"Yok, bir şey iyiyiz Toprağa benim söylememe gerek kalmamış : )" demesiyle ikimizde gülüştük.

"Ayşe bir şey soracağım."

"Tabi canım sor."

"Melek hamile olduğunu nasıl öğrenmiş?" Suyun sorusu ile gerilsem de olanları kabaca anlatsam daha iyi olacak diye düşünüp.

"Şey, Su. Melek küçük bir düşük tehlikesi geçirdi." Dememle.

"Ne!! Sen ne diyorsun Ayşe?? Melek iyi mi? Bebeğin durumu nasıl?"

"Sakin ol Su. Şuan ikisi de iyi çok şükür, sadece Melek çok korktuğu için onu uyutuyoruz o kadar."

"Kıyamam ben ona tabi korkar, ben Toprakla konuşup hemen yola çıkacağız."

"Su acele etmeyin hem zaten biz daha İstanbul'a geçmedik."

"Nasıl İstanbul'a geçmedik.. Siz neredesiniz ki?"

"Biliyorsun ki Barışla Meleğin de bal ayları devam ediyordu."

"Hımm.. Tamam yinede biz bir İstanbul'a gelelim şehirler arası halledilir."

"Gerek kalmaz büyük ihtimal yarın biz İstanbul'a geçeriz."

"Tamam benim Toprakla konuşmam gerek. Ayşe bak en ufak bir şey olursa, beni bilgilendirmeyi unutmayın!"

"Tamam Su." Diyerek kapattım.

Öylece elimdeki telefona bakıyordum. Suya nasıl derdim ki ikisini de ölümden döndürdük, Barış perişan bizi sorma zaten diyemezdim. Zaten ilk defa mutlu olmaya başlayan kıza bunları nasıl derim ki? Toprakla güzel günler geçirsinler insan bir defa evleniyor sonuçta..


ANIL'dan

Ayşe'nin yanına geldiğimde telefonuna bakıyordu. Bende usul usul yanına yaklaştım ve sımsıkı sarıldım.

"Ayy Anıl korkuttun beni."

"Korkma canım. Benim, Senin için her şeyi yapacak olan adam." Sözlerim Ayşe de küçük bir tebessüm yaratırken, benim aklım onun dalmış olduğu yere takılı kalmıştı..

"Neden öyle düşüncelere dalmıştın??" diye sormamla Ayşe benden biraz ayrılsa da kollarım hala Ayşeye sarılıyken.

"Anıl ben Suya olanları söyleyemedim, sadece mutlu haberi verebildim. Fakat Suyun sanki içine doğdu beni sorguya çekince Meleğin düşük tehlikesi geçirdiğini ve durumunun şuan çok iyi olduğunu dedim. Sadece Meleği korktuğu için uyutuyoruz dedim."

"Ayşe sen doğru olanı yapmışsın. Bal aylarını güzel hatırlasınlar, burunlarından gelmeden bitirsinler. Hem Barışta öyle olmasını istedi Barışın benim Toprağa haber verdiğimden bile haberi yok. Toprağa da dedim onlara sürpriz olsun."

"Bilemiyorum."

"Bitanem Melek ve bebeği şuan iyi değil mi?"

"Çok şükür iyiler.."

"Eee.. O zaman bu halin ne senin yaa.. Yeğenimiz oluyor bizim : )" diyerek Ayşeye sımsıkı sarıldım.

Benim kadınım gerçek bir melek, hala doğruları söylemediğini zannediyor ve kendine kızıyor.

"Bu arada sen Suya yalan söylemedin. Melek ve bebeği şuan iyiler ve Melek yengem korktuğu için onu uyutuyorsunuz ve tabi bedeninin yorgunluğunun dinmesi için. Yani bunlar yalan sayılmaz sadece birazcık saklayacağız o kadar.. Toprakla Su gelsin onlara beraber söyleriz. Şimdiden ikisinin verdiği telaşı birde gerçekleri yani olanları bilselerdi uçağı bırak Toprak bir araba ayarlar son gaz gelmeye çalışırdı. Bu da pek iyi olmazdı yani.." Diye sözlerime devam edecekken Ayşe'nin o narin parmakları dudaklarımda sabit kalması ile susmak zorunda kaldım.

"TOPRAK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin