14.Bölüm: "Denizi İzlerken"

En başından başla
                                    

"Jung Bey... Sizle de bir çekim yapmak istersek buna ne dersiniz?"

Jung Hoseok oturduğu masadan doğrulup kadına baktı.

"Tam anlayamadım ne demek istediğinizi?"
"Diyorum ki... Siz ve Bay Kim Taehyung, birlikte bir çekim alabilir miyiz?"
"İkimiz mi?"
"Evet! Aranın bittiğini haber vermek için gelmiştim ama siz ikinizi konuşurken görünce o kadar doğal ve güzel buldum ki... Kulağa saçma geldiğinin farkındayım ama... Yani lütfen... Sizin için de sorun olmazsa ikinizi birkaç karede birlikte kullanmak isteriz!"

Jung Hoseok ve ben birkaç saniye birbirimize baktıktan sonra onaylar şekilde başımızı salladık ve benim için getirilen yedek kıyafetlerden birini hemen Jung Hoseok'un üzerine uygun şekilde modifiye ettiler. İkimiz de yeşillikler içinde beyaz kıyafetler giyiyorduk ve herkes nedense çok özel yapıları inceler gibi alıcı gözlerle bize bakıyordu.

Jung Hoseok çekinerek üzerini düzeltirken kameraların olduğu tarafa döndü.

"Lütfen güzel çıkmamı sağlayın!"
"Merak etmeyin efendim siz zaten yeterince güzelsiniz!"

Jung Hoseok ciddiye almadığını gösteren bir ifadeyle omuz silktikten sonra tekrar karşımdaki yerini aldı ve bana bakmaya başladı. Nedense heyecanım iki katına çıkmıştı ve fazlasıyla keyiflenmiştim. Fotoğraflar için birbirimize bakarken gülümsememe engel olmaya çalışarak ona bakıyordum ama o benim aksime daha profesyonelce, oldukça ciddi durabiliyordu. Biçimli ince gözleri ruhumu görür gibi bana bakarken ister istemez ben de gözlerimi kırpmadan sadece onun göz bebeklerini kucaklıyordum. Kahverengi gözlerinde köklü ağaçlar görebiliyordum, kahverengisini yıllanmış kabuğundan alıyordu.

Birlikte olan çekimlerimiz bittiğinde önce ona daha sonra da ekiptekilere hafifçe başımı sallayarak teşekkür ettikten sonra yanımda getirdiğim montuma sarılarak kendime sıcak bir şeyler almaya gittim. Kurulan geçici büfede Jungkook'un kendine kahve hazırladığını görünce hemen bana da bir tane yapmasını söyledim. Jungkook kahvemi doldururken bir yandan da uzun uzun beni süzdü ve gülümsedi.

"Çekimler güzel oldu, Jung Hoseok ve sen birlikte güzel gözüküyorsunuz."

Dediği şey üzerine epey utanarak ve içten içe sevinerek montuma sarıldım. İlgimi hiç çekmemiş gibi yaparak bana uzattığı kahveyi aldım.

"Öyle mi dersin... İlginç oldu gerçekten, birlikte fotoğraf çekinmemiz."
"Buna çok güzel bir başlık koyacaklardır. 'Editör ve Yazarın Büyük A-'..."
"Ne?"
"'Başarısı! Editör ve Yazarın Büyük Başarısı!' ... Güzel bir başlık olacaktır."
"E-evet..."

Jungkook'un ne demek istediğini tam anlamamıştım çünkü söyleyeceği şeyden bir anda vazgeçmiş ve başka bir şey söylemişti. İmalı gülüşüne rağmen onunla karşılıklı kahvemi içtikten sonra birlikte tekrar çekimlerin yapıldığı yere döndük.

Çekimler tamamlandığı için ekip eşyalarını toplamaya çoktan başlamıştı, birkaç kişi Jung Hoseok'un etrafında toplanmış heyecanlı bir şekilde sorular soruyordu. Jung Hoseok onları takip etmekte zorlanıyor gibi gözüküyordu, gözleri bir kişiden diğerine hemen geçiyor kaşlarını çatıyor ama yine de azimle sözlerine cevap veriyordu. Onu izlemesi keyifliydi, güzel yüzünün duygulara göre kıvrımlara bürünmesi, gülerken dudaklarının yukarı kıvrılması, gözlerini açarken saçlarının kıvrılarak önüne düşmesi... Hepsi için kaç satır yazmalıydım şiirlerime?

Akşam olup da otele döndüğümüzde gelen bir telefonla tekrar yola çıkmamız gerekti. Başta buna gerçekten sinirlenmiştim çünkü ne akşam yemeği yemiştik ne de dinlenebilmiştik ama daha sonra anlaşıldığı üzere, buradaki son gecemiz olduğundan bizlere bir sürpriz akşam yemeği düzenlemişlerdi. Büyük bir çardağın önüne gelip de indiğimizde her yerde küçük kağıt fenerler renkli ışıklar saçıyordu. Biraz ilerlediğimizde denize oldukça yakın bir yerde çardağın altında barbekü hazırlayan diğer çalışanları gördüm. Bizleri selamladıktan sonra şişe dizdiği etleri gösteren basımdan sorumlu müdür gülerek yanımıza geldi.

My Dear Poem ° VhopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin