Odasına girip elindekileri yatağın üzerine bıraktıktan sonra çerçeve içindeki nikah fotoğraflarını eline alıp gülümseyerek yatağın ucuna oturdu. Orhan'a kırılmış aralarına da mesafe koymuştu ama ona karşı hissettiği sevginin büyüklüğünün de farkındaydı. Çok aşık olmuştu Orhan'a. Hem de öyle böyle değil... Ömrünün sonuna kadar onu seveceğini biliyordu da hissediyordu da. Sadece Orhan'ın da böyle hissettiğine inanmayı çok istiyordu.
Elindeki çerçeve ile birlikte yatağa uzandıktan sonra oradaki hallerine bakarak düşüncelere dalmıştı. Eve gelmeden önce yara bandıyla sardıkları parmağını fotoğrafın Orhan'ı barındıran kısmında gezdirirken gözlerinin önünden de "Kıskandım biraz" dediği konuşma geçiyordu. O anlarda gülümsediğini görmesini istememişti ama şimdi gizlemiyordu gülüşünü. Ne kadar hoş ne kadar tatlı ne kadar güzel olduğunu söylediği anları düşünürken de karşısındaki fotoğraf bile olsa yine de utancından kaşlarını titretip bakışlarını Orhan'dan kaçırmıştı. Hele o burnunun ucuna kadar gelip gözlerinin içine içine bakmıyor muydu? Hasret şu an bile yanaklarının kızardığını hissedebiliyordu.
Kalbini çarptıran bu düşünceler içerisindeyken bir süre sonra günün yorgunluğuyla uykuya yenik düşmüştü. Dün gece de doğru düzgün uyuyamamıştı zaten.
•●●·٠•●●•٠·˙
Hasret uykuya dalınca saatte hızla ilerlemişti. Hatta o kadar ilerlemişti ki Fikret hariç Talat Bey ve diğer çocuklar yavaş yavaş eve gelmeye başlamışlardı. Gerçi herkes evdeki mis gibi kokular sebebiyle ilk durak olarak mutfağı belirlemişti ama Orhan eve ayak basar basmaz hemen Hasret'in nerede olduğunu sorup odasında olduğunu öğrenince de yukarıya çıkmıştı.
Odanın önüne gelip kapıyı tıklattığında da tuhaftır ki ses çıkmamıştı. Annesi Hasret için yukarıda demişti ama ayak sesi de gelmiyordu. Bir iki kez daha kapıyı tıklatıp yine ses gelmeyince de merak ederek kapıyı araladı.
Odanın kapısını endişeyle açmıştı ama Hasret'i nikah fotoğraflarına sarılmış uyurken görünce ne endişesi kalmıştı ne de korkusu. Bu görüntü o kadar güzeldi ki ona bakarken içeriye bile girememiş kapının önünde kalakalmıştı. Hırkasının ve kitaplarının durduğu yere bakılacak olunursa eve geldiğinden bu yana bu halde olmalıydı yoksa çoktan o kitaplar torbadan çıkıp yatağın ya da koltuğun üzerine serilirdi.
İçeriye girip kapıyı kapattıktan sonra elindeki torbadan yeni bir telefon kutusu ve içi dolu bir kese kağıdı çıkarıp komodinin üzerine bıraktı. Hasret'in yanına doğru gidip yatağın ucuna oturduktan sonra da elindeki çerçeveyi alarak birlikte çekildikleri fotoğraflarına baktı. Hasret'in yaptığını şimdi de o yapıyor ve işaret parmağını Hasret'in bulunduğu yerde gezdirip tebessüm ediyordu. Bunu yaparken de bir an gözü yanında uyuyan Hasret'e kaymıştı. Onu uyurken izlemeyi seviyordu çünkü böyle anlarda utanıp o güzel yüzünü Orhan'dan kaçıramıyordu.
Orhan özlediği için uyanmasını çok istese de yine de uykusunu bölmeye kıyamayıp sessiz kalmıştı. Nasılsa yemek saatinde illaki uyanırdı. En azından öyle olacağını umuyordu. Hasret'in saçından bir tutam alıp sevgiyle öptükten sonra sessizce "Çabuk uyan olur mu? Bütün gece sensiz bırakma beni" diye fısıldayıp geri çekildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hasret (Dizi Tadında/Beklemede)
RomanceOrhan üç yıl önce tüm kalbiyle bağlı olduğu sevdiğini kaybetmiş ve kendisini hayatın hareketliliğinden soyutlayıp sadece işine vermişti.Son derece de sevgi dolu ve neşeli bir aileye sahipti. Kardeşleri yeğeni anne ve babası fevkalade insanlardı.Orha...
78.Bölüm : Evliliğimizin sadece kağıt üzerinde kalmasını istemiyorum
En başından başla