1| Baby? Baby.

En başından başla
                                    

Peder de okulu bitireceğime dair umutlarını yitirmiş olmuştu böylelikle ve beni kendi halime bırakmış, son iki yıldır para göndermez olmuştu. Bakın, bu da ikinci en büyük yaramdı. Baba parası koklayıp, cebe indirmeyeli o kadar zaman geçti ki burnumda tütüyordu resmen.

Ah, o sıcak ve hazır paralar.

Bir süre Tae ve Kook'tan geçinmeye çalışmış, içlerinden küfür ederek verdikleri her parada pezevenk gülüşü atmıştım ama sonuç olarak benim pederin yaptığını duyan çok sevgili amcalarım Tae ve Kook'a gönderdikleri paraları kesince onlardan da güzel bir dayak yemiştim.

Uzun lafın kısası, iki yıldır her türlü işte çalışmış fakat en fazla bir aylık maaşımı alabilmiştim ve en sonunda 'sikeyim böyle işi' diyerek doğru düzgün bir işe girip yarı zamanlı çalışmaya devam etmiştim. İşte en uzunu da sadece beş ay sürmüş -ki bana sorarsanız bu rekoru kırabildiğim için kendimle gurur duyuyordum- kovulduğum için de bir günlük kendime izin vererek, şansıma da bir güzel küfürlerimi armağan ederek, bizim iki salakla evde pinekliyordum.

Sıradan, işten atılmış olsam da sonunda dinlenebildiğim için mutlu olduğum bir gündü sadece. Tae ve Kook playstation'dan dövüş oyunu oynarken bende arkadan gaz veriyor, flört döneminde olduğum bir kızla mesajlaşıyordum, güzel kızdı ve her şey oldukça güzel gidiyordu. İstediğim soruyu bile sormuştum ona.

'Bu akşam boş musun? Bir şeyler içmeye gidelim diyecektim boşsan.'

'Arkadaşımla buluşacaktım ama bir dakika bir sorayım tekrar ona.'

Klasik kadın numarası, diye geçirdim içimden. İste ama belli etme. Ne diyebilirim ki? Güzel taktik.

'Ekilmişim, bir şeyler içmeye gidebiliriz.'

Kendini beğenmiş bir şekilde gülmekten kendimi alamadım, işte istediğim cevap. Ben egomu büyük bir zevkle tatmin etmekle uğraştığım dakikalarda zil çalmış, Tae ve Kook ise direkt bana seslenerek -öküz gibi anırarak daha doğru olur- kapıyı açmamı söylemişlerdi. Mızmızlanmaya vakit bulamadığım için el mecbur kabul etmiş ve küfür ede ede kapıya ulaşmıştım. Kendilerinin geçmişinden geleceğine ettiğim küfürler sırasında yerdeki kıyafetlere ve çöpleri umursamadan koridor boyunca yürümüş sonunda kapıya ulaşmıştım. Yüzümdeki umursamaz ve 'hangi pezevenk rahatımı bozdu' bakışlarımla kapıyı açtığımda beklediğim şey kesinlikle bu değildi.

"HA SİKTİR!"

Şokla açılan gözlerimle geriye doğru hızla adım atmıştım. Kendime tokat atarak birkez daha kapının ardındaki şeye bakmış, hala kaybolmadığını fark edince başımı dışarı çıkarak sağa sola bakınmıştım.

Biri unutmuş olabilir miydi?

"LAN! AĞZINA ETTİKLERİM BURAYA GELİN!" Maçlarda bile kullanmadığım ses tonumu bütün sinir ve şaşkınlığımla kullandığım sırada gözlerimle önümde duran şeye, benim bağırmamla ağlamaya başlayan bebeğe, bakıyordum. Yorgana sarılmış bebeğin üstüne bırakılmış not kağıdını görmemle hızla küçük kağıdı aldım.

'Kızına merhaba de, Park ŞEREFSİZ Jimin.'

Okuduğum yazıyla gözlerim hiç olmadığı kadar büyürken içimden çoktan küfür etmeye başlamıştım.

"Noluyor lan?"

"Ayaküstü siktiler sandık, ne diye ciyaklıyorsun?"

Tae ve Kook yanıma gelip benim gözlerimi ayıramadığım kendini yırtarak ağlayan çocuğu gördüklerinde beklediğim tepkileri vermişlerdi.

"SİKTİR!"

"OHA LAN!" Jungkook hızla geri çekilmiş ve ardından "Şerefsizim ki benden değil." diye söylenmeye başlamıştı.

"B-bebek?" Tae titreyen işaret parmağını bebek arabasındaki şeye uzatarak şaşkınca bana döndü.

"B-bebek." Kook ise aynı şaşkınla onu cevapladı.

Başımdan aşağı kaynar sular dökülüyormuş gibi hissettim, büyük bir şoka girmiş ve çıkamıyordum. Kook'un ve Tae'nin seslerini bile duyamamaya başlamıştım. Biri elimdeki kağıdı çekip aldı ama ben hâlâ karşımda bebek arabasında ağlayan en fazla kaç yaşında olduğunu bile tahmin edemediğim çocuğa bakıyordum, ağladığını görebiliyor ama duyamıyordum.

Koca bir şok dalgası aklımı benden alıp çok uzaklara götürmüş gibiydi. Düşündüğüm tek şeyin babamın ağzıma sıçacak olduğuydu, bu kez evlatlıktan red edileceğim kesindi.

"SİKEYİM BÖYLE İŞİ!"

-

yediğin hurmalar, gün gelir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yediğin hurmalar, gün gelir...

merhabalar, umarım hikayeyi batırmam.

birde hikaye mizahi değil, fluff olacaktır. bilginize.

yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayın.

hoşçakalın!!

Baby? Baby.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin