Elimi ondan kurtardıktan sonra arkamı döndüm. Ve çok geçmeden Aras beni durdurdu.

"Arkadaşlarında burada." dedi eli ile arkamı göstererek.

Beste elbise almaya gideceğini söylemişti! Bu kadar çabuk gelmeleri imkansızdı.

Arkamı döndüğümde çok geçmeden görüş alanıma girmişlerdi. Beste sanırım elbise almaktan vazgeçmişti. Çünkü klasik bir kombin vardı üstünde. Dicle ise... Sanırım ağzındaki kurabiye ile bana bakıyordu. Bir şeye şaşırmış gibiydi. Onun bu hâline bir anlam verememiştim.

Yürümek için atak yaptığımda bir şey buna engel oldu. Bileğim! Gözlerim anında kocaman olmuştu. Aras bileğimi tutuyordu. Ve Dicle bunu görmüştü!

"Aras, bıraksana bileğimi! Dicle bizi yanlış anlayacak." dedim. Bir yandan da bileğimi elinden kurtarmaya çalışıyordum.  Aras birden beni kendine çekip sarılınca gözlerim mümkünmüş gibi daha da büyüdü.

"Mesela ne düşünecek?" dedi. Sesi fazla keyifliydi.

"Benimle uğraşmayı kes, Aras! Yoksa çok fena olacak." dedim. Bir yandan da onu uzaklaştırmaya çalışıyordum.

"Unuttun mu Tombiş? Seninle bir anlaşma yapmıştık. Abime söylememem karşılığında istediğim her şeyi yapacaktın." dedi.

"O tek sefer için geçerliydi." dedim matematik sorularını kastederek.

"Anlaşma, anlaşmadır Tombiş. İstediklerimi yapacaksın." dedi. Ve ardından ekledi. "Burada kalacaksın. Yoksa her şeyi itiraf ederim."

Ardından beni bıraktı. Ve uzaklaşmaya başladı. Arkasından bakarken derin bir nefes aldım. Onun garip davrandığınısöylemiştim? Kesinlikle aynı sarışındı.

Dicle ve Beste'nin yanına gidip oturduktan sonra çantamı sinirle masaya koydum.

"Ben az önce ne izledim?" Dicle'nin sesini duyduğumda ona döndüm. Ağzındaki kurabiyeyi yuttuktan sonra tekrar konuşmaya başladı. "Yoksa... Aras ve sen şey misiniz?" dedi inanamayarak.

"Şey ne?" dedim anlamadığımı belli ederek.

"Söylemeye dilim varmıyor. Ama anla işte." dedi kaş göz işaretiyle bir yeri işaret ederek. "Şey misiniz?" dedi tekrar üsteleyerek.

SARIŞINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin