This Place/Burası

1.5K 69 21
                                    

Yine, her zaman geldiğim kütüphaneye geldim. Burada çok az kişi vardı. Bu güzel.

Kütüphanenin kapısını açtım ve içeriye girdim. Ailem ile tatile gitmek yerine evde kalmayı seçtim. Bu size göre saçma mı? Bana göre değil. Bu yüzden evde kaldım zaten. Kim yazın dışarı çıkıp gezmek ister ki? Sinekler,böcekler ve en kötüsü insanlar var orada.

Her zaman girdiğim rafların arasına girdim. İkinci bölüm ve üçüncü bölüm.Bu iki bölümü seviyordum. Hiç bakmadan bir kitabı aldım. Kitabı kendime çevirdim ve baktım. Bugün'dü kitabın adı. Kitabı açtım ve birazını okudum.Ama ilgimi çekmedi. Kitabı tekrar aldığım yere koydum. Rafların arasında biraz ilerledim. Durdum ve bir kitabı -daha- aldım. Kitaba bakacaktım ki telefonumun titremesi ile sıçradım. Ceketimin cebinden telefonumu çıkarttım ve gelen mesaja baktım.

Kimden: Jin,

"Kitabı aldığın yere bak XD "

Yazıyordu mesajda. XD mi? Bu çocuğun nesi var?

Kitabı aldığım yere baktım... ama, hiçbir şey yoktu. Her zamanki Jin işte. Ve... ondan nefret ediyorum ama ona aşığım.

Telefonumu cebime koydum. Ve kütüphaneden çıktım. Nereye gidebilirdim? Kafe. Evet, kafeye doğru yol aldım. Ve tekrar telefonum tiredi. Elimi cebime attım ve telefonu çıkarttım. Gelen mesajı açtım.

Kimden: Jin,

"Kahve mi içmek istiyorsun?"

Telefonumu cebime koydum. Oraya -kafeye- gitmeyecektim. Peki başka nereye gidebilirim?

Han Nehri.

Han Nehri'ne doğru yol aldım. Sonunda gelmiştim. Yol boyunca hiç mesaj gelmemişti. Demire yaslandım ve batmakta olan güneşi izledim. Bir ses duymam ile arkamı döndüm.

"Tahminim doğruymuş." Dedi Jin.

Aramızda fazla mesafe yoktu. Kan yanaklarıma hücum etti. "Ne tahmini?"diye sordum sakin bir tonda. "Han Nehri'ne geleceğini düşündüm. Geldin." dedi. Ve önümden çekilip demire yaslandı. Gülümseyip elindeki kahveyi uzattı. Tereddüt etsem de kahveyi aldım. Yine neyin peşindeydi bu çocuk? İç çekip konuştu.

"Anlamıyorum." 

"Neyi?" dedim.

Bana yaklaştı. Aramızda santim vardı. Gözlerine bakıyordu. O da benim gözlerime. Ama, gözleri -birden- dudaklarıma kaydı. Yavaş yavaş daha da yaklaştı.

Ve dudaklarımın üstünde yumuşak dudaklarını hissettim. Şaşkınlıktan gözlerim açıldı. Geri çekildi ve konuştu.

"Şimdi anladım..." dedi ve ekledi ."Seni sevdiğimi."

Şaşkınlığımı üstümden attım ve konuştum.

"En büyük aptalsın Seok Jin."

Bana sarıldı ve konuştu.

"Artık benimsin Yun Min."

Bende ona sarıldım.

--

Derin bir iç çekip demire yaslandım.Fısıldadım.

"İşte, Jin. Benim olduğun yerdeyim. Ve... beni terk ettiğin yerde."

This Place ♔ BTS ✓Where stories live. Discover now