Bütün ayraçları kaldırdın ama unuttuğun

5.7K 227 362
                                    

🎼 Onu terk edecek misin yoksa buna hâlâ devam mı edeceksin?
Sevgin hâlâ eskisi gibi güçlü mü?
Eğer terk edersen, yaşananları hatırlayacak mısın
Gecelerini mahvedeni, seni derinden yaralayanı?





Minik kaplarının içinde karanlığı yarıp geçen mumların alevi, etrafa coşkuyla çam ve frezya kokusu saçıyordu. Kendini ormanın derinliklerinde yalnız başına kafa dinliyormuş gibi hissettiren bu taze kokular, özenle yapılmış, Taehyung'un sevdiği gibi yarı pişirilmiş biftek ve domates soslu spagettiyle buluşuyor ve hissedilen huzuru ikiye katlıyordu. İşten geldiği andan beri dinlenmeden yemek hazırlıklarıyla ilgilenen genç kadın, sonunda ortaya çıkan manzarayla tüm yorgunluğunu unutmuştu.

Beğenerek aldıkları fakat mutfakta ayaküstü hazırlayıp yemekten çok nadir kullandıkları yemek masasını böyle görmeyeli uzun zaman olmuştu. Üzerine serdiği krem renkli, işlemeli masa örtüsü ve sadece misafirleri için iki kez kullandığı, zarif yemek takımı şimdi sadece gerçek sahipleri için oradaydı. Salon boyunca yerlere dizdiği mumları söndürmemek için yavaşça yanlarından geçerek son kez çatal bıçakları ve aynı hizaya gelmesi için tabakları düzeltti, ardından masanın tam ortasındaki mumu kibrit yardımıyla yaktı.

Salonun sol köşesindeki, Taehyung'un üniversitedeyken bir antika pazarından aldığı plak çalara dans ettikleri müziği koydu ve o gelene kadar biraz dinlemek istedi. Şarkı başlar başlamaz hissettiği tuhaf ve buruk mutluluk damağında bitter çikolata gibi eriyordu. Üzerindeki kırmızı, dizlerinin hemen üzerinde biten askılı elbisesi ve özellikle bu akşam için yaptırdığı permalı saçlarıyla kendi kendine salonda dans ederken bu haline içten içe gülüyordu.

Yaklaşık beş dakika sonra şarkı bitti, fırından pişirme süresinin dolduğuna dair ses geldi. Yemekten sonra yemeleri için yaptığı, yine Taehyung'un favorisi elmalı turtayı kontrol etmek için mutfağa girdiğinde her yerin muhteşem bir şekilde kokması gerekirken acı bir yanık kokusu etrafı kaplamıştı. Hızla fırının kapağını açtığında yüzüne buram buram gelen bu kötü kokuyla öksürdü ve üzgün bir şekilde kendi kendine söylenerek fırından bir kısmı kararmış elmalı turtayı çıkardı. Bir şeylerin ters gitmesi onun için her zaman kötü talihin habercisiydi. Şimdiyse, özene bezene hazırlandığı bu akşam için böyle bir manzarayla karşılaşmak genç kadını üzmüştü.

Fırın eldivenini geçirmeyi unutup tepsiye dokunduğunda acıyla çığlık atarak elini çekti ve kızaran parmağını hızla suya tuttu. Sinirden tüm tepsiyi camdan aşağı atmak istiyordu ama bunu yapmak yerine diğer eline eldiveni takıp tepsiyi tezgaha koydu ve yiyebilecekleri kısmı keserek tabağa yerleştirdi. Kalan yüzde yetmişlik kısmı da Taehyung görünce söylenmesin diye siyah poşete koyarak çöpün arka kısmına yerleştirdi. Eğer turtanın nereden olduğunu sorarsa iş yerinden getirdiğini söyleyebilirdi, evet bu mantıklıydı.

Acıyan parmağını ağzının içinde tutarak salona gitti ve koltuğa oturup telefonundan Taehyung'u aradı. Hesaplamalarına göre on dakika önce gelmesi gerekiyordu ama nedense hala gelmemişti. Telefon, hat kesilinceye kadar çaldı. Morali git gide bozulan genç kadın, şirkette ters giden bir şeyler mi var korkusuyla yeniden aradı fakat telefon yine açılmadı.

Bu esnada karnı da git gide acıkmaya başlamıştı. Yaklaşık yarım saat sosyal medyada gezinip Min Ah'nın diğer çalışanlarla gittiği yemekten hikayelerini izledi. Bu akşam bir şeyleri toparlamak adına günlerdir aklında kurduğu bu yemeği organize edebilmek için onlarla gitmeyi reddetmişti. Şimdiyse tek başına, yanık bir el ve aç karnıyla onların mutlu anlarını izliyordu. Daha fazla depresifleşmemek adına internetini kapattı ve Taehyung'a nerede olduğunu soran bir mesaj attıktan sonra yemek masasına geçti.

infidad | kth Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ