•Dünya Altmış İkinci Bölüm

En başından başla
                                    

Ayaz, karısının dediklerini dinlerken başını salladı. Hatırladığı bazı anlar kalbinin sıkışmasına neden oluyordu. Ama hakkı vardı karısının. Babasının karşısına çıkması, onları affetmesi., Daha nice şey hiçbirini aklından geçirmezdi. Faruk Bey'in başlattığı silsilede hayat onları bambaşka bir yere taşımıştı. Hali hazırda içinde bulunduğu bir savaş vardı. Kaşları çatıldı bir anda. Bırakmayacaktı ne karısını ne çocuklarını. Eli karısının, karnına gitti. ''Daha da kalabalık olacağız güzelim bu ne ki? Çocuklarımız daha şanslı olacak. '' Dünya, karnındaki eli tutarken tebessüm etti. ''Hayal'e haksızlık etmiyoruz değil mi?''

''O nereden çıktı?''

''Hayal, daha çok küçük. Sana da bana da çok ihtiyacı var. İhtiyacı olan ilgiyi, sevgiyi tam manasıyla verebilecek miyiz? Daha tam anlamıyla konuşamıyor. Tuvalet konusunda bile bazen huysuzluk ediyor.'' Evet Hayal, bu ara kardeşini hissetmiş gibi sürekli huysuzluk yapıyordu ama bu Ayaz'ın bam teliydi.'' Asla öyle bir şey yok. Ne sevgimizden ne de ilgimizden mahrum kalmayacak. O minik için anne babası az çekişmedi. Her şeyden önce çok istedik çok sevdik be güzelim Hayal bizim ilk göz ağrımız mümkün mü öyle bir şey? Biraz daha fazla yorulacağız hatta belki birbirimize daha az zaman ayıracağız ama ikisini birbirinden ayırmadan hak ettikleri sevgiyi, ilgiyi onlara vereceğiz.'' Dünya, uzanıp bir öpücük daha bıraktı kocasının yanağına kulağına yaklaşarak ''İyi ki sen Ayaz Arıkan. İyi ki sen. Çok iyi bir babasın, çok iyi bir eşsin. Sen benim bu hayatta ki en büyük iyikimsin.''

Geriye yaslandığında arkalarından onları takip eden siyah arabayı görebiliyordu. İç çekti geçecekti geçeceğine inanıyordu. İki saatlik yolları kalmıştı. Ayaz, bu sabah kaçamak yapmaları için şehrin dışında tek katlı bir ev aldığını söylemişti. Özünde romantik bir adam değildi. Hayır kesinlikle değildi. Hemde hiç değildi. Ama bazen içinde ki o kuvvetli duygular onu olmadığı bir adam haline getiriyordu ve karısının yüzündeki gülümsemeye şahit olduğu anlar kendisini bu durum yüzünden kötü hissetmiyordu. Aksine bu durumdan mutlu oluyordu.

''Hala erkek olduğunu düşünüyor musun?'' Kocasının, alaylı sözleriyle güldü. Daha cinsiyetini öğrenmelerine çok vardı ama burnunu havaya dikerek kendinden emin bir vaziyette ''Evet.'' Dedi. Ayaz, karısının yanağından makas alarak ''Bir ay sonra görüşürüz.'' Derken gözünü kırpıyordu. Bir ay sonra cinsiyetini öğrenebileceklerdi. Aslında bir önemi yoktu. İkisi içinde en önemli olan şey bir çocuklarının daha olacak olmasıydı. Özlem duydukları aile hissini anne baba olarak yaşıyorlardı. Ayaz, çalan telefonuna bakınca bir an açmak istemedi.

Gözü dikiz aynasına kaydığında arkalarından gelen arabanın selektör yaptığını görünce kaşlarını çattı. Karısına baktı. Kısa bir an gözleri kesişti. Ayaz, sakin kalmak istedi ama kalbi.. kalbi ona karşı geliyordu. Ölesiye bir his kapladı içini muhteşem bir panik dalgası.

''Alo.'' Derken aslında Hayal demek istedi. Kızım demek istedi. Arabayı hemen sağa çekip durdurdu. Dünya, dizleri üzerinde yükselmiş olacakları bekliyordu. Kulağını telefona uzattı. Duymak istedi. ''Ayaz, oğlum babanın evine gitmişler. Aynı anda buraya da geldiler. Oğlum, Hayal'i bulamıyoruz. O karmaşa da..'' Dünya'yla göz göze geldi. Kara ve mavi gözlere bulutlar inmişti. Sabahtan beri süre gelen neşe gitmiş. Anne babanın gözleri yaşarmıştı. ''Ne demek bulamıyoruz?'' o duygusallığın aksine sesi bağırıyordu. Çok sertti ve avaz avaz bağırıyordu.

''Ya biri aldı ya da bilmiyorum Zeynep Hanım'da bilmiyor.''

Ayaz, telefonu attı. Altında ki hız arabasına basarak evine gitmeye çalıştı. Dünya, donmuştu. Gözünden yaşlar akıyordu ama sesi çıkmıyordu. Aklından hiçbir şey geçmiyordu.

DÜNYA (AŞKIN PEŞİNDE SERİSİ I) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin