The Rule ♱

♔ 21. Bölüm (Part I) ►Durdur Beni ✔

" Yani kısmen . Şimdi değil , ama olacak . Olmasın diye senden başka yardım isteyecek aklıma biri gelmedi " dedim

" Hemen söyle abi iyice merak ettim " dedi merakla .

" Tamam Şimdi bir kadın var ve onu çok sinirlendireceğim ama onun sakin kalmasını nasıl sağlarım. Hızlı mı söyledim istiyorsan tekrar ediyim "

" Hayır , O kadın Katherine değil mi ? " dedi

" O nereden çıktı ? " dedim kıvırmaya çalışarak , o kadar mı belli ediyordum .

" Abi , eğer Katherine ise duş al ve yanına git , sinirlenince de yanına sokul . Emin ol ki kokun onu gayet sakinleştirecek . Ama Sen ne olur ne olmaz , yanında çikolata ve çilek götür , çikolata beyaz olsun ama bitter olursa daha da sinirlenir . " dedi

" Borcum olsun , ayrıca şu sokulma işini eve gelince konuşacağız . Sen nereden biliyorsun acaba ? Evde görüşürüz " dedim ve kapadım .

" Öğrendin mi ?" dedi Rumpel .

" Öğrendim ama ilk başta duş almam gerek , benim şampuanımı bulabilirmiyiz ? " diye sordum .

Yaptığım tam bir saçmalıktı . Katherine'ye resmen Sex teklif edecektim ve bir de üstüne üstük sinirlenmesin diye onu etkilemeye çalışacaktım . Ne olduğunu kafamda ne kurduğumu artık ben bile bilmiyordum . Bundan sonra ne olursa olsun oluruna bırakacaktım . Kimseyi düşünmeden . Sadece bir süre kendim için diyeceğim .

Ki bu Katherine ile bile olsa . Onu seviyor muydum , orası birazcık Muamma lakin vücudunu istiyor muydum işte orası açık ve net bir şekilde evet . O zaman bu yoldan başka bir seçenek yoktu şimdilik .

~ ~ ~

" Geliyor . Hazır mısın ? " diye sordu bininci kez .

" Kaybol Rumpel " dedim . Arabaların arasında gitmişti çoktan . Deri ceketimi son kez düzelterek onu bekledim . Bir kaç saniye sonra yan tarafımda belirmişti , yalnız .

" Ne İstiyorsun Niklaus " diye mırıldandı . Yerdeki gözlerimi kaldırıp görüş alanıma onu soktum . Gene aynı karın ağrılarını yaşamaya başladı , canımı acıtmıyordu ama rahatsız ediciydi .

" Konuşmak " dedim kısaca , keşke ne konuşacağımı önceden düşünseydim .

" Ciddi misin ?" diye sordu dudaklarını bükerek , bükme . Gülümsedim , ve Faith'in dediği şey kendini gösterdi . Gülümsememle derin bir nefes aldı ve gözleri dudaklarıma kaydı . Yanlış hareket güzelim .

" Evet , sen konuyu çok iyi biliyorsun bence " dedim , onu doğru adım atarken . Her adımımda ürperiyordu lakin geri kaçmıyordu . İnatçıydı işte .

" Neymiş o konu " diye sordu . İlk geldiğindeki sesindeki güçlü ses tonu yoktu . Belinden yakaladığım gibi vücuduma bastırdım . Yanıyordum , başka açıklaması olamaz .

" Niklaus , bırak " dedi ve ellerini kollarımın üstüne koydu . İtemiyordu , sanki destek alıyordu . Avucunun içindeki sıcaklığı beni sarsmaya yetmişti . Burnumu özlemini duyduğum saçlarının arasında gezdirdim .

" Durdur beni Katherine " dedim fısıldar bir şekilde . Kafasını kaldırdı gözlerimin içine bakmaya çalıştı lakin gözleri durmadan dudaklarıma kaydı . Niye saklıyordu ki benim gibi direkt baksaydı ya dudaklarıma .

" Niklaus " dedi sessizce . Sonra ise gözlerimle teması kesip sadece dudaklarıma baktı , yükseldi ve öptü . Deli gibi . Karşılık vermemek elde değildi . Kendime sıkıca sardım ve arabaya yasladım . özlemini çektiğim şey işte buydu .
Alt dudağını kavradığım gibi emdim , Ketherine ise üst dudağım ile mücadele veriyordu. Dudaklarınızın her duyduğumda çıkan o muhteşem sesin yanına ince bir tını gibi inleme sesi duydum.
Elimi kalçalarına indirdiğim gibi sıkıca kavrayıp bacaklarını belime sarmasını sağladım . Dudaklarını atamadığı gibi dilinin üstünde keşfe çıktım. Kendini bana bastırdığında onunda kıvrandığını anladım . İşte bu mükemmeldi, bu his onunla bambaşka idi. Dudaklarından ayrıldığımda nasıl hayvanlaştığımı dudaklarındaki hafif morarıklıktan anladım.
" Benimle kumar oynar gibi oynuyorsun, Klaus. " dedi gözleri yarı açık yarı kapalı bir şekilde.
" Oynamak bu değil, asıl onu oynamaya gidiyoruz, Herin. " dedim ve kavradığım gibi arabaya soktum onu. Tanrı yardımcı olsun ki kaza yapmiyim. Bu zevki yaşamadan ölemem.

*-*-*-*-*-*-*

Evet nasıl buldunuz? Şimdi o yıldıza bir daha dokunun bakıyım. Şimdi ise Doğru II Parta geçin Bakiyim .