This Is Not A Test

En başından başla
                                    

Chanyeol onun kaslı olduğu belli olan vücudunu ve güzel yüzünü süzdü. "Beş dakikaya dönerim."

Onu orada bırakıp dans eden arkadaşlarının yanına döndü. Hyejin ve Loco bir şeyler konuşarak kahkaha atıyor, Jackson da kendi kendine ortada zıplıyordu. Chanyeol içkileri bıraktıktan sonra elini salladı. "Beni beklemeyin."

Zaten hiçbiri de onu dinliyor gibi değildi. Chanyeol hızla tezgaha geri döndü ama Baekhyun yoktu. Elini barmene doğru salladı. "Minhyuk!"

Minhyuk adını duyunca ona döndü. Chanyeol'u tekrar gördüğüne pek mutlu olmuş gibi değildi. "Efendim?"

"Baekhyun nerede?"

Minhyuk onun arkadaşının adını bilmesine şaşırmış gibi görünüyordu. "Lavaboya gitti."

Chanyeol kendisinin de gidip üzerini düzeltmesi gerektiğini fark edince yönünü lavaboya çevirdi. Adımını atar atmaz karşısında Baekhyun'u gördü. "Hey-"

Baekhyun elini onun yakasına attı ve hızla kabinlerden birine çekip kapıyı kilitledi. Bir yandan ceketini çıkarırken bir yandan da dudaklarını Chanyeol'un dudaklarına bastırdı.

"Çok yakışıklısın, Yeol." Baekhyun elini Chanyeol'un tişörtünden içeri gönderdi ve kaslarına dokundu.

"Sen de öyle."

Chanyeol dengesini sağlamayı başarınca hızla döndü ve Baekhyun'u duvarla kendisinin arasına sıkıştırdı. Dudakları dudaklarından boynuna kayarken elini pantolonunun kemerine götürdü. Baekhyun'u çevirerek yüzünü duvara döndürdü ve kalçasını kendine çekti. 

"Prezervatifim yok." Baekhyun'un pantolonunu sökercesine aşağı indirdi.

Baekhyun sabırsız bir şekilde cebinden yuvarlak bir paket alıp ona fırlattı. "Acele et."

Chanyeol şaşkınlıkla prezervatifi açtı ve kendine geçirmeye çalıştı. "Şey.."

Baekhyun kalçasını hızlıca ona sürtüyordu. "Sabaha kadar beni bekletecek misin?"

"Küçük bu... Olmadı." Chanyeol boşa açtığı prezervatifi çöpe doğru fırlattı ve Baekhyun'un belini sertçe kavradı.
"Hazır mısın?"

Baekhyun saçlarını duvara yaslandı ve kendini Chanyeol'a itti. Chanyeol kendini onun içine ittiğinde Baekhyun'un ağzından sesli bir inleme çıktı ama barda çalan müzik o kadar yüksek sesliydi ki Chanyeol onu zar zor duymuştu.

Baekhyun olabildiğince arkasına uzandı ve elini Chanyeol'un boynuna atıp iyice kendine yapıştırdı. "Yüzünü görmek istiyorum."

"Çok dar burası, dönemezsin." Chanyeol olabildiğince öne geldi ve dudaklarını onun dudaklarına bastırdı.

Bir taraftan kendini itmeye devam ederken bir taraftan da Baekhyun'un ensesine öpücükler bırakıyordu. Baekhyun'un dizleri titremeye başladığında Chanyeol onun içinden çıktı ve sona gelmesi için parmaklarını kullandı.

"Hızlan..."

Chanyeol üç parmağını birden içeri yolladığında Baekhyun'un tüm vücudu titredi.

Sonunda Baekhyun nefes nefese duvara yaslanmış, Chanyeol da başını onun sırtına koymuştu. Birkaç dakika nefeslerinin düzene girmesini bekledikten sonra kıyafetlerini tekrar giyindiler. 

Baekhyun terden ıslanmış saçlarını geriye attı ve gülümsedi. "Memnun oldum Chanyeol." Ardından uzanıp dudaklarını onun dudaklarına bastırdı.

Chanyeol onun belini tutup iyice kendine bastırdı. "Numaranı alabilir miyim?"

"Telefonunu ver." Baekhyun onun telefonunu alıp numarasını kaydetti ve geri verdi. "Umarım mesaj atarsın."

Saturnalia ||ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin