13. BÖLÜM' KAÇIŞ'

En başından başla
                                    

"Araz kim bunlar?" diye sordum titreyen sesimle. Araz bana bakmadan, arabayı sürmeye devam ediyordu.

"Poyraz piçi. Dün olanları öğrenmiş." Demekle yetindi. Ben vicdan azabı ile yanıp tutuşurken, bir silah sesi daha yankılandı, daha sonra araba kontrolden çıktı.

"Lanet olsun teker patladı. Arya telefonumu al ve Egemen'e konum at." dediğinde elim ayağım buz tutmuş gibi hareket edemiyordum.

"Ne bakıyorsun çabuk konum at!"diye kükredi.

Titreyen ellerimle, telefonu aldım ve Konumu yolladım.

Araz arabayı ıssız bir sokağa çekti ve hızla arabadan inip, beni de indirdi.

Elini sıkıca tutup koşmaya başladı. Titreyen ayaklarım ile bende ona ayak uydurdum.

Arkamızdan arabaların kapılarının açılıp kapanma sesi geldi.  Daha sonra "Durun!" diye bir bağırış.

Araz sağa tarafta ki bir sokağa daldı, daha sonra ilk gördüğü bir sokağa daha girdi.

Sokak gittikçe daralırken iki kişi geçmek zorlanıyordu.

Sokak denmezdi aslında, evlerin arka duvarları birbirini çok yakındı, ve tek kişinin bile zor geçebileceği bir yoldu.

Gittikçe daralan sokağa, Araz bir küfür daha savurdu. Daha sonra elimi bıraktı ve kapşonunu kafasına geçirdi.

Ben daha ne oldu anlamadan, beni duvara yasladı ve elini yanağıma koydu ve dudaklarımızı birleştirdi.

Ben o anki şok ile, kımıldayamazken, gelen adım sesleri kalp atışlarımın daha da hızlanmasına sebep oldu.

"Abi burası gittikçe daralıyor, buraya girmiş olamazlar." dedi biri.

Araz ise dudaklarımızın temasını kesmemişti. Ama tetikteydi. Kasılan vücudundan hissediyordum.

"Oradakiler kim lan!" Poyraz'ın sesi sokağı doldururken, Araz'ın boşta olan elini sıktım. Güven vermek istercesine yanağımda olan eli ile yanağımı okşadı.

Bize doğrultulan beyaz bir ışık ile yerimde kasılırken, kulakları sağır edecek bir ses duymaya hazırladım kendimi.

"Onlar değil abi." duyduğum bu cümle rahatlamama sebep olurken Poyraz sinirle bir küfür savurdu. Daha sonra ayak sesleri bizden uzaklaştı.

Araz yavaşça benden çekilirken, sıkıca kapadığım gözlerimi, yavaşça açtım.

Gözlerini dikmiş, bana bakan Araz'a gözlerimi ayırmadan baktım

Ne kadar süre bakıştık bilmiyorum ama, Araz sanki gözlerimde bir şey ararcasına baktı.

"Poyraz Özusta ile arandaki mesele ne?" Diye sordum Araz'a.

Cevap vermedi, sadece baktı. Cevap arayan gözlerle baktı gözlerime.

Bir şey demedi.

Bir şey demedim.

Sadece baktık.

Bir duygu aradık,

Ya da bir anlam,

Ama bir şey aradık,

Belki de kurtuluştur aradığımız,

Belki de bir çözümdür.

Bu durumun içinden var mı bir çıkış peki?

Var mı bir kurtuluş?

Yoksa o kurtuluş ölüm mü?

İÇİNDE MAVİ OLAN GRİ'M (#Wattsy2018)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin