"Yabancı bir şehirde, sokakta kaldım anlayacağın,'' diye bitirdim anlatacaklarımı.
"Boktan bir durum," diye yorumda bulundu.
"Hem de ne boktan," dedim hak vererek.
"Altın Çağ Üniversitesi mi?" diye sordu ve fincanına uzanıp bir yudum daha aldı.
"Evet," diye cevapladım.
"Aaa ne tesadüf! Ben de orada okuyorum. Hangi bölüm?"
"İşletme."
"Ne yalan söyleyeyim, daha havalı bir bölüm beklemiştim," diye itiraf etti. "Sende bir iç mimarlık, ne bileyim fotoğrafçılık bölümü tipi var." Gülümsedi.
"Beklentilerini karşılayamadığım için üzgünüm," dedim gülümseyerek. "Sen hangi havalı bölümdesin bakalım?"
"Ben üniversiteyi kazanabildiğine şükredenlerdenim. Reklamcılık bölümünde okuyorum," diye yanıtladı. "Her neyse. Ne diyorduk? Hah, kalacak yer. İki senedir Sarp'la birlikte kalıyoruz bu evde ve aslında bu sene de yanımıza birini almaya niyetimiz yoktu ama ev sahibi olacak şerefsiz kirayı yükseltince bir odayı kiraya vermeye mecbur kaldık," diye açıkladı.
"Sarp?" dedim meraklı bir ses tonuyla. "Ev arkadaşın mı?"
"Ev arkadaşım, kardeşim... Öz kardeşim değil ama manevi kardeşim," dediğinde anladığımı belli edercesine başımı salladım. "Şimdi sana anlaşıp anlaşamayacağımıza karar vermek için bazı sorular soracağım. Uygun mudur?"
"Uygun."
"Sigara kullanıyor musun?"
"Evet," diye onayladım.
"Alkol?"
Dürüst davrandım. "Alkolik değilim ama ortamını bulursam affetmem. İçerim."
"Bendensin yani. Güzel," dedi gülümseyerek. "Uyuşturucu veya türevi bir şey?"
"Temizim," dedim aynı dürüstlükle.
"Yemek yapmayı biliyor musun?"
"Biliyorum."
"İşte bunu duyduğuma sevindim," derken gülümsemesi tüm yüzüne yayıldı. "Kendini birden ona kadar oranlarsan, pasaklı ile titizlik hastası arasında neredesin?"
"Hımm..." Biraz düşündüm. "Sanırım altı. Kesinlikle pasaklı değilim ama çok titiz de değilim."
"Ev işlerinden anlar mısın, yoksa şu elini sıcak sudan soğuk suya sokmayan kızlardan mısın?"
"Anlarım."
"Sifonu çeker misin?"
"O nasıl soru öyle? Tabii ki çekerim! Oradan bakınca görgü kurallarını bilmiyor gibi mi görünüyorum?"
"Buradan bakınca mı? Buradan bakınca çok güzel görünüyorsun," deyip sırıttığında gözlerimi devirdim. "Eve misafir getirmemiz sorun olur mu?"
"Misafir derken?"
Başıyla onayladı. "Erkek arkadaşlarımızın eve gelmesi mesela," diye örnek verdi.
"Evi er gazinosuna çevirmediğiniz sürece olmaz."
"Peki, kız arkadaşlarımız?"
"Erkek arkadaşlarınızı sorun etmezken kızları etmem saçma olurdu. Olmaz tabii ki."
"Aslında tam olarak kız arkadaşlarımız denemez. Şey, nasıl desem... Arkadaştan öteler."
"Ha, sen yatak arkadaşlarınızdan bahsediyorsun. Şimdi anladım. Odanızda ne yaptığınız beni ilgilendirmez."
"Normal karşıladın," dedi şaşırmış gibi.
"Anormal bir durum mu var ki? Üremek de yemek, içmek gibi temel ihtiyaçlardan biri değil mi?"
"Evet, öyle," deyip diğer soruya geçti. "Bu biraz özel bir soru olabilir ama regl günlerinde çok huysuz olur musun?"
"Her kız kadar."
Kafasını yana yatırıp beni incelerken, "Kızarmadın bile," diye gözlemini aktardı.
"Kızarmam için bir neden göremiyorum."
"Olgunsun, bu iyi,'' dedi hoşuna gittiğini belli eden bir sesle. ''Sorularım bu kadardı."
"Eee testi geçtim mi?"
"Geçtin," dedi ve devam etti: "Odada bir çekyat ve dolap var, başka eşya yok. Aylık üç yüz elli lira, giderler ortak. Bu şartları ve iki erkekle aynı evde kalmayı kabul edersen, oda senindir."
Şartlar uygundu, hatta çok uygundu ama iki yabancı erkekle aynı evde kalabilir miydim? Bir tane olsa hadi neyse ama iki tane? Bilemiyordum.
Sen Alya Esendemir'sin, dedi bilinçaltım. Nelerin üstesinden gelmiş kızsın, iki erkekle mi baş edemeyeceksin?
Baş edebilirim.
Bilinçaltımla konuşmamın ardından, "Kabul," diye duyurdum.
"Harika! O halde-"
"Beni kovuyor musun?" diye bir bağırış sesi geldi evin arka tarafından. Bir kız sesi.
Ardından bir kapının açılma sesi duyuldu, sonra da bir erkek sesi. "Doğru bildin."
*
Not 2: Tenimdeki İmza dışında hangi kitaplarımı okudunuz, okuyorsunuz?
Ahali 1-2?
Ruhumdaki İmza?
Bende Son Durum: Servis Bekliyorum, Gözlerim Kapalı?
Not 3: Wattpad hesabımı yazardayazar ya da Instagram hesabımı @dem.irem takip ediyor musunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TENİMDEKİ İMZA (İMZA SERİSİ #1)
RomanceO, Ateş'ti. Bense, ortalığı Ateş'e veren kızdım. Canlı canlı yanmamız kaçınılmaz, sakınılamaz ve men edilemezdi. NOT: TENİMDEKİ İMZA'YI OKUMAK İÇİN RUHUMDAKİ İMZA'YI OKUMANIZ GEREKMEZ.