"Söyleriz ya."

Oyuna devam ederken mırıldandım.

"Ne olduğumuzu söyleriz peki?" dediğimde dikkati dağıldı ve bi anda tahtalar yerle buluştu.

Herkes bize baktığında elimi suçlu değilim der gibi kaldırdım.

"Dikkatimi dağıttı." diyip herkese beni gösterdi Yankı bey.

Güldüm ve yanına gidip sarıldım.

Kulağına fısıldamaya başladım.

"İsteğimi oyun bitince söyleyeceğim."

Bana bakarken mırıldandı.

"Zorlama olur mu?"

Dudaklarımı birbirine bastırıp başımı salladım ve arkadaşlarımızı izlemeye başladık.

Kazananlar Emir, Kaan, Buse ve ben olmuştuk.

"Şimdi buradan kağıt çekeceksiniz. Herkes kimle oynayacağını seçmiş olacak." diyen Yankı'nın elindeki torbaya elimi attım.

Çektiğim isim Kaan olmuştu. Ona gözlerimi kısıp baktım.

"Arkadaşını nasıl yendiysem seni de yeneceğim." dediğimde güldü ve karşıma oturdu.

Emir ve Buse'de yerlerini almıştı.

Oyun başladığında ofladım.

"Ne oldu?" dediğinde Yankı hemen bana baktı.

Ay korkmuştu.

Gözümü kırptım.

Kaan duymasın diye ağzını oynatarak konuştu.

"Seni şeytan."

Güldüm ve Kaan'a baktım.

"Ne olacak bu Nazlı'nın hali?" dediğimde Kaan ilk Nazlı'ya sonra bana baktı.

"Ne olacakmış?"

Nazlı yaptığım şeyi anlayıp sustu.

"Güzel kız. Kiminle olacağını seçemiyor. Çok zor halde."

Nazlı dediğim şey ile gözlerini büyütürken o da mırıldandı.

"Pırıl sen de aynı durumdaydın bi ara hatırlıyor musun? Az mı istedi herkes seni rus güzelisin diye?"

Dediği şey ile gözlerimi büyütürken Yankı bana döndü.

"Gel biz seninle muhabbet edelim Nazlı." dediğinde arkadaşım hemen gülüp Yankı'ya bir şeyler anlatmaya başladı.

Dikkatim onlara geçmişken oyunu kaybettim.

Kaan güldü.

"Kazandım işte."

Nazlı ve Yankı'yı gösterdim. Dikkatimi dağıtmışlardı.

Suratımı asıp yan tarafıma baktım.

Buse kazanmıştı.

Buse ve Kaan oyun oynarken Nazlı'nın yanına oturdum ve onu cimcikledim.

"Ne konuştunuz?"

Omuzlarını silkti.

Oflayıp yere bakarken zaman geçmişti ve kazanan Buse olmuştu.

Bütün kızlar sevinirken Yankı konuştu.

"Bireysel iddiaları herkes eşiyle konuşsun. Sonra Buse istediğini söylesin."

Bunu dedikten sonra elimden tutup beni odasına götürdü.

"Evet bakalım ne istiyorsun?" dediğinde güldüm.

"Bana dedin ya bir şeyciğime ne kadar anlam yüklediğime bağlı diye. O anlamı bana anlatmanı istiyorum."

Gözlerini büyütüp bana bakarken ofladı.

"Her bir şeyciğim."

Söylediği şeyle kaşlarımı çattım.

Yatağına oturup yere bakarken mırıldandı.

"Her bir şeyciğimsin işte. Onu düşünerek söylüyorum."

Hala ona aynı şekilde bakarken yüksek sesle konuştu.

"Of seviyorum."

Olduğum yerde öylece kalmıştım. Hareket edemiyordum.

Ayağa kalkıp bana doğru gelmeye başladı.

"Yeter ya çok seviyorum lan işte."

Ona şok içinde bakarken dolabını açtı ve bir kutu çıkardı.

Kutuyu ters çevirip içindekileri boşalttığında yere bir sürü fotoğraf düştü.

İyi de bunlar fake hesaptan konuşmalarımızdı.

"Has.." diye küfür edecekken güldü ve dudaklarıma yapıştı.

Ne yaptı, ne yaptı?

Dudaklarıma mı yapıştı?

Bugün ölmezsem iyiydi.

~°~

Ne diyordunuz?

Feeelss xncçxnldjdödmd

Diğer bölümde diğerlerinin de iddialarını öğrenmek ister misiniz?

Pırıl yakında final olacaktır.

💙

*Akşam gibi düşünüp okuyun oruç var oruç diyenler olur şimdiden söyleyeyim sbsödnmdbdmd öpüştür dediniz ayol*

PIRIL |Yarı Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin