11- Justin Timberlake Konseri!

En başından başla
                                    

Dediklerini algılar algılamaz birden kalbimden vurulmuşa döndüm ve bir elinde sallandırdığı biletlere, bir de ona bakmaya başladım. "Konser bugün müydü?" diye sordum elimi saçlarıma götürürken.

"Evet, gideriz diye düşünüyorum?"

"Hatırlattığın için çok teşekkürler, bilet teklifin içinde ama üzgünüm. Bir başkasına sözüm var."

"Ama..."

Bebek porselenliğinde olan yüzü önce biraz düştü sonra da hafifçe buruştu. Biçimli dudakları büzüldü ve beklentiyle aralandı. "Ama ben sanmıştım ki..."

"Bunun için tekrardan üzgünüm Hale. Sonra görüşmek üzere."

Omzuna hafifçe vurduktan sonra adımlarımı hızlandırdım ve kafeteryaya kadar yürüdüm. Grup her zaman oturduğumuz yerde kendi halindeydi.

"Çabuk bana konser bileti bulmanız gerek."

Sandalyeyi çektikten sonra hızla yerime oturunca masada duran herkesin ilgisini çekmiş oldum ve gözlerini bana diktiler. Ekin elindeki telefonunu masaya bıraktıktan sonra derdimi soran ilk insan oldu.

"Ne oldu? Ne konseri bu? Timberlake mi?"

"Evet." diye soludum.

Nur kaşlarını hafifçe kaldırırken bana baktı ve "Senin için neden bu kadar önemli?" diye sordu. "Dinlemezdin sanıyordum..."

"Ben dinlemiyorum zaten. Bilet Mina için. O, Timberlake'e bayılıyor."

Ekin ile Nur kendi aralarında sırıtmaya başlamışlardı ki onlara kaşlarımı çatarak baktım.

"Aklınıza gelen ilk şeyi lütfen o güzel akıllarınızdan yok edin. Sandığınız gibi bir şey ortada yok." Ben açıklama yapınca ortalığı daha da kızıştırdılar ve gülmeye başladılar. "Benim yüzümden merdivenlerden düştü." dedim bastıra bastıra. "Özür amaçlı olarak onu konsere götürmek istiyorum."

"Abi, tüm biletler tükenmiş. Zaten bu güne bilet mi kalır?" Doruk başını telefonundan kaldırmadan homurdandı. Nefesimi üfledikten sonra gözlerimi düşürdüm. O sırada utana sıkıla Nur konuştu.

"Kayra. Benim bir biletim var aslında..."

Hiç beklemediğim bir anda bunu duymayı beklemediğimden dolayı gözlerim parıldadı. "Nur, bana hemen o bileti vermen lazım. Sana parasının on katını bile veririm. Yeter ki ver."

"Kayra. Saçmalama, parası önemli değil. Ama..."

"Aması ne Nur?" diye homurdandım.

"Justin de şimdi her gün gelmiyor ya Türkiye'ye!" diye homurdandı mavi gözlerini kısarak.

"Söz sana sarışın, seni başka bir ünlünün konserine götüreceğim. Yok, illa ki Justin diyorsan da seni turne kapsamındaki bir konsere de götürürüm. Yurt dışına. Ama bana bu bileti vermen gerekiyor."

"Tamam, tamam. Kabul. Ama bir şartım var?"

"Tamam. Ne istersen kabul edeceğim." dedim.

"Pekala!" dedi neşeyle. "O zaman biletin parasını bana vermiyorsun."

"Ama..." diye tam başlamıştım ki Nur benim konuşmama izin vermeden beni susturdu. Kaşlarını ilahi bir kata çıkarırcasına kaldırdı ve homurdandı. "Ne istersem yapacağım demiştin?"

Bana başka bir seçenek bırakmamıştı. Ona hızla gülümsedim ve ben gülümseyince o da gamzelerini çıkartarak gülümsedi.

"Gel buraya cadı! Beni gafil avladın!"

Hayatımı Değiştiren Sen #Wattys2014Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin