Evren'den
İkiside bana şaşkın şaşkın bakarken ben yukarı çıktım. Bizimkiler yemeği bitirmiş olucaklar ki hayvan gibi odaya daldılar." Lan Evren kızın adını öğrendin mi hı öğrendin mi?" "Evet Kaan öğrendim napcan?" "Ya knka nolur söyle ya noluurr. Bak meraktan gebercem şimdi ya noluurrr."diyen Kaan'ın kafasına bi tane geçirdim. Salak herif ya. "Lan Berkay tabakları yıkadınız mı? Akşama geri götürcez onları he." "Yaw Evren'cim,aşkım ben şimdi bu salak Kaan'la ilgileniyodum,sonra onu yıkamayı unutmuşum işte. Sen yıkayı verirsin olmaz mı?" "Berkay bizim oralar da nah diye bi söz vardır bilir misin(Cemre knkama sevgilerle ahshdbshs)işte ondan"dedim ve Berkay'a çok güzel bi nah çektim. Berkay bana göz devirirken Kaan bildiğiniz anırıyodu. Ayağa kalkıp duşa girdim. Kendimi sıcak suya bıraktığım da rahatlamış hissediyodum. Gözlerimi kapattığım da gözlerimin önüne o masum yüz ve o derin bakan maviler geldi. Ah keşke o maviler hep bana baksa,diye geçirdim içimden. Sonra toparlanıp bi güzel yıkandım ve banyodan çıktım. Üzerime kırmızı siyah oduncu gömleği onun altına ise koyu renkli bi kot giydim. Saçlarımı kurutup aşağa indiğim de bizimkiler hazırlanmış beni bekliyolardı...Derin'den
Eve gelince durdum ve kapıyı çaldım. Kapı bi kaç dakka açılmadı ve tekrar çaldım. Kapı açılınca şok geçirdim. Bu barda çarptığım çocuktu. "Ee ş...şey ben karşıki evde oturuyorum da adım Derin. Bunları da annem yolladı. Akşama da yemeğe bekliyomuş."dedim ve tabakları verdim. Tam gidecekken onun sesiyle durmak zorun da kaldım.
"Ben de Evren. Annene yemekler için teşekkür ettiğimi söyler misin Derin. Ha bu arada tanıştığımıza memnun oldum." "Tabi iletirim Evren. Ben de memnun oldum."dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım. Adı çok güzelmiş,fakat ben abimler ve babam dışın da hiç bi erkeğe samimi davranmam,davranamam. Eve gelince direk mutfağa gittim. Çünkü aşırı derece de susamıştım. Suyumu içip salona babamın yanına gittim. Hemen babamın dizlerine yatıp konuşmaya başladım. "Ee baba şirket nasıl? Yani işler iyi gidiyomu bensiz?"dedim. Babam saçlarımı okşamaya başladı ve cevap verdi. "Eh iyi işte ama sensiz olmuyo. Yani senin gibi dikkatli bi insan yok o şirkette."dedi. Evet evde abimler yerine ben şirketle ilgilenirim. Çünkü abimler gram anlamazlar bu işlerden. Ben babamın bu dediğine tebessüm ederken yanımıza annem geldi. Annem bizi böyle görünce kıskanmış olucakki hemen yanımıza geldi ve babamın göğsüne yattı. Ben de çifte kumruları yalnız bırakmak için kalktım ve aşağı daki spor odasına indim. Evet spor odamız var geçen yıl babam benim yoğun isteğim üzerine yaptırmıştı. Ellerimi sarıp karşım daki kum torbasını yumruklamaya başladım. Aradan kaç saat geçti bilmiyorum ama baya terlemiştim,ama gram yorulmamıştım. Hemen yukarı çıkıp duşa girdim. Yarım saatlik bi duşun ardından banyodan çıktım. Dolabımın karşısına geçtim ve kıyafet bakmaya başladım. Ben bi şeyler bulmuşken annem elin de siyah bi şort onun üstüne de mavi bi t-shirt'le içeri girdi. Ben anneme anlamaz gözlerle bakarken annem elime kıyafetleri tutuşturdu ve onları giymemi söyledi. Ben tam itiraz edicektim ki annem beni çoktan banyoya attı. Ben de mecburen kıyafetleri giydim. T-shirt'ü şortun içine soktum ve dışarı çıktım.
Annem elin de makyaj malzemeleriyle bana bakıp pis pis sırıtıyodu. "Hayır anne o iğrenç şeyleri benden uzak tut"deyip aşağa koşmaya başladım. "Ya Derin hade nolur bikerecik nolur yaaa. Çocuklar tutun çabuk Derin'i. Sizi en çok nere gitmek istiyosanız oraya gönderirim. Hadi benim akıllı oğullarım." "Sakın lan dokunmayın bana döverim valla hepinizi!" "Anne kusura bakma ama Derin'in eli çok ağır. O yüzden sen devam et."dedi Umut abim."Umutcum. Canım oğlum hem nere isterseniz yollarım,hem sınırsız para veririm,hem de babanızı ikna ederim diyorum bak."dedi ve abimlerin üstüme atlaması bi oldu."Kalkız lan üstümden. Anne sakın sürme ann- ya hayır ya. Iyyy iğreniyorum sizden. Sanki siz beni bırakınca ben yüzümü yıkamicam görürsünüz"deyince annem kötü kadın kahkahası attı ve şöyle dedi"Aşkım benim. Ben senin yıkicanı bildiğim için suya dayanıklı aldım. Sadece makyaj temizleme suyuyla geçer bunlar bebeğim."ya ama ya,olmaz öyle şey. Annemden o makyaj temizleme suyunu almam lazım. Siz şimdi makyaj temizleme suyunun annem de olduğunu nerden bildiğimi anlamadınız. Lan ben 190 iq'lu kızım.(iq konusun da hiç bi fikrim yok hatta doğrumu yoksa yanlışmı yazdım onu da bilmiyom)ben bilmicem de kim bilcek. "Anne bak nolur ver o suyu bana nolur."annem beni tınlamadan işine devam etti.Bu da seni takmıyorum demekti. Bu karı şimdi ben bulamıyim diye nere saklamıştır."Anne tamam bari hafif yap ya"annem işini bitirip bana ben ne kadar muhteşemim dermiş gibi baktı. Sonra aynayı bana uzattı. Ben de korka korka baktım. Ama hiçte korktuğum gibi olmadı yani. Çok hafif bi rimel ve göz kalemi,hafif bi de eyeliner çekmişti. Çok hafifte vişneli dudak kremi sürmüştü. Yani baya baya güzel olmuştum. Anneme minnettar bi şekilde baktım ve sarıldım. Saçlarımı da anneme yandan gevşek bi örgü yaptırdım ve koluma siyah mavi karışımı bi bileklik taktım. Fenerbahçeli bilekliğimle çok güzel olmuştu. Boynuma hiç bişe takma gereği duymadım,çünkü babamın hediyesi olan melekli kolye ve annemin hediyesi olan fenerbahçeli kolye yetiyodu. Bilekliğim ve kolyelerim benim için çok değerlilerdir. Bilekliğimi bana kardeşim dediğim bi insan hediye etmişti. Kolyeleri söylemiştim zaten. Kapı çalınca hemen aşağa indim ve kapıyı açtım.Evren'den
Tabakları da alıp evden çıktık. Karşıki eve doğru yürümeye başladık. Eve gelince kapıyı çaldım. Kapıyı Derin açmıştı. Çok güzel olmuştu. Şort giyince boyunun uzunluğu daha da belli oluyodu. Helipimize hoşgeldiniz dedikten sonra kapıdan çekildi ve bizi içeri aldı. Elim deki tabakları alıp bizi salona yönlendirdi. Salon da bi adam bi kadın ve o gece barda gördüğüm üç çocuk vardı. Adam ve kadın kırklı haşların da olmalılardı,çünkü ikisi de baya genç gösteriyodu. Kadın çok güzeldi. Gözleri aynı Derin gibiydi. Adam da çok yakışıklıydı. "Hoşgeldiniz çocuklar. Ben Öykü,bu eşim Doruk,bunlar da oğullarım Umut,Egehan ve Egemen. Derin'le tanışmışsınızdır zaten."dedi adının Öykü olduğunu öğrendiğim kadın."Memnun oldum efendim. Ben de Evren,bunlarda kardeşim kadar yakın olan arkadşlarım. Bu Berkay,bu ise Kaan"Berkay'la Kaan'da tanışma faslını geçtikten sonra masaya oturduk. Yemekleri yemeğe başladığımız da Doruk amca söze girdi. "Ee çocuklar kaç yaşındasınız,hangi okul da okuyosunuz?" bu sorusuna Berkay cevap verdi. Doruk amaca hepimiz 18 yaşındayız. Burdaki Görkem kolejine kayıt olduk. Evren dil,Kaan ve ben eşit ağarlık okuyoruz. Zaten bu sene son senemiz."dedi. Doruk amca memnun bi şekil de güldü ve devam etti. "Demek Derin'in okuluna kayıt yaptırdınız he. O okul üniversite ile bağlantılı. Bizim ikizler ve Umut orda okuyo."dedi. Ben de tebessüm ettim. Demek Derin'de bizim okul da okuyo. Acaba hangi bölüm."Derin sen hangi bölüm de okuyosun?" Derin tam cevap vericekken yukardan bi havlama sesi duyuldu. Deri havlama sesini duyunca hemen masadan kalktı ve merdivenlere koştu. Aşağıya muhteşem bi köpek indi. Köpeğin üst tüyleri siyah alt tüyleri ise beyazdı. Gözleri ise bi dakka aynı Derin'inki gibi okyanus mavisiydi. Köpek sevinçle Derin'in kucağına atladı. Derin köpekle oynarken çok mutluydu. Ailesine baktığım da ise onu mutlulukla seyrediyolardı. Köpek yorulmuş olucakki gidip bi yere oturdu. Oturduğu yere baktığım da ise onun için ayrılmış bi bölüm olduğunu gördüm.Egehan'dan (Derin'in abisi)
Derin Mavi'yle oynarken çok mutluydu. Derin aslın da iki yıl önce cıvıl cıvıl bi kızdı takî o olay olana kadar. Size iki yıl önce ne olduğunu anlatayım. Derin o zaman daha 16 yaşındaydı ve kardeşi gibi gördüğü bi arkadaşı vardı,Yağız. Derin'le 5 yaşın da tanışmışlardı. Yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi. Ama işte o lanet olay olduktan sonra Derin hayata küstü. Yağız Derin'in gözleri önün de vurularak öldürüldü. O günden sonra Derin kendini dünyadan soyutladı ve bi çok psikolojik tedavi gördü. Ama hiç bi işe yaramadı. Annemin sesiyle kendime geldim."Efendim anne ne dedin?" "Diyorum ki çocukları da alın yukarı çıkın he nasıl olur?" "Tamam anne çıkarız şimdi"dedim ve masadan kalktım...
------------------------------------------------------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah'ın İçindeki Mavi...
General FictionSen ne kadar mavinin öldüğünü söyleyip siyah olduğunu idda edersen et mavi ölmez mavi hep yaşar.