10 -Keşke burada olsaydınız-

En başından başla
                                    

Kıskanmak; evet Mert'i kıskanmıştı. Sude ve dün geceki kadından. Mert'in o kadına ona dokunduğu gibi dokunacağını düşününce bile kalbi sıkışıyordu.

Bunun adı Aşk ise o kesinlikle âşıktı....

Bulut'un ona seslenmesiyle daldığı derin düşüncelerden ayrıldı.

Şimdi Mert'i düşünmenin zamanı değildi. Ablasının yanında olmalıydı.

Herkes hazır olduktan sonra evden çıkmış diğer evin yolunu tutmuşlardı.

Yol boyunca her üçü susmuştu.

Bazen biz insanlar susar, suskunluğumuz, sessizliğimiz anlaşırdı.

Ela babasına ve annesine çok düşkündü.

Leyla hep burnunun dikine giden serbest yaşamı seven bir kızdı. Ela sakin kendi halinde ve ailesine uygun yaşıyordu.

Bulut ise en zor durumda olandı. Bir tarafta bebeği ve sevdiği kadın diğer tarafta annesi babası gibi gördüğü insanlar..

Araba büyük evin önünde durduğunda üzerlerindeki gerginlik daha da artmıştı.

Belki de Bulut ilk defa içinden anne babasına "Keşke burada yanımda olsaydınız." diye seslenmişti..

Kapıyı çalıp açılmasını beklediler. Kapıyı çalan emekdar yardımcıları Cemile hanımdı.

Leyla'yı görünce kocaman gülümseyen kadın tereddüt etmeden Cemile sultanına sarılmıştı.
"Yüzünü kırk yılda bir görer olduk yavrum." diye sitem ediyordu.

"İyi ya daha çok seversiniz ve daha çok kiymetli olurum."

Cemile hanımla bir süre kapı önünde ayaküstü hasret giderdikten sonra annelerinin oturma odasında olduğunu öğrenmiş ve oraya gitmişlerdi.

Odaya girenleri görünce Seda hanım ve Ahmet bey ayağa kalkmış ve teker teker üçüne de sarılmışlardı.

"Annem seni çok özledim.." derken annesinin kokusunu doya doya içine çekiyordu.

Anne kokusu tüm acılarından arındıran tek şey..

Ela ve Bulut koltuğa geçmiş ve yanyana oturmuşlardı.

Ahmet bey otoriter bir ses tonuyla "Projeyi de bırakmak ne demek oluyor kızım?" diye hesap sordu.

Leyla babasının yanağına öpücük kondurdu ve sonra konuşmalarını rica etdi.

Seda hanım Ela ve Bulutun sessizliğine anlam verememişti.

"Siz iyi misiniz çocuklar?" diye sordu.

Ela başını evet anlamında sallarken Bulut konuşmaya başlamıştı.

"Enişte, hala sizinle konuşmamız gereken bir şey var. Ama size yalvarıyorum bize sırtınızı dönmeyin. Siz benim için çok değerlisiniz.. Annem babam gibi.."

Seda hanım ve Ahmet bey iyice meraklanmıştı.
"Oğlum, sen bizim evladımızsın. Çekinme konuş." dedi babacan bir tavırla Ahmet bey.

Bulut gözünün önünde varlık içinde büyüyen ama asla çıkarcı olmayan çalışkan biri olmuştu hep Ahmet bey için. Ve bulunduğu konumu dişiyle tırnağıyla kazıyarak kazanmıştı. Ki Ahmet bey hep kendisini takdir ediyor ve desteyini esirgemiyordu.

Bulut Ela'nın elini tutarak "Enişte ben Ela ile evlenmek istiyorum!" dedi bir anda.

Ahmet beyin ve Seda hanımın duyduklarından dolayı gözleri yerinden fırlayacakmış gibi açılmıştı.

Ateş'in İzleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin