BLACK SWAN | tk

7| işaret

Yoongi ise kafasını iki yana saklarken gülüyordu. ''Senin şu yok etme huyun beni benden alıyor, gerçekten.'' Yoongi hafif bir kuvvet uygulayarak duvardan ayrıldı ve ''O zaman gidip şu çaylaklara bir merhaba diyelim değil mi? Kendi safımıza çekersek eminim ki kabul ederler.''

''Şu çeteyi neden büyütmekle uğraşıyorsun anlamış değilim. İki kişi olarak gayet iyiyiz zaten.'' Yoongi ufak bir tch sesi çıkardı. ''Yanılıyorsun. İki kişiyken iyi olabiliriz fakat, dört kişiyken okulun en korkulan çetesi olmak varken neden sadece iki kişiyle yetinelim ki?'' Namjoon yataktan kalkarken gözlerini devirdi. ''İtiraf et, tüm bunları sadece Hoseok'u etkilemek için yapıyorsun. Bilirsin, neler kaybettiğine dön de bir bak olayı var ya hani.''

Yoongi gözlerini kıstı ve yatağının üstünde duran çantasını havaya kaldırıp sertçe Namjoon'un kafasına fırlattı. Namjoon ise kafasına çarpan çantayı yakalayıp yatağa geri fırlattı ve Yoongi'ye döndü. ''Bu acıttı!'' Yoongi ise kıkırdadı ve odadan çıktı. Namjoon kafasını ovalarken ''Resmen Hoseok'a olan hırsını benden çıkarıyor.'' tam onun peşinden odadan çıkacakken dışarıdan yüksek ve gür bir ses duyuldu. ''Bunu duydum!''

•••

''Eun Bi. Daha ne kadar burada oturacağız?'' Jimin ablasına doğru bir soru yönelttiğinde Eun Bi omuz silkti ve ''Öğretmen ne zaman okula gelirse.'' Kaşlarım çatıldı söylediğiyle. ''Ne demek istiyorsun sen? Burası Ego değil mi? Daha disiplinli bir yer olması gerekmiyor mu?'' Eun Bi başını salladı. ''Öyle, ama bugünkü derslerimize girecek öğretmenlerden birkaçı Konsey Büyücüleri tarafından çağırılmış. Onlarla konuşmaları gerekiyormuş. Okulda sadece Bayan Ahn ve Müdür Kim kaldı. Bayan Ahn'ın da bugün sizden başka dersi yoktu.'' sonra gülümseyip bugün içerisinde aldığı üçüncü milkshake'den bir yudum aldı. Ardından gözlerini kapatıp ''Mmm, insanların neden bu şeye bağımlı olduğunu anlıyorum. Tanrım, tadı mükemmel.'' diye mırıldandı.

''Bütün okul boş mu şu an yani?'' Jimin benden önce davranıp sormayı planladığım soruyu sorduğunda Eun Bi ona döndü. ''Evet. Müdür ve Bayan Ahn dersler boş olduğunda bize karışmaz. Ama eğer bir kavga olursa en ağır cezayı uygulamaktan çekinmezler. O yüzden, eğer birazdan burada bir kavga çıkarsa sakın karışmayın.''

''Neden kavga çıksın ki? Çok kötümsersin gerçekten.'' Eun Bi masaya eğildi. ''Kötümser değil, realistim. Size diyorum ki herkesin dersi boş. Bu da demek oluyor ki üst sınıfların da boş.'' kaşlarımı çattığımda gözlerini devirdi. ''Bu da demek oluyor ki üst sınıflar arasında mutlaka kavga çıkacak. Size birbirinden nefret eden kişileri saydığımı hatırlıyorum. Ben mi iyi anlatamadım yoksa siz mi balık hafızalısınız? Azıcık saksıları çalıştırın mankafalar.''

Jimin ile birbirimize döndüğümüzde ağzımdan ''Jungkook.'' ismi döküldü. O da aynı şekilde ''Yoongi ve Namjoon onun düşmanlarıydı, değil mi?'' deyip ablasına döndüğünde Eun Bi ''Tam isabet! Ama Seokjin ve Hoseok'u unutmayın.'' diye not düştü.

''Aman Tanrım. Daha ilk günümde kavgaya şahit olacağım yani? Kavga etmeden duramazlar mı gerçekten?'' Jimin mızmızlanarak dudak büzdüğünde Eun Bi ellerini teslim olurmuş gibi havaya kaldırdı. ''Bu benim elimde değil Jimin. Ama her karşılaşmalarında kavga ettikleri bariz bir gerçek. Siz sadece aralarına girmeyin yeter.''

''Umarım kavgalarına şahit olmam.'' diye mırıldandığımda arkamda bir yere baktı ve gözleri büyüdü. ''Ah, çok geç.'' Jimin ile aynı anda arkamıza döndüğümüzde, büyük bir kalabalığın biraz ileride toplaşmış olduğunu gördük. ''Şaka yapıyorsun. Gerçekten mi?''