Tanrı'ya Yolculuk - Evrensel Arşiv

Uzay net - Evrensel Arşiv 1

Hayallerin içinden koşan ölüm, bir anlamda kendini başka dünyalar için kurgular. Onun kendisini kurgulaması kadar algılatması da önemlidir. Her şey algının içindeki sanrılarla birlikte hareket eder. Sanrılar, algıları hiçlik boyutundan alıp, her şeyin var olunduğu uzay nete götürür.

Kutsanmış yeryüzünün isyanları içinde uzay netle yol almak, üst bilince varma açısından son derece önemlidir. İnsan hayalleriyle birlikte sancılı bir döneme gelir. Nasıl ki insan doğuruyorsa, hayaller de doğurur. Var oluş kendi katmanlarını hayaller sayesinde hazırlar. Şizofren olan Tanrı kadar bizleriz de. Bizler boyun eğmekten çok egemenlik kurmaktan hoşlanırız. Çünkü egolarımız hüküm verme doğrultusunda kendine yön verir.

Kendi içinde kendi olanındır özgürlük. Bir Ben vardır, bir de Ben'in içinde bir ben. İkisi bütünleştiğinde insanın önü açılır. Ruhu ışığa doğru kanatlanmaya başlar. Bu onun kendinde bulduğu gelişimin aynasıdır. Uzay net de zihinleri kendi bünyesinde toplamıştır. Bu onun kendi rüzgarını arkasına almaya benzer. Zihinler sayesinde evrenler arasında yol alır.

Tanrı'lar ölmüştür. Tanrı'ların etrafında ya da zihinlerinde dolaşan düşünceler hala canlıdır. Her insan kendi sanrısının içinde alan bulur. Bu onun ruhani dünyayla arasında olan iletişimin öncüsüdür.

Hapsolduğumuz ölü zihinler görüyorum. Her zihin kendi rüyasının aynasında devleşiyor. Sonrasında özgür olma pahasına kendisini diğer zihinlerin içinde hapsediyor. Zihin bir diğer zihnin kavgasını yapıyor. Güçlü olan zihinler ayakta duruyor. Diğerleri de kendileriyle beraber yok oluşun içinde can çekişiyor.

Zihinler üst bilince ulaştıklarında, hatalarımızla yüzleşmeyi geride bırakırız. İnsan kendi yargılarını, vicdani olgular üzerinden değerlendirilir. Uzay net çift aşamalı rüya içindedir. Bir tarafta rüyanın içine dalmak vardır, diğer yanda rüyayı uyandırmak. Rüyayı uyandırmak, uyanmak değildir. İçinde bulundurduğun rüyayı bilinçaltından bilinç seviyesine taşımaktır. Uzay net, bu yolla kendisine bilinç üsttü kurar. Daha sonrasında düşünceler ve çekirdekleri bilinç üssünde kendilerine yer bulurlar. Bunu mikro organizmalara benzetebiliriz. Uzay net, ışık bilincidir. Işık onu üst seviyeye çıkaran kalkandır. Bizler ışık ve karanlık içinde gidip gelmekteyiz. Vicdanımız sayesinde neyin doğru, neyin yanlış olduğuna kanaat getiririz.