Barış'ın ağzındaki bandı çözdüğünde şerefsiz derin bir nefes aldı. Son solukları olduğunu bilse eminim ki daha çok soluklanırdı.
"Ne yapabileceksin bana Kurt?" Derken yüzünde piç bir sırıtış vardı.
Bende onun gibi gülerek adamın getirdiği sandalyeye oturup bacak bacak üstüne attım.
"Çok iyi fikirlerim var Barış. Bakalım seni memnun edebilecek miyim?" Dediğimde kısa bir an bakışlarını kaçırdı.
O an onunda korktuğundan emin oldum.
"Şimdi sana sorular soracağım ve cevaplarına göre işkenceni uygulayacağım." Dememle sandalyesinde tepinmeye başladı.
Arkasındaki adamım onu sabit durmasını sağlarken gözlerine bakıp;
"Bu ellerinle mi dokundun benim kadınıma?"
"Gülce benim!" Dediğinde kahkaha attım.
"O hiç senin olmadı ve olmayacak. Onun kalbi, ruhu her şeyi benim." Dediğimde o da güldü.
"Yanılıyorsun Kurt. Ona inanmadığın an Gülce'yi kaybettin?"
"İşte sen bu kadar geri zekalısın Barış! Şimdi soruma cevap ver!"
"Evet ulan dokundum!" Demesiyle sırıttım.
Yanımdaki adama işaret verdiğimde eline masada duran kerpeteni aldı. Barış'ın arkasına geçtiğinde onayımla tırnaklarını sökmeye başladı.
Barış'ın bağırışı depoda yankılanırken gülmeye başladım.
"Benim olana el uzatmayacaktın!" Dediğim sırada depo kalabalıklaştı.
Ümit amca ve arkasındaki bir dolu adam geldiğinde onlar için hazırlanmış sandalyelere oturdular.
Ümit amcadan yer altının bir çok bilinen ismini çağırmasını istemiştim. Herkes bana ait olana dokunmaya kalkarsa başına ne geleceğini öğrenmeliydi.
Barış'ın bağırışları eşliğinde herkes yerine geçtiği sırada adam durdu. Yere düşen tırnaklarını gördüğümde güldüm.
"Bu ayaklarla mı benim kadınımın yanına gittin?"
"Evet lan evet orospu çocuğu!" Bağırması ile kahkaham daha da arttı.
Adama işaret vermemle eline aldığı balyozu Barış'ın iki ayağına da sertçe vurdu. Kırılan kemik sesleriyle iyice keyiflendim.
Toplulukta oluşan uğultu ile sertçe onlara baktım. anında hepsinin sesi kesilirken Barış'a döndüm.
Acıdan çığlık atıyordu. Bir süre susmasını bekledim. Sonunda sustuğunda ise;
"Gülce'yi sikicem ulan. Senin yapamadığını ben yapıp sikicem onu!" Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun
General Fiction"Neden böyle yapıyorsun Egemen?" Derken sesim ağlamaklı çıkmıştı. Gözlerim dolu dolu olsa da inatla kendimi tutuyorum. Ağlamayacağım! Egemen bana döndüğünde, kahve gözlerinde gördüğüm kararlılık canımı acıttı. "Anlamıyorsun değil mi Gülce?" "Anlamı...
BÖLÜM 44
En başından başla