HATA-2-

Bölüm 13

Oktay odamda ve gayet normal bir şekilde işle ve projeler hakkında konuşuyordu onun bu sessiz tavırları canımı sıkıyor ama sonuç belli olmadan onun üzerine gitmek istemiyorum , "neden böyle bakıyorsun?" Bana yönelttiği soruyla bakışlarım ondan çekip "nasıl bakıyorum ?" Diye sorduğumda " gitmemi istermişsin gibi..." Dediğinde şok oldum "neden böyle düşünüyorsun benim aklımda başka bir şey vardı." Diye kendimi savunduğumda Oktay elindeki dosyayı hızla masaya koyup sıkıntıyla üfledi "işte bundan bahsediyorum, ben çıkayımda sen rahat rahat hayal dünyasında gezin! Cemre şimdiden düşler alemindesin , o sonuçlar ne olursa olsun sen çoktan kararını vermişsin ama bu şekilde olmaz toparlan ! Okul ihalesini bu yüzden kaybettiğimizi biliyorum ." Diye sert bir dille beni uyaran Oktay'ı böyle konuşmasını hiç ama hiç beklemiyordum. Evet bu aralar öfkeliydi demek bunun tek sebebi benim . "Ben hayal dünyasında değilim Oktay! Bu şirketin gerçek bir sahibi var o da Akın ! Eskiden olduğu gibi gelip tekrar burada olacak bunun için sana şimdiden söz veriyorum." Dedim ve ona kısaca bakıp öfkeli bakışları altında odayı terk ettim. Söylediği öfke dolu cümleleri aklıma geldikçe kalbim sızlıyordu , bu yolda bana güvenen kişi çok az ! Sanki sonuçlar bile onların bu kararını değiştirmeyecekmiş gibi ...

Arabamı park edip kafeye girdim kısa süre sonra Sinan'da burada olur. Evet bugün Sinan ile buluşmak için onu aradım. Cenk hakkında ne biliyor onu duymak istiyorum.
Tahmin ettiğim gibi kısa sürede gelmişti. Sarı saçlarını yine olduğu gibi geriye doğru taramış ve sakalları oldukça kısaydı. Giydiği ceketin düğmelerini açmıştı sadece beyaz gömlek vardı kravat yoktu . Masaya gülerek gelip elini uzattı "Cemre hanım?" Dediğinde elini sıkıp "Merhaba hoş geldiniz." Dediğimde yerine oturup gülümseyerek "hoş buldum." Dediğinde ona zoraki gülümsemek zorunda kaldım. Bu karşımda ki adama hiç mi hiç tahammül edemiyorum ama bu gizemi çözmek için başka çarem yok. "Cemre hanım en son kavgalı ayrıldık , bir daha konuşmayız sanmıştım." Dediğinde sigarasını yakıp dudaklarına yerleştirdi "evet biraz sert çıkıştım size ama kafamda bazı soru işaretleri var bu sebeple sizinle görüşmek istedim ." Dediğimde Sinan tek kaşını kaldırıp ciddiyetle yüzüme baktı "Cenk'le mi ilgili?" Diye sordu şüpheyle. Bu konuyu uzatmamak için onu onayladığımda Sinam garsondan iki kahve isteyerek bana döndü "Cemre hanım size yardımcı olmamı mı istiyorsunuz yani?" Diye sorduğunda "evet , bana bu konuda yardım etmeniz gerek ." Dediğimde o da şaşırmıştı " kusura bakmayın ama bunu kabul edemem ." Dediğinde sinirlerim bozulmuştu "neden?" Diye öfkeyle sorduğumda Sinan keyifle gülümseyerek "neden yardım edeyim ki ?" Diye haklı bir soru sorduğunda öylece kalmıştım ! Evet onun neden yardımına ihtiyacım var ki? "Ben sadece ... haklısınız saçma bir istek oldu ! " Dediğimde o hâlâ ciddiyetle beni dinliyordu, "kahvemizi içtikten sonra kalkabiliriz ," Dediğimde Sinan kafasını sallayıp fincanını dudaklarına götürdü. Ona kısaca baktım ; arada kalmış gibi ...sıkışmış kalmış sanki! Gözlerimi ondan çekip fincanıma odakladım "Neden onu merak ediyorsunuz ?" Diye soran Sinan'a dönerek derince soludum "Akınıma çok benziyor . Gülüşü , kokusu , konuşması ...her şeyi bana onu hatırlatıyor. Şüphelerim var." Dediğimde bana histerik bir gülümsemeyle bakıp fincanın yudumladı "belki de haklısınız , Akın hâlâ yaşıyor olabilir." Dediğinde merakla yüzüne baktım "ama bunu nasıl çözeceğim ...kafam çok karışık." Aslında ondan yardım falan istemiyorum sadece bana biraz ipucu vermesi ama karşımda ki çok zeki. "Peki yaşasa bile Cenk'e , Akın olduğunu nasıl ikna edeceksiniz?"diye sorduğunda adam bana hiç yardımcı olmuyordu. "Sinan bey zaten bu sorularıma cevap bulamadığım için buradayım." Dediğimde Sinan bana bakıp "Bu gece benimle yemeğe gelin orada Cenk ve eşi de olacak belki size biraz yardımcı olabilirim."dediğinde bu teklifi canımı sıkmıştı ama red etmeyecektim, "Pekala ." Dediğimde Sinan şok olmuştu ve ağzındakini zorla yutup "gerçekten gelecek misiniz?" Diye heyecanla sorduğunda "evet ama sizinle takılmak için değil , bana yardımcı olacağınıza söz verdiğiniz için." Diye önceden heves etmemesi için onu uyardım. "Hiç fark etmez önemli olan teklifimi kabul etmeniz, Pekala akşam sizi 8'de alacağım ." Dediğinde "ben kendim gelebilirim." "Lütfen Cemre hanım , bu gece birlikteyiz ve sizi benim almam daha doğru olur ."
Geceyi iple çekiyorum ama bu adamla da gitmek beni korkutsa da gerçekler için değecek .