"Neden bu kadar karmaşıksınız?" diye sızlandım.

"Dediğim gibi, bizdeki sorun fazla yüzeysel olmamız." diyerek kendi dediklerini tekrar etti, benim dediklerimi ise çürüttü. Karşılık olarak tek yaptığım oflamak oldu.

"Şimdi git ve giyin."

"Peki." diye sessizce cevap verdikten sonra kapıyı açtım.

"Ya da dur." dediğini yaparak monoton bir şekilde arkama döndüm. "Düzelmen gerek, farkındasın değil mi?"

"Evet diyeceğim ama içimden öyle olmadığını söylemek zorundayım."

"Tatlım, emin ol isterdim ama konseri iptal edemem." Bu kadar içten olması garip. Yani, bana en son bunu dalga geçmeden söylediğinde babamla bir ay kadar kavgalıydık ve benim tek yaptığım deli gibi ağlamaktı.

"Tamam, kendime geleceğim." Ona içten bir gülümseme gönderdikten sonra kapıyı açık bırakarak içeri girdim ve stilistimin yanına gittim.

"Her şeyin hazır prenses." Elime verdiği kılıfı alırken odaya çocuklar da girmişti. Onlara gülümsedikten sonra kabine girdim ve siyah elbisemi giydim. En azından siyah beni yansıtan bir renk, bu açıdan güzel.

"Milaaaa." diye aynanın önünde üzerimi düzeltirken seslendim.

"Özel bir isteğin var mı, yoksa ben mi seçeyim?"

"Benim var. Bugün sadece kabartın." Sean bunları söyledikten sonra bana göz kırpıp odadan çıktı. Bense arkasından 'seni seviyorum' diye bağırdım. Mila gözlerini devirip beni omzumdan bastırarak oturturken salak salak sırıtıyordum.

"Aranızda ne geçti sizin? Seni bu kadar koruması normal değil. " Nefret ettiğim diva tavrına bürünerek cevap verdim.

"O beni çok sever."

"Evet, yüzüne karşı ölmelisin diyecek kadar." Saçlarını düzeltirken bunu söyleyen Zayn, tüm neşemi alıp ulaşmayacağım diyarlara kaldırdı.

"Amacını anlamıyorum."

"Belki böyle davranmayı bırakırsan etrafını görür ve gerçekleri kavrarsın, ne dersin?" Aramız çok iyiyken bir anda böyle olmamız herkes tarafından garip karşılandığı ve Zayn'i tanıyanlar bu hareketlerine anlam yüklemeye çalıştıkları için bizi izliyorlar. Biraz gösteriden zarar gelmez görüşü benim için burada işlemiyor ama yaptıklarına karşı olduğumu fark etmesi gerekiyor, bu mantıkla bende onun gibi ayağa kalktım. Hoş o ayaktaydı zaten ama neyse.

"Gerçekleri kabullenmeyen sensindir belki, veya etrafını göremeyen? Sence kaç kişi şu an ne yapmaya çalıştığını anlıyor? Seni anlayamıyoruz Zayn! Sana yaklaşmamıza da-"

"Bunlar seni ilgilendirmez." Ona açık ağzımla bakakaldım ve kendime gelmem biraz süre aldı.

"Haklısın, üzgünüm. Seni rahatsız etmemeli hatta senle iletişime bile geçmemeliydim, hata bende." Saçlarımın şekil alacağı koltuğa oturduğumda herkes hala bana ve bana bakan Zayn'e odaklaklanmıştı.

"Mila." diye nazikçe seslendim ama duydu mu? Hayır. "Mila!" Bu sefer resmen bağırdım ve kadın yerinden sıçradı.

"Başlıyorum." dedikten sonra bana laf yetiştirmekle uğraşmadı ve işine başladı. Odayı fön makinesinin sesi dolarken kafamı geriye verip gözlerimi kapadım, bir yandan da açılış şarkımı mırıldandım. Her zaman böyle yaparım.

"Acaba bu durumun o malum dönemle ilgisi var mı?" Kavgayı kastediyor.

"Uzaktan yakından bağlantısı yok. Onun hareketlerine bağlı."

Covered With FameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin