10. Benim Olandan Uzak Dur

En başından başla
                                    

Canan o an Kerem'i unutup kızlar demişti. Bunu fark edince yüzü kızarmıştı. Ezgi'yle Duru ise bu duruma sessiz sessiz gülüyordu. Kerem hiç bozuntuya vermedi.

-Beni kızların oyununa dahil etmeyi düşünmüyorsunuz değil mi?

Bunu gülerek söylemişti. Ama Canan daha çok bozuldu.

-Şeyyy kusura bakma bir anlığına seni unutmuşum. Kusura bakma. Hem kızların oyunu nasıl oluyormuş?
-Şaka şaka bozulma hemen. Önemli değil. Alınmadım bile zaten. Sizin pijama partilerinizi de biliyorum ben.
-Haa! Evet, şeyyy şimdi hatırladım. O zamanlar çocuktuk ya!
-Tabi tabi! Çocuktunuz değil mi? Bütün mahallenin altını üstüne getiren çocuklar?
-Şeyyy olabilir. Ne olmuş yani biraz gürültü yaptıysak?
-Birazcık mı? Polis geldi eve. Kavga var sanıp komşular aramışlar.
-Offf iyi seninle tartışamayacağım Kerem Bey.

Onları izleyen Duru ve Ezgi daha fazla dayanamayıp kahkahalarla gülmeye başladılar. Onların bu haline Canan ve Kerem de gülmeye başladı.

Duru bu duruma çok mutlu olmuştu. Eski günlerdeki gibi olmuşlardı. O an bütün ağrılarını unuttu.

"Ben uğraşsam bunu yapamazdım. Ama kendi istekleriyle kavga ettiler işte. Daha doğrusu atıştılar. Eski günlerdeki gibi oldu. Canan abimle ne zaman laf dalaşına girse abimi alt edemez en sonunda pes ederdi. Keşke hiç bozulmasa bu an."

Her şey o kadar güzel gidiyordu ki Canan o an Kerem'e olan kırgınlığı unutmuştu. Çünkü o an sadece Duru'yu, eski günleri düşünmüştü. İster istemez Kerem'i, eski günleri özlediğini anlamıştı. Ama yinede Kerem'e karşı yumuşak davranmak istemiyordu.

En sonunda Monopoly oynamaya karar verdiler. Duru kasten Ezgi'yle grup olmak istedi. Canan ne kadar karşı çıksa da mecburen kabul etti.

Oyun oynarken o kadar eğlenmişlerdi ki saatin farkına varmamışlardı. Canan babasının onu aramasıyla herkes saatin geç olduğunu fark etti. Canan gitmek için Duru'dan izin istedi.

-Durucum artık bizim gitmemiz gerekiyor. Başka sefer tekrar devam ederiz olur mu?
-Gitmeseniz burda kalsanız. Hem bolca yerimiz de var.
-İsterdim ama yarın okul var. Başka sefere kız kıza eğleniriz.
-Tamam ama söz mü?
-Söz!
-Merak etme canım. Canan'ı zorla getiririm. Sen ne zaman istersen çağırabilirsin.
-Bak Ezgi de destek oluyor bana.
-Tamam Durucum. Söz verdim ya hem.
-Tamam unutma bak sözünü.

Duru Canan'ın gitmesini hiç ama hiç istemiyordu. Ama mecburen izin verdi.

-Kızlar o zaman sizi bırakayım. Sende eve gir. Üşüme burda hava serin.
-Tamam abi.
-İyi geceler Durucum seninle tanışmak güzeldi.
-İyi geceler Ezgi. Benim içinde öyle.

Canan Duru'ya sarılıp saçından öptü.

-İyi geceler canım. Tekrar görüşmek üzere.
-İyi geceler Canan. Seni bekliyor olacağım.
-Tamam canım.

Arabada yine sessizlik vardı. Bu birazda yorgunluktan kaynaklanıyordu. İlk önce Ezgi'yi bıraktılar. Bir umut Kerem Canan'la konuşmayı umdu. Ama Canan dışarıya bakıyordu sadece. Eve geldiklerinde Canan yine eski soğuk Canan gibi davrandı.

-İyi geceler Kerem. Bıraktığın içinde teşekkür ederim.
-İyi geceler. Rica ederim.

Kerem üzgün ve kırgın olarak arabayı eve sürdü.

Sabah Burak ve Mert oturmuş. Dün olanlar hakkında bilgi alıyordu.

-Bana her şeyi bütün ayrıntılarıyla anlat.
-Dediğim gibi dün Kerem gelip Ezgi ve Canan'ı alıp evine götürmüş. Saatlerce oturmuşlar. Bir kız varmış yanlarında. Oyun oynamışlar galiba. Sonra da Kerem ikisini de eve bırakmış.
-Anladım. Bakalım bunu bir de Canan'dan dinleyelim.

O sırada Canan Ezgi'yle geliyordu. Burak'ı görünce gülümseyip yanına gittiler.

-Günaydın hepinize.
-Günaydın.
-Ne oldu Burak. Moralin bozuk gibi yüzün asık.
-Canan açıkça direk soracağım. Dün nerdeydin?

Canan durumu anlamıştı. Yalan söylemek istemiyordu. O yüzden gerçeği anlatmaya karar verdi.

-Keremdeydik Ezgi'yle.
-Neden?
Kerem'in kız kardeşi Duru beni görmek istemiş. O yüzden beni almak için eve geldi. Ezgi'yle birlikte gidip vakit geçirdik.
-İyi ama o çocuktan hoşlanmıyorum Canan. Ve sen ona kızgındın. Ama evine gitmişsin.

Burak'ın bu tavrı Canan'ı rahatsız etmişti. Sanki kötü bir şey yapmıştı da onu suçlar gibi konuşuyordu. Bu yüzden Canan ona kızmıştı.

-Burak sen ne demeye çalışıyorsun.
-Bir şey demeye çalışmıyorum. Onun evine gitmen hoşuma gitmedi. En azından bu durumdan beni de haberdar edebilirdin.
-Kusura bakma Burak o an aklıma gelmedi. Duru söz konusu olunca gittim bende.
-Anlaşılan abi-kardeş senin için önemliler.
-Evet Burak öyle! Çünkü Duru ailesini trafik kazasında kaybetti. Kısa bir süre sonra böbrek yetmezliği teşhisi kondu. Yetmedi nakledilen böbreği vücudu reddetti. Bu sürede en yakın arkadaşı sadece bendim. Ve bende onu görmek için gittim.

Burak bunları duyunca hata yaptığını anladı. Ama iş işten geçmişti. Canan ona yalan söylemek yerine gerçeği anlatmıştı. Zaten ters bir şey olmamıştı. Kendini affettirmek istiyordu.

-Özür dilerim. Ben sen konusu olunca işte hiçbir şeyi umursamıyorum. Bana bunu söyleseydin en başından böyle olmazdı ki. Ben sadece seni kıskandığım için böyle davrandım. Amacım seni suçlamak ya da üzmek değildi. Bana inan!

Canan Burak'ın yüzündeki o masumane ifadeyi görünce yumuşamaya başladı. Ama en çok onu yumuşatan şey o kahverengi gözlerdeki pişmanlık ve masum ifade olmuştu.

-Tamam sorun değil. Bir dahakine anlamadan dinlemeden böyle yapma.
-Tamam Canan'ım.
-Neyse bizim derse gitmemiz gerekiyor artık.
-Tamam canım. İyi dersler size.

Canan ve Ezgi derse giderken Kerem okula gelmişti. Kerem'i gören Mert Burak'a onu gösterdi.

"Seninle konuşmanın zamanı geldi. Canan'ı kaybedemem. O yüzden onu üzmemek için masum bir uyarıyı hak ettin."

-Kerem konuşabilir miyiz?

Kerem sesin sahibini görünce hem şaşırmış hem de olacakları anlamıştı.

-Tabi olur.

İkisi sessiz bir yere geçip oturdular. Kimsenin onları görmediğinden Burak emin olunca söze girdi.

-Canan her şeyi anlattı. Seninle geçmişte olanları, ailenin, kız kardeşinin başına gelenleri üzüldüm. Ama Canan benim her şeyim. Onu kaybedemem. Ve sen benim için tehditsin. O yüzden Benim Olandan Uzak Dur!
-Merak etme Canan'ı senin elinden almak için gelmedim. Sadece kardeşimin isteği için buraya geldim.
-Tamam anladım. Ben sadece uyarmak istedim seni.

Burak bunları söyledikten sonra uzaklaşıp gitti.

"Onu gerçekten sevdiğin belli Burak. Ama Canan hakkındaki gerçekleri bilsen o sevgin devam edecek mi? Ya da onun için ölümü göze alabilir misin? Ben yaptım. Benim için ölümden beter bir şeyi Canan'ı yüz üstü bırakıp gittim. Ama daha hiçbir şey başlamadı Burak. Çünkü bu oyunu ne sen ne ben yönetiyoruz. Biz bu oyunda sadece oyuncuyuz."

Onlar için oyun yeni başlıyordu. Bir kız ve onun geçmişindeki sırlar herkesin hayatını alt üst etmek için bekliyordu.

Evet arkadaşlar yepyeni bir bölümle daha karşınızdayım. Bu bölümü hikayemin kapağında emeği geçen ve tanıtım videosu hazırlayıp tanınmasını sağlayan çok sevdiğim bir insan olan Eosfors 'a ithafen yazdım. Her şey için kendisine tekrar teşekkür ediyorum. Ufak tefek hatalarım olabilir. O yüzden öneri ve istekleriniz varsa söyleyebilirsiniz. Çünkü o zaman kendimi düzeltip daha iyisini yapmaya çalışabilirim. Bu arada 4k olduk. Desteğiniz için teşekkür ederim. Vote ve yorum bırakmayı unutmazsanız sevinirim. İyi okumalar...😊😊😊

SEN BENİMSİN ⚠Kısa Bir Ara Verildi.⚠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin