" Tamam, hadi yiyelim. “

Chanyeol ben birşey söyleyemeden Taeyang'ı hızla kucağına alarak önden koşturmaya başladı. İkilinin kahkahaları koca evde inlerken aniden sert bir rüzgarın esmeri ile irkildim. 35 derece bir yaz sıcağının altında esen soğuk rüzgar elbette tuhafıma gitmişti. Etrafıma kısa bir bakış attıktan sonra içeri girdim ardımdan kapıyı kapayarak.

_____

" Dondurma yemek istiyorum. "

Taeyang tüm gücüyle beni elimden çekmeye başladığı sırada red etme gibi bir şansım kalmamıştı ne yazık ki. Normalde her istediğini yapmamam gerekiyordu fakat onu kıramıyordum.

Taeyang'da tıpkı babası gibiydi. Herkesi kıskandıran bembeyaz bir teni, küçük kırmızı dudakları ve onun aksine oldukça büyük gözleri vardı. Taeyang'ı gören herkes birkez daha dönüp ona bakıyorlardı. Onun herkesi kendine çeken kuvvetli bir aurası vardı. O, gerçekten çok güzel bir çocuktu.

" Dondurma, dondurma, dondurmaa ~ "

Taeyang minik sevinç çığlıkları ile elimden kurtularak hızlı adımlarla karşımızda duran büyük kafeye doğru yürüdü önden. En küçük şey bile onu hemen mutlu edebiliyordu. Her zaman gülümsemeyi seven bir çocuktu.

" Neyli istersin küçük adam? "

Büyük dondurma tezgahının arkasında duran sevimli kız Taeyang'a seslenince ufaklık hemen benim yanıma geldi. Biraz utangaç bir yapısı vardı.

" Taeyang-ah, "

Gözlüklerimi çıkardıktan sonra bacaklarıma sarılan Taeyang'ı kucağıma aldım.

“ Neden utanıyorsun? “

“ Taeyang-ah, "

Kız yeniden el sallayarak ona adıyla seslenince Taeyang bu sefer başını boynuma gömdü.

" Umma, "

" Tamam, bana söyle bende nunaya söyliyim. “

Taeyang dondurma tezgahına kısa bir bakış attıktan sonra kızla göz göze gelince yeniden başını boynuma gömdü. Bu hareketine tezgahtar kızla birlikte gülerken Taeyang minik dudaklarını kulağıma dayayarak ne istediğini sessiz bir şekilde söyledi teker teker.

“ Ah, o zaman bize birer top kahverengi, pembe ve yeşilden. “

“ Tamam, hemen hazırlıyorum. “

Kız dondurmayı hazırlarken bende Taeyang'ı kucağımdan indirdim.

“ Utanmana gerek yok Taeyang-ah. “

Gözüne düşen siyah uzun saçlarını geriye doğru taradım bir süre. Oda bana aynısını yaparken birlikte güldük.

“ İşte hazır. “

Kız minik pembe bir kabın içine koyduğu dondurmayı hala utanmaya devam eden Taeyang'ın eline verdi.

“ Teşekkür ederim. "

Ona öğrettiğim şeyleri yapması gurur duymama neden oluyordu.

" Burda bekle ufaklık, parayı ödeyip geliyorum. “

“ Uh. “

Taeyang çoktan dondurmaya gömülürken beni başından savmak için kısa bir cevap verip ağzına koca bir kaşık attı. Saçlarını karıştırıp kasiyerin yanına gittiğimde önüne bakmayan bir adamın gazabına uğrayarak elimde ki herşeyi düşürdüm.

“ Ah, "

Bana çarpan adam hiçbir şey demeden yürümesine devam ederek çıkışa yöneldi.

First Snow Tale (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin