"Şaka" dedi Kerem yeniden elini acı içinde başına götürürken yüzünü buruşturdu. "Türkçede şaka diyoruz"
"Ödümü koparttın ya, bir de şaka demiyor musun?" dedi Zeynep sonra Kerem'in kafasını az önce şemsiyeyle iyice bir dövdüğünü hatırlayarak yanına gitti. "Acıyor mu çok?" dedi Zeynep.
Kerem acıyla inlerken "Tabi acıyor" dedi küçük bir çocuk edasıyla.
"Tabi acıyor" diye taklit etti Zeynep Kerem'i. "Gecenin bir vakti böyle şaka yaparsan sonucu böyle olur işte"
"Çok acıyor ama" dedi Kerem.
"Gel buz falan koyalım" dedi Zeynep Kerem'i içeri çağırarak.
Kerem bir anda gülmeye başlarken Zeynep şaşkınca ona bakarken, "Kafa travması geçiriyor olabilir misin?" diye sordu endişeli gözlerle.
Kerem Zeynep anlamaz gözlerle bakarken, bir anda kızın belini sardı ve sımsıkı sarıldı. "Travma falan geçirmiyorum" dedi Kerem.
"Neden gülüyorsun o zaman kafayı yemiş gibi?"
"Sana gülüyorum" dedi Kerem geri çekilirken. "Çok tatlısın"
"Kesin travma geçiriyorsun..."
Kerem koca bir kahkaha daha patlatırken. "Hiçbir şeyim yok güzelim. Kafam falan da acımıyor hatta. O da şakaydı."
"Şaka mıydı?" dedi Zeynep sinirli bir şekilde Kerem'e bakarken.
"Evet, ne sandın?" dedi Kerem gülerek. "İnanmak istemiyorsan tam şuraya" diyerek dudağını işaret etti Kerem, "bir öpücük alabiliriz"
"Tam kafana bir şemsiye daha nasıl olur?"
"Güzel olur" dedi Kerem gülerek.
"Yüzsüze bak ya" dedi Zeynep yere eğilip şemsiyeyi kaparken, "Gel o zaman" derken Kerem de öbür tarafa kaçtı. Zeynep'in onu takip edemeyeceği yere bahçe duvarlarının arkasına giderken, "Seni almaya gelmiştim. Hadi hazırlan, seni bekliyorum" dedi gülerek.
"Geleceğimi söyleyen oldu mu?"
"Geleceğini ikimiz de biliyoruz güzelim" dedi Kerem göz kırparken. "Hadi bekliyorum"
**
"Nereye gidiyoruz?" dedi Zeynep başını arkaya yaslayarak arabanın açık tavanından giren rüzgarın saçlarını dağıtmasına izin verirken.
Kerem gözünü yoldan ayırmadan cevap verirken, "Gidince görürsün" dedi.
"Yine Kerem Sayer. Ve yine bir sürpriz"
"Tarzım bu" dedi Kerem yüzüne kocaman bir gülümseme gelip otururken.
"Onu anladık zaten" dedi Zeynep'te gülerek.
"Birazdan geliriz" dedi Kerem de. Elini direksiyondan çekmeden radyoyu açtı ve Duman'ın çok sevdiği şarkısı kulaklarına dolarken neşeyle eşlik etmeye başladı.
Biraz sonra ışıklar içindeki lunaparkın önüne geldiklerinde Zeynep gülerek Kerem'e döndü. "Akşamın başlangıcından tahmin etmeliydim aslında"
"Bak sana kopya da vermişim" dedi Kerem de gülerek. Sonra kapısını açtı ve arabadan indi. Zeynep'te arabadan inerken, Kerem "Hadi" diyerek elini Zeynep'e uzattı. Zeynep sevgilisinin elini tuttu. Kapıdan girip hemen girişte durdular birlikte.
Işıklar nasıl da baş döndürücüydü. Çocuklar, gençler.. Herkes ayrı bir koşuşturmaca içindeydi. Kimisi gitmeden pamuk şeker yeme derdindeydi, kimisi binemediği alet yüzünden sevgilisine trip atıyordu, kimisiyse sadece ışıkların verdiği enerjiyle sarhoş oluyor, yüzündeki kocaman gülümsemeyle oradan oraya koşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yaz Gecesi Rüyası
FanfictionHayalleri olmayan insan yoktur derler. Herkes hayaller kurar. Kimi insanın hayalleri bir günlüğün sayfaları arasına sıkışıp kalır, kimisinin hayalleri bir ağacın kovuğunda. Kimisinin hayalleri kayan bir yıldızla birlikte yok olur, kimisinin hayaller...
Bölüm 36 | Kalbinin karanlığından kurtarmak..
En başından başla