Öncelikle bana mesaj atan kişi fazlasıyla duygusaldı. Bulut ise o soğuk bakışlarıyla bunun tam tersimi gösteriyordu.
Sonra, Bulut benim yüzüme bile bakmazken, bana mesaj atan kişi beni sevdiğini söylüyordu
Gelen mesaj sesiyle telefonumun kilidini açıp mesajı okudum.
X: Yüzündeki gülümsemenin sebebi bu mu :)
Gülümsediğimi o söylediğinde fark etmiştim. Hemen gülümsememi silip mesaj yazdım.
Su: Bak seninle konuşurken sana nasıl sesleneceğimi bilemiyorum..
Tam mesajın devamını da yazacakken hızlıca bir mesaj gönderdi.
X: AŞKIM diyebilirsin? ;)
X: Hmm... Ya da SEVGİLİM?
Gülümseyerek cevap verdim..
Su: Ama ikisi de değilsin ;)
Tam bir mesaj daha yazacağım sırada, yanıma birinin oturup telefonu elimden kaparak "Kiminle gülümseyerek konuşuyosun lan" derken garip bi şekilde alaylı gülmeye çalışan fakat beceremeyen Ceyhun'un elinden hızla telefonumu geri aldım.
Neyi vardı bunun? Sürekli garip davranışlar, garip bakışlar falan...
Hızlıca cevap verdim.
"Seni ilgilendirir mi?"
Biraz bozularak cevap verdi.
"Tabiki ildilendirir...." biraz duraksadıktan sonra "sonuçta kardeş değil miyiz?" derken 'kardeş' dediği yeri biraz bastırmıştı.
"Ben sana kimle mesajlaştığını sormuyorum ama değil mi?" diyerek gözlerimi devirdim.
Konuştuğumuz sırada tam 3 tane mesaj sesi gelmişti. telefonuma bakacağım sırada Ceyhun yeniden konuştu.
"Bu kadar sert çıktığına göre bu kişi sevgili falan ha?" deyip aptalca güldüğünde gözlerimi devirdim. Bu kadar sorgulamak ona mı düşüyordu. Tamam kankam olabilir fakat bu hakkı ona vermezdi.
"Evet sevgilim. Nolmuş sevgilimse?"
Bana karışmasına sinir olduğum için böyle demiştim. Tam ağzımı açtığı sırada bir mesaj daha geldiğinde şüpheyle telefonuma bakıp konuştu.
"Her neyse. Bizimkiler kantinde, gidelim mi?"
Kafamı sallayıp onu onayladığımda ayağa kalktı ben de ardından ayağa kalkıp yürüdüğüm sırada omzuma elini koyduğunda ard arda iki mesaj gelmesiyle etrafa bakındım. Fakat bir sürü öğrenci vardı. Hangisi olduğunu bilemezdim.
Tam aşağı ineceğimi sırada onların yanında rahat yazamayacağım kararına varıp konuştum.
"Ben lavobaya uğrayıp geleceğim. Sen git."
"Tamam" deyip uzaklaşan Ceyhunla derin bir nefes alıp tuvalete girip boş bir kabiine girip, Klozetn kapağının üstüne oturdum ve telefonumu açıp mesajları okumaya başladım.
X: Ama belki bir gün ikisi de olabilirim?
X: Bak bana bir söz verirsen sana ismimi söylerim.
X: Ama sözünü tutman gerek...
X: Demek sevgilinim hah? :D
X: O PİÇ B DAHA SANA KOLUNU ATARSA AĞZINI S*KECEĞİM!!!
X: Şunun kolunun altından çıksana!
Gülümsediğim sırada bir mesaj daha geldi.
X: İşte benim kızım be! Daha mesajı okumadan kolundan çıktın :) :*
Yazmaya başladım.
Su: Beni sorgulamasına sinirlendiğim için o şekilde cevap verdim -,-
Su: Lavobaya uğramam lazımdı belki?
Lazım falan değildi.
O da aynı şeyi yazınca gözlerim sonuna kadar açtım.
X: Bencee... Lazım falan değildi ;)
Gülümsedim. Beni haddinden fazla gülümsetiyordu.
Su: İsmini söylemen için ne sözü vermem gerekiyor?
X: Hmm o konuya geldik... O şansını kaybettin..
Su: nE!
Su: Hayır ama yaa!
Su: Lütfen bak ne istersen yaparım...
Bunu dememeli miydim?
Olsundu. Bana kötü birşey yaptıracağını sanmıyordum.
X: Senden sadece söz vermeni ve bu sözü tutmanı istiyorum.
Su: Pekala.
X: İsmimi söyleyeceğim ama asla araştırmayacaksın ve her aynı isimdeki kişiyle konuşmaya çalışmayacaksın.
Onu araştırmamı istemiyordu. Pekala ismini öğrensem yeterdi.
Su: Tamam söz veriyorum.
Bi süre bekledi.
X: Adım Sarp.
Sarp mı.. Güzel isimmiş...
Su: İsmin çok güzel..
Tam birşey daha yazacağım sırada ekranda 'Halilkuş' yazısı gözüktü. Aramayı cevapladığımda konuştu.
"Tuvaletin deliğine mi düştün nerde kaldın be kızım öğle arası bitmek üzere." dediğinde ona hak verip ayağa kalktım ve hızla Sarp'a mesaj attım.
Su: Gitmem lazım görüşürüz Sarp :)
Hızla tuvaletten çıkıp sağa döndüğüm sırada birine çarpıp yere düştüm. Çarptığım kişinin de telefonu düşmüştü. Telefonu ona uzatacağım sırada hızla eğilip aldı ve elini bana uzattı.
Çarptığım kişiye baktığımda Bulut olduğunu gördüm. Bu ikinci çarpışmamızdı.
Elini tutup ayağa kalktığımda hızla "Pardon" deyip ilerledi. Arkasından bakarken sesinin neden kısık olduğunu anlamaya çalıştım. Ya da öyle konuşmayı tercih etmişti.
Omuz silkip kantine indiğimde bizimkilerin yanına oturup sohbete başladığımız sırada bir mesaj sesi daha geldi.
X: Görüşürüz sakar :)
Bana sakar dediğine göre çarpıştığımız anı görmüş olmalı diye düşündüm.
'X' yazısını değiştirip Sarp yaptığım sırada Esra bana sesleniyordu.
Kafamı kaldırıp "ha ne?" Dediğimde
"Zil çaldı diyorum" diye cevap verdi. Son 3 ders kalmıştı.
Ayağa kalkıp sınıflara doğru ilerledik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilinmeyen Arama
Teen FictionHayatının altüst olduğu zamanda bilinmeyen bir numaradan arama alan Su aslında o aramanın hayatını değiştireceğini bilmiyordu... Adını dahi bilmediği Adamın onun bu denli hayatına gireceğini tahmin etmemişti. Hiç bu denli yakın hissetmemişti birine...