''Sonunda, teşekkür ederim. Hayır, kız arkadaşım yok ve bu kız öylesine biri değil. Nikenglov'lardan biri, ama nasıl olduysa hafızasını kaybetmiş ve şimdi de benim evimde, Sergei ile birlikte kalıyor. Ne yapacağımı bilemiyorum, eğer Patron bizi yakalarsa gerçekten de sonumuz olur, biliyorsun. Kız tehlikeli değil, ondan eminim; zaten onu iki pisliğin elinden ben kurtardım son anda. Bilgi için işimize yarayabilir, ama illa Alphys'e gitmek istediğinden tam olarak onu nasıl engelleyebilirim bilmiyorum.''

Siktir. Bir Nikenglov canavarların arasına sızdı ise işimiz bitti demektir.

Solace, düşünceli bir ifadeyle çenesindeki kirli sakalları kaşırken, sessizce mırıldandı: ''Bu, önümüze tamamıyla yeni bir sayda açmış olur. Malları teslim ettikten sonra direk eve git, Kızı sorguya al ve evden kaçmasını engelle. Bu geceki siparişlerin için Patron'u ben arayacağım, sen onu sorun etme. Ah bu hiç ama hiç iyi olmadı.''

M.K. kafasını hafifçe sallayarak Solace'in dediklerini onayladıktan sonra sırtındaki çantanın sapını sıkıca tutarak barın bir diğer köşesindeki Arthur'a doğru yürümeye başladı. Bu sırada da Solace direk oturduğum yere geliyor, bar pistinde önüne çıkan kim varsa omuz atarak kendine yol açıyordu. Hızlıca yanıma gelip, oturdu. Bakışlarındaki kıvılcım bir şehri rahatlıkla küller altında bırakmak için yeterliydi.

''G, senden o kıza sahip çıkmanı istiyorum.''

Bir dakika.

Ne?!

''Solace, sen aklını mı kaçırdın dostum? Benim onca işimin arasına bir de bebek bakıcılığı mı koyacaksın? "

Sıkıntıyla olduğum yerde kıpırdanırken Solace başını koltuğun üst kısmına doğru yasladı. Aklında bir şeyler döndüğü kesindi, Arthur işini bile unutmuşa benziyordu. Sessizce gözlerini gözlerime kitlediğinde, olduğum yerde sükunet içinde bekledim.

''G, Nikenglov'ların 'kız' olarak nitelendirilebileceği sadece bir kişisi var, o da Davis'in -Nikenglov'ların varisinin- nişanlısı. O kızla alakalı bir şeyler duymuştum Patron'dan, ama emin değilim... Önemli biri olduğu kesin, o yüzden senin göz kulak olmanı istiyorum, lakin tahmin ettiğin gibi onunla sürekli yan yana olmayacaksın, uzaktan izleyeceksin onu. Her adımını, konuştuğu her kişiyi tek tek not edeceksin aklına ki bir şeyler öğrenebilelim. Nikenglov'lardan elde tutulur bilgiler öğrenmek için bu kız altın fırsatımız resmen, bunun sen de farkındasın.''

Haklıydı. Kelime kelimesine haklı olması her ne kadar sinirimi bozsa da ses çıkarmadım. Eğer Nikenglov ailesinin nasıl bir pislik olduğunu bilmeseydim itiraz edebilirdim, ama birinci elden şahit olunca...

''Tamam.'' diye cevap verdim kısaca. ''Şimdi git, gece saat 3'te evimin arka sokağındaki çöp bidonunun orada buluşuruz.''

Solace, hafifçe kafa sallayıp bardan çıktığında, M.K.'nin de işini bitirmiş, bar tezgahında kendi kendine takılıyordu. Omuzlarının çöküşünden ve yavaş nefes alışından anlamıştım bir problemi olduğunu. Solace'in dediği kız olabilme ihtimalini kafamdan çıkarmadan yanına gittim ve solundaki boş tabureye yerleştirdim kendimi. M.K. yanındaki varlığımla hafifçe bakışlarını bana doğru kaydırmış, sonra önünde duran boş shot bardaklarına tekrar gözlerini dikmişti. Elimi omzuna doğru kaydırıp, hafifçe sıktığımda acınası bir gülümseme titredi M.K.'nin dudaklarında. Kelimelerin kullanılmamasına rağmen o da ben de ne demek istediğimizi çok iyi anlamıştık.

''G, boş ver sen beni. Benim sorunum yakında halledilir bir şekilde, sen kendi görevine odaklan.'' diye mırıldandığında, 'Tamam' dedim nefesimin altından. İkimiz de oturduğumuz taburelerden kalkıp başımızla birbirimize son kez selam verdiğimizde, ben çoktan plana koyulmuştum bile.

abandoned memories | undertaleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin