Odaya giren kişiyse hemşireydi ve Sehun'un koluna takılı olan serumu kontrol etmişti. Hemşire daha işini halledip odadan çıkmamıştı ki odaya Junmyeon ve Jihyo hızlı bir giriş yapmıştı.
Jihyo hızla kardeşine, Jongin'e sarılırken Junmyeon doğru Sehun'un yanı başına gelmişti. Yüzünde gergin bir gülümseme vardı. " Seni karakolda bulmaya alışkınım Sehun, hastane biraz tuhaf geldi."
Sehun Junmyeon'un yorumuna gülüp duruşunu daha da düzeltti. İyi olduğunu kanıtlamak istercesine dik duruyordu şimdi.
" İyi olduğuna çok sevindim Sehun." dedi Jihyo kardeşinin koluna girmişti ve yüzünde samimi bir gülümseme vardı. Sehun onun bir yandan da Junmyeon'u izlediğini fark etmişti,kocasının üzerinde ki gerginliği görmüş olmalıydı.
" Ben gayet iyiyim, hatta doktor gelirse beni taburcu etmesini isteyeceğim." Sehun kendini iyi hissettiği için bunu istemekte hiç bir sakınca görmüyordu. Jongin'in dediği gibi pek düzgün besleniyor sayılmazdı bayılması büyük ihtimalle bundan kaynaklıydı. Yoksa biraz savruldu diye bayılacak kadar narin biri değildi Sehun.
" Eğer doktor kabul ederse çıkarsın." dedi Jongin, sesi ona alışık olunmayan şekilde otoriterdi.
"Bu gece bizde kalırsın," Junmyeon basitçe söyledi ve hiç bir onay beklemeden kapıya doğru yöneldi. "Doktoruna konuşmaya gidiyorum eğer kabul ederse çıkış işlemlerini hallederim."
Sehun itiraz etmeyi düşünse de Junmyeon'u tanıdığı şu kısacık dönemde öğrendiği tek bir şey varsa o da ona hayır demenin imkansız olduğuydu. O yüzden sustu ve Junmyeon'un istediğini yerine getirmesine izin verdi.
--
Tahmin ettikleri üzere doktor, Sehun'un taburcu olmasında bir sakınca görmemiş ve hastaneden çıkmasına izin vermişti. Böylelikle işler hızlanmış ve akşam olmadan Junmyeon'un evine varmışlardı.
Jihyo Sehun'a istirahat etmesi için büyük bir misafir odasına yerleşmesine yardımcı olmuş, ona temiz havlular vermiş ve banyodan sonra akşam yemeğine inmesini rica etmişti.
Sehun Jihyo'ya kibarca teşekkür etmiş ve kadının odadan çıkmasının ardından kendini hızla duşa atmıştı.
Sıcak su bedeninden aşağı süzülürken bugün ki yaşananları ilk kez düşünme fırsatı bulmuştu.
Üzerine doğru gelen arabanın hedefinde kimin olduğunu kestirmek zordu. Yolda Jongin ile aralarında sadece bir kaç adım mesafesi olduğundan şöförün kime zarar vermek istediği muallaktaydı. Ya da belki de bir göz dağıydı.
Sehun çok uzaklara gitmeden daha dün gece ki misafiri Yixing'den şüphelendi ilk önce. Eğer Yixing korkutma usulüyle çalışan birisi olsaydı şüphesiz tek şüphelisi o olurdu ama durum böylesine karışıkken kesin yargıda bulunmak zordu. O yüzden daha fazla düşünüp başını ağrıtmamak adına kalan duşunu tamamladı ve gevşeyen kaslarının rahatlığıyla beline temiz havluyu sardı. Banyo odasının içinde olduğundan rahatlık ile banyodan çıktı ve yatağın üzerinde ki eşyalarına yöneldiği sırada aniden açılan kapı irkilmesine neden olmuştu.
Sehun'un irkilmesi kısa süreliydi çünkü kapıda ki kişi Jongin'den başkası değildi. Gözleri kocamandı ve ağzı bir karış açıktı. Kendini toparladıktan sonra zorda olsa konuşmuştu. "Ah par-pardon."
"Sorun değil." Sehun yatağın üzerinde duran tişörtü üzerine geçirdi. Jongin'in onu izleyen hali hoşuna gitse de çocuğun birazdan utancından ölecek olması istediği bir şey değildi. " Bir şey mi oldu?"
"Uzun süre aşağı inmeyince iyi misin diye merak ettim."
"Suyun altında kalmak iyi geldi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
breathin「osh + kji」
Fanfiction"Sokaklar onu doğurdu büyüttü, bu güne kadar ona ne kattıysa hepsini de almayı fazlasıyla iyi bildi." başlama tarihi: 181228
5 "who gets hurt more by your action"
En başından başla