Eli hâlâ Zümrüt' ün çenesinde öylece bakıyordu. Fazla sessiz kalmışlardı. 'Ah' dedi Mirhan 'ben anlatamıyorum  derdimi sen bakışımdan anla'. " Bundan sonra benden bir şey saklama, eline diken batsa bile ilk bana gel." dedi en yumuşak sesiyle. Konuşurken Zümrüt' ün çenesinden yanağına kayan eli yavaş yavaş okşuyordu  şimdi.

" Tamam." dedi Zümrüt sessiz bir şekilde. Zaten o el oradayken sesinin çıkmasına bile şükretti.

Mirhan içine çektiği derin nefesini bir kerede bırakıp, eğer yapmazsa uyuyamayacağını düşündüğü şeyi yaptı. Daha Zümrüt anlamadan eğilip tam dudağının kenarından öptü. Bir kaç saniyelik o öpücükte ' oh be' dedi içinden, artık rahat rahat uyuyabilirdi. Başını geri çekip küçük şeytanının yüz ifadesi baktı. Gördü surat ile hınzırca bir gülüş yerleşti dudaklarına.Şu birkaç saniyede nasılda  kızarmıştı. Zümrüt' ün ondan etkilenmesi hoşuna gitmişti, işi daha kolay olacaktı.

Zümrüt ise zavallım daha ne olduğunu anlamadan öpülmenin verdiği şaşkınlıkla, üstüne birde öpen kişinin Mirhan olması nedeniyle nefesini öyle bir tutmuştu ki morarmaya başlayacaktı neredeyse. Tamamen nefes almayı unutmuştu. Neredeyse dudağından öpecekti onu ve ilk defa birinin ona bu denli yakın olması nefesini kesmişti Zümrüt' ün.

Mirhan ise gittikçe daha fazla kızaran Zümrüt ile ne kadar eğlenmek istese de başka zamana erteledi şimdilik. Nasılsa artık hep beraber olacaklardı. " Güzelim nefes al." Mirhan' ın konuşmasıyla uzaklara dalmış gibi silkelendi. Ne olmuştu az önce.

" Sen beni mi öptün? Neden?" dedi. Gerçekten neden öpmüştü. Yanağından öpse bu kadar irdelemezdi belki ama çok değil 2 cm daha yana kaysaydı dudakları... düşünmek bile baştan aşağı titremesine neden oldu.

" Canım istedi öptüm." cevabını alınca bu sefer gerçekten sinirden kızarmaya başlamıştı. Ne yapacaktı bu odungillerden adamla hiç bilmiyordu. Ne demek canım istedi. Kafasında Mirhan' ı yerden yere vuruyordu şimdi.

" Hadi odana git küçük şeytanım, saat geç oldu durma daha fazla odamda yanlış anlarlar. İki gün sonra istersen hiç çıkma." dedi Mirhan hâlâ aynı gülümseme ile. Küçük şeytanı ile uğraşmak en sevdiği şeylerden biriydi artık. Tabi onu odadan göndermesinin altında yatan asıl sebep az önce yarım bıraktığı işi tamamlamak için yanıp tutuşmasıydı.

Zümrüt hiçbir şey söylemeden tekrar ve tekrar kıpkırmızı bir suratla  çıktı odadan. Merdivenlerden inip kendi odasına girince kızların içeride onu beklediğini gördü. Zümrüt içeri girdiğinde ikisininde yüzündeki endişe oldukça barizdi.

" Zümrüt sesler geldi yukarıdan, iyi misin? Kıpkırmızı olmuşsun." diye atıldı Leyla. Onlar içeride bağrışırken sese gelen anne ve babasını zor ikna etmişlerdi.

" Yok bir şey, konuştuk hallettik. " deyip attı kendini yatağına. Hala geçmemişti siniri de heyecanı da. Derin derin nefesler alıp duruyordu. Onun bu haline anlamaz bakışlar atan kızlar daha fazla dayanamadı ve, " Bizi zorlama da anlat her şeyi." dedi Gizem. Birazcık suçluluk hissetmişti, yaptığından dolayı değil taciz olayını ağzından kaçırdığı içindi ama Zümrüt başlatmıştı ne yapsın çıkmıştı işte ağzından.

" Beni öptü." dedi Zümrüt tek nefeste ve gelecek tepkileri bekledi. Tam da tahmin ettiği gibi tepkiler almıştı. Leyla " hiihh" diye çığırıp yatakta yanına atlayıvermişti. Gizem ise eli açık ağzında öylece duruyordu yerinde.

" İnanamıyorum, ay nerenden  öptü, nerenden?" dedi Leyla büyük bir heyecanla. Onun bu haline dayanamayıp kafasına yanındaki yastığı geçirdi Gizem.

" Gerizekalı, şu suratının haline bak yanaktan  öpmediği kesin." dedi Gizem tahmin yürüterek.

" Yok yanaktan  değil." dedi Zümrüt, hâlâ gözünün önüne geliyordu o sahne.

Küçük Şeytan (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin