MARİCHAT ~ Kaçak

Teslimat'taki Sürpriz (part 2) -32

Randall ikimize de sırayla baktıktan sonra gözleri bende duraksadı ve göz kırptı. Adrien sinirle bir hırıltı çıkardığında masanın altında dizinin üstünde yumruk şeklini almış eline dokundum. Elleri gevşediğinde parmaklarımız iç içe geçmişti.

"Gençler artık anlaşmayı imzalama vakti gelmedi mi sizce ?"

Adrien bana göz ucuyla baktığında bende aynı şekilde ona baktım ve ikimizde aynı anda tehlikeli bir şekilde gülerek adama döndük. Tabiki o kas kafalı bunu anlamamıştı.
Adrien yeşil gözlerini kısarak ona baktı.

"Sizi bekliyoruz Bay Duke."

Randall masadan anlaşma kağıtlarını almak için kalktığında daha ne olduğunu anlamadan Adrien hızlıca yanağıma bir öpücük kondurmuştu.

"Harikasın sen."

Kızarırken aklım gelenle telaşla gözlerin baktım.

"Birisi, bir koruma beni gördü ve yakalanmamak için onu bayıltmak zorunda kaldım."

Gözleri açılırken hızlıca Randall'a baktı ve tekrar bana döndü.

"Cidden bayılttın mı?! Marinette olduğundan daha fazla harika olamazdın."

Gözlerim kocaman açılırken merakla ona baktım.

"Ne yani bu bir tehlike teşkil etmez mi ?" diye fısıldadım kulağına doğru.

Aynı şekilde kulağıma doğru eğildi ve fısıldadı.

"Hayır, güzelim. Zaten işimiz bitmek üzere adam o zamana kadar uyanamaz zaten."

Randall elinde kağıtlar ile bize doğru yürümeye başladığında birbirimizden uzaklaştık. Şimdi asıl kısım başlıyordu. Randall masaya oturdu ve kağıtların bazılarını imzalayıp kalemle birlikte bize doğru uzattı. Bilmiyordu ki onlar bizim yerleştirdiğimiz sahte anlaşma.

Gülümseyerek önüme çektim ve kalemle birlikte sallamasyon bir imza atıp Adrien'a uzattım. O da aynı şekilde imzaladı. Randall ayağa kalktığında bizde onunla aynısını yapmıştık.
Adrien'a doğru elini uzattı ve sahte olduğuna yüzde yüz emin olduğum bir ifadeyle gülümsedi.

"Benim için onurdu gençler."

Adrien Randall'ın havadaki elini sıkıca tuttu ve tehlikeli gözlerini yüzüne dikti.

"Bizim içinde."

Dışarıdan gelen seslerle içeride olan korumalar bir bir dışarı çıkmaya başladı. Demek ki Adrien'ın adamları onları tuzağa çekmeye başlamışlardı. Rol gereği yüzüme dehşet bir ifade yerleştirdim.

"Bu ne demek oluyor Bay Duke ? Bu teslimatın gizli olması gerekiyordu!"

Randall şaşkınlık dolu gözlerini bana çevirdi.

"Yemin ederim Bayan Vivian kimsenin haberi yoktu."

Dışarıdan gelen sesler kesildiğinde Randall korkar adımlarla deponun kapasına doğru ilerlemeye başladı. Biz de arkasından sırıtarak ilerliyorduk.

Randall şoktan irileşmiş gözleriyle bomboş alana bakıyordu.
Sessizce bir küfür mırıldandı.

"Dur biraz adamlar nereye gitti?"

Adrien adama arkadan yaklaştı ve sessizce ama benim duyabildiğim bir şekilde fısıldadı.

"Seninde gideceğin cehenneme."

Adam hızla bize doğru döndü.

"Siz !!"

Gözleri ikimiz üzerinde de dolaştı.