-''Kızım delirdin mi?Koş çabuk içeriye girelim.'' diye cırlayan annemin elleride,beni itekliyordu..
Yüzümü gökyüzünden ayırıp,önümüzde duran koskoca müstakil eve çevirdim..Ahmet amcanın küçük dediği şu mütevazi eve..Onun söylediklerinden sonra karşıma böylesine bir evin çıkacağını hiç düşünmemiştim.
İki katlı,turuncu ve krem renklerin hüküm sürdüğü evin bahçe kapısına doğru ilerlemeye başladık..Kapıyı açıp,içeriye girdikten sonra evin meşe kapısının önündeki hizmetçiler dikkatimi çekti..
Hani bu ev bomboştu ve bakıma ihtiyacı vardı?Evin kapısına doğru yürürken,bakışlarımı bahçede şöyle bir gezdirdim,rengarenk çiçeklerin,yeni biçilmiş çimlerin bakımsızlıktan uzak olduğu barizdi..En az evin boş olmadığının bariz olduğu kadar..
Meşe kapıdan içeriye girmeden önce kapıdaki orta yaşlı kadın gülümseyerek ''Hoş geldiniz.'' dedi.''Hemen geçin,şöyle buyrun.''
Onun arkasından yürüyerek,salona adım attık.Eve girmemizle birlikte hoş bir sıcaklık her yanımızı sardı..Burnuma gelen yemek kokularının hoşluğundan söz etmiyorum bile..Çünkü kokunun hoşluğuna rağmen kusmak istediğim gerçeği değişmemişti..
-''Kabanlarınızı bana verip,oturun lütfen.''
Esmer kadının sözleri üzerine kabanlarımızı çıkartıp,ona uzattık ve rahat koltuklara kurulduk..Kadın kabanlarımızla birlikte uzaklaşırken bende annem gibi şaşkınca evi süzmeye başladım..Önümüzde yanan kocaman şömine,dore koltuk takımı,krem rengi duvarlar ve üzerindeki tablolar,ortada asılı taşlı avize bile bize o kadar yabancıydı ki..O an buraya gelerek yanlış yaptığımızı anladım..
Anneme dönünce göz göze geldik..Onunda benim gibi düşündüğü bakışlarından belliydi.
Sessiz kaldık.Söyleyecek kelime bulamıyordum ki..Anneminde tıpkı benim dururmumda olduğunu biliyordum.
Çaprazımızdaki bir kapıdan çıkıp bize doğru yaklaşan esmer kadını görünce bakışlarımı ona çevirdim.Yanımıza geldiğinde gülerek ''Tekrar hoş geldiniz.Benim ismim Yeliz.Yıllardır burada çalışırım,ilk kez Ahmet bey'in buraya misafir kabul ettiğine şahit oldum.Onun için çok değerli olmalısınız.'' dedi şaşkın bir sesle..
-''Hoşbulduk.Benim ismim Özlem.'' diyerek beni gösterdi annem.''Bu da kızım Azra.Memnun olduk.Aslına bakarsanız bizde misafir değiliz.Bu evin boş,bakıma ihtiyacı olduğunu,eve göz kulak olmamızın karşılığında burada barınabileceğimizi söylemişti Ahmet bey..Ama öyle olmadığını görüyorum..'' diye suçlarcasına sözlerini bitirdi.
Yeliz denen kadın annemin sözlerinin ardından sırıtmaya başlayınca şaşırdım.Neden gülüyordu ki?
-''Ahmet bey'in huyudur bu.Sevdiği insanları koruyabilmek adına yalan söylemeyi bile göze alır.''
Kadının Ahmet amcadan söz ederken yüzünün sevgiyle parladığı gözümden kaçmamıştı..Burukça tebessüm ettim..
Nasıl bir insan böylesine sevgi dolu,böylesine iyi olabilirdi ki?Nasıl bir yüreğe sahipti?
-''Ben size odalarınızı göstereyim isterseniz.Üzerinizi değiştirip,dinlenin biraz.''
Annem ayaklanınca bende ayaklanıp,merdivenlere yöneldim.Üst kata çıkıp,uzun bir koridora girdik.Bir sürü kapı vardı..Yeliz abla anneme odasını gösterip,bana dönünce ''Ben biraz gezebilir miyim evi?'' diye sordum.
Sıcacık gülümsemesiyle kafasını sallayıp,''Tabiki.'' dedi.''Bende sana eşlik edeyim.''
Koridorun sonundaki odalardan başlayarak tüm odaları teker teker gezdik.Hepsi boştu.Kapısını açıp,içine girmediğimiz tek bir tane oda kalmıştı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM SENİN
Teen Fiction-"Seni haketmek için ne yapmış olabilirim ki?Sen benim mecburiyetimsin güzel adam..Beni hayata bağlayan,nefes almamı sağlayan mecburiyetim.. Seni sevmiyorum..Her nefeste biraz daha sen oluyorum..Beni,senle dolduruyorum." -"Minik kalbine benim gibi b...
34.Bölüm
En başından başla