Elise: Başlangıç

13.Bölüm ''Kuyruklu Yıldız!''

Belki de böylesi daha iyidir...

Gözlerini arabanın içinde açtığında ellerinin ve ağzının bağlı olduğunu fark etti genç kız. Yalnız başına tamamen bilmediği bir yerde eli kolu bağlı öylece bekliyordu. Derin bir nefes aldı daha sonra bunların belki de aldığı son nefesler olabileceğini fark etti. Duygusal olarak o kadar yıpranmıştı ki, her şeyin son bulması onun için ferahlatıcı olabilirdi. Öleceğim mekânın hiç böyle bir yer olabileceğini düşünmemiştim diye geçirdi içinden. Camdan baktığında adamın bahsettiği çiftlik evine geldiklerini biliyordu. Başındaki korkunç ağrı hiç geçmemişti ve bütün kasları acıyordu. Daha sonra biraz ötedeki gri arabayı fark etti. Adamın Scott diye çağırdığı kişi olmalıydı bu.

Arabadan sertçe indirildiğinde ne olduğunu anlamadan kapıya yapıştırıldığını hissetti. Siyah saçlı adam kızın kafasını arabanın camına bastırmış, önceden çıkardığı iple kızın omuzlarını bağlamaya başlamıştı. Daha sonra da kızın ağızındaki bezi çözdü. Onlara doğru gelen Scott isimli herifi öne doğru ittirildiğinde fark etti Elise.

-Chase... Neler oluyor? Diye sordu iri yarı adam. Kızdan gözlerini alamıyor, şaşkınlıktan bir deri ceketli adama bir kıza dönüp dönüp bakıyordu.

-Soruların sırası değil.

-Yoksa bu... Scott çoktan kızın kim olduğunu anlamıştı. Gözleri daha da büyüdü. Herkes Chase ve gizemli kızın olayını öğrenmişti bile. Çocuğun ellerinin gizemli bir şekilde yanması ve daha sonra da yakan kızın okulun ormanını ateşler içinde bırakması yılın olayıydı. Okuldakilerin yarısı kız için sempati duymaya başlamıştı aslında. Kimse Chase'i sevmiyordu ama ona bunu söyleyecek kadar cesur davranmıyordu da. Yakışıklılığından ötürü popüler olsa da hakkında çok fazla dedikodu vardı siyah saçlı gencin. Hiçbiri de iç açıcı şeyler değildi. Scott, adamdan neredeyse korkuyordu bile. İstediği her şeyi elde edebilen birine karşı gelmesi çok mümkün değildi. Hele ki o şey için gözünü karartabilecek biri onun tüylerini ürpertiyordu.

-Kapa şu lanet çeneni de yardım et bana. Al şu anahtarları, ahırda korkuluk çitleri var. Onları buraya getir.

Chase denen adam o kadar kararlıydı ki bu hali Elise' i çok korkutmuştu. Her şeyi yapabilecek bir adam vardı karşısında, bunu kolaylıkla görebiliyordu. Kızın aklını şimdi çok daha farklı bir konu alıyordu. Kendisinin işi bittikten sonra adam nasıl paçayı sıyıracaktı? Nasıl bu kadar soğukkanlı olabiliyordu? Daha da önemlisi nasıl oluyor da birini öldürebilme kararını bu kadar kolay verebilmişti?

Soruları sorarken bir yandan da cevap veriyordu kız kendine. Adam kolaylıkla sıyrılamayacağı bir işe girişemezdi. Ailesinin varlıklı olması da cabası... Yani bir şekilde babasının arkasında olmasıyla olay kapanıp gidecekti. Chase'in önceki olaydaki halinden sapık ruhlu biri olduğunu çıkarabilirdi ancak bu kadarını pek beklemiyordu. Adamın ellerini yaktığı için hep üzgün hissediyor, kendisini sarsıyordu. Ama şimdi keşke daha fazlasını yapabilseydim diye iç geçiriyordu kız. Deri ceketli adamın gözleri o kadar kararmıştı ki, Elise bunun adamın ilk olayı olduğunu düşünmemeye başlamıştı. Birini öldürme kararı bu kadar kolay verilemezdi. Ne kadar çok haklı sebebi olursa olsun bir insan bu yükün altında ezilir giderdi Elise' e göre. Bir can almak... Kan görmek... Ölüm...

Düşünceleri o kadar strese sokmuştu ki, kız bir anda midesine yumruk yemiş gibi hissetti ve kusmaya başladı. Önünde duran adam ise tiksintiyle geriye doğru çekildi.

-İğrenç fahişe... Diye bağırdı. Elise ise kafasını yerden kaldıramıyor, ne zaman kaldırsa midesine yumruk yiyordu. Kız elleri dizlerinde yere kapaklanmış kusmaya devam ediyorken arkasında korkuluk taşıyan adam hızla yaklaştı. Elindekileri yere bıraktıktan sonra kızın yanına eğildi.