesine oturdu. Ben dahil herkes şaşırmış bir şekilde Tuğberk'i izliyordu.Yasmin Tuğberk'e uzun bir süre baktı ve başını başka bir yöne çevirip yine gözlerini bir boşluğa dikti.

" Yasmin öncelikle buraya gelmeden önce düşündüm. Biliyorum hatalıyım belki. Sana söz verip sözümü tutmamak daha doğrusu tutamamak..."

Tuğberk derin bir nefes aldı. Sanki söylemek istediği çok şey vardı.

" Sana bir söz vermiştim. Abin gelecek deyip sonra asla gelemeyecek gibi şeyler söyledim. Sana kızmıştım. İzel'e tokat atman onu suçlaman bilmiyorum ben özür dilerim. Yasmin ben gerçekten ona aşık oldum. Onu sevdim. Sana neden bunları söylemek istediğimi bilmiyorum... Bazen kalbine söz geçiremezsin ya aklın yerine tamamen bu kalp çalışır..."

Yasmin başını Tuğberk'e doğru çevirdiğinde dalgın bir şekilde onun suratına baktı. Sanki bir hayal dünyasındaydı. Karşısındakini dinleyip dinlenediğinden emin değildim.Yasmin elini Tuğberk'in dizine koyduğu eline uzattı. Sonra yüzünde yine hayal dolu bir gülümse belirdi.

MUM OLMAK KOLAY DEĞİL (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin