Danla,Barışı görünce 3 saniyeliğine kaş çatıp beni elimde tutup dans ettirmeye başladı. Bende hiç ödün vermeden dans ettim. Berkan da gelir gelmez bize eşlik etmişti. Bu eğlenceli ortamı bozan Burak olmuştu. "Dansınız bittiyse artık yemeye geçelim kurt gibi acıktım." dedikten sonra şarkıyı kapattı. Bizde çok acıktığımız için hemen masaya geçtik. Herkesin sevdiği şeyleri yapmıştım ama Barışın geleceğini ve neyi sevip sevmeyeceğini bilmiyordum. Her ne kadar bana kötü davransa da evime misafir olarak gelmişti ve ben ona kabalık etmek istemiyordum.
Onun yüzüne bakmadan "Barış senin neyi sevip sevmediğini bilmiyordum o yüzden sana özel bir şey yapamadım kusura bakma." Dedim soğuk bir şekilde. O bana karşılık benden daha soğuk bir şekilde "Problem değil zaten Berkan ısrar etmese gelmeyecektim." Dedi. Bunu demesine gerçekten sinir olmuştum. İçimden "keşke gelmeseydin" diye geçirdim.
Burak hemen atladı "Neden öyle dedin ki yoksa bizi beğenmedin mi." Diyerek gülmeye başladı. Bu Burak cidden salaktı. Barış "Yok ya ondan değil." Diyince Fatma hemen "Neyden" diye sordu. Barış daha lafını bitirmeden Fatma bu soruyu ışık hızıyla sormuştu.
Cevabını gerçekten bende merak etmiştim. Eğer homofobik biri olduğu için benimle aynı ortamda bulunmak istemediğini söylerse bu masa onun için kurtlar sofrası olurdu. Herkes bu duruma cidden sinirlenirdi. Bana nazaran bizimkilerin böyle şeylere tahammülü olmuyordu. Bu biraz da beni korumak istemeleriydi.
Herkes dikkatli bir şekilde Barışa bakıp,ne diyeceğini merak ediyordu. Barış çok normal bir şekilde "Uykum vardı." Diyince Danla kahkaha patlattı. "İyiymiş." Diye ekledi.
Çünkü Danla da ben de bu sebebin bu olmadığını çok iyi biliyorduk. Ama tabi ki bunu kimseye yansıtmayacaktık. Hatta bunu Barışa bile söylemeyecektik. Belli ki o sırf Berkanın hatrına bunu bana söylemiyordu ve bende bu durumu bozmayacaktım. Berkanın zorla getirilmeleri dışında aynı ortamda bulunmayacaktık. Hatta benim evim olmasa bu masadan erkenden kalkar ve giderdim.
Şu an sanki Barış diye biri yokmuş gibi davranmaya başlayacaktım. Zaten varlığı yokluğu bir gibiydi. Asla konuşmuyordu. O yüzden onu yok saymak çok daha kolay oluyordu.
Herkes bir şeyler anlatmaya başladığında eski kahvaltılarımızı ne kadar özlediğimi fark ettim. Anlattığımız şeyler havadan sudan olsa bile beni mutlu ediyordu. Yazın Berkansız neler yaptığımızı sürekli anlatarak bunu Berkanın yüzüne vurmak hepimizim hoşuna gidiyordu.
Danla ile gittiğimiz tatili hevesle anlatıyordum. Bu tatili anlatırken gözlerimin parladığını hissedebiliyordum. Çünkü şu ana kadar gittiğimiz tatillerin en güzeliydi ve her anlattığımda başka bir keyifle anlatıyordum.
Tatilimizin her bir saniyesini büyük heyecanla anlatırken birden gözlerim Barışa kaymıştı. Şu dakikaya kadar onu gerçekten görmezden gelmiştim. Ama bana çok değişik bakıyordu. Nedenini anlamamıştım. Ona baktığımı fark edince kafasını önündeki kahvaltı tabağına çevirdi. O bakışı biraz aklımı karıştırmıştı. Çünkü benden nefret ediyormuş gibi bakmıyordu. Değişikti.
Yemeğimiz bittikten sonra masayı kızlar toplamıştı. Berkan da onlara yardım ediyordu. Ben masa toplamaktan nefret ederdim ve bunu herkes çok iyi biliyordu. O yüzden Burak ben ve Barış içeri oturmaya geçmiştik.
İçerde bi sessizlik vardı ve Burak bu sessizliği bozarak Barışa "Kanka senin sevgilin var mı" diye sordu. Barış "Hayır" diye cevap verdi. Bence de olamazdı. Çünkü böyle biriyle bana göre kimse olmak istemezdi. Burak büyük ihtimal canı sıkıldığı için muhabbet etmek amacıyla "Yakışıklı çocuksun aslında neden yok." Diye bir soru daha ekledi. Barış "bu konunun yakışıklı olup olmamakla ne alakası var" diye sordu. İçimden bu konunun cinsiyetle de alakası yok ama homofobiksin diye geçirdim.
Burak bu cevaptan sonra susmuştu. Açmak istediği muhabbeti açamamış sonunda vazgeçmişti. Hak verdi ve sustu.
Bizimkilerin işi bitince yanımıza geldiler. Danla hemen sabahki şarkıyı açtı ve dans etmeye başladı. Ben ve Berkan asla rahat durmazdık ve bizde kalktık. Fatma bizi videoya çekiyordu. Burak ile Lale Berkanın saçma sapan hareketlerine gülüyolardı.
Şu an aşırı keyifli bir ortam vardı ve hiçbir şey benim moralimi bozamazdı. Deli gibi dans etmek istiyordum. Bu günleri o kadar özlemişim ki acısını çıkarmak istiyordum.
Dans ederken gözlerim yine Barışa kaymıştı. Bana sabah sofrada baktığı gibi bakıyordu. Bu bakışı anlamlandıramıyordum ve artık merak etmeme sebep oluyordu.
Gözlerimi Barıştan çekip mutfaktan içecekleri almaya gittim.Buzdolabından çıkardığım kolaları tepsiye koyup içeri geçtim. Herkese kolaları uzattıktan sonra tam Barışa verirken ayağım halıya takıldı ve Barışın üstüne kolayı döktüm.
Bizimkiler benim sakarlığıma gülerken ben telaşlanmıştım. Çünkü barış durup dururken yükselen biriydi. Yani ben o yüzünü görmüştüm. Diyeceği tek kelimeyle ortamın tadını kaçırabilirdi.
Tam özür dilerken Barış "tamam sorun değil" dedi. Bu beni rahatlatmıştı. Çünkü kendisi küçük şeyleri çok fazla abartan biriydi. Hem de zaman neye nasıl tepki vereceğini bilmiyordum. Onu o kadar tanımıyordum.
Danla "Can bir kere de şu kolayı dökmeden getir" diye dalga geçti. Çok sakar bir insandım ve sürekli bir şeyleri döker ya da kırardım. Herkes benim bu huyuma alışıktı.
Ben yine de Barıştan özür dilemek istiyordum. "Gerçekten özür dilerim isteyerek yapmadım" dedim. Barış şaşırtıcı bir şekilde olgunlukla karşılamış "Tamam sorun yok." Demişti.
Tahminimce içinden bana saydırıyordu. Çok fazla yakın olmak istemiyordum. Yani beni yanlış anlamaya çok müsait biriydi.
Berkan "Kanka kurutma makinesiyle kurut bir şeyin kalmaz." demesi hepimizi güldürmüştü. Ama benim içim rahat etmezdi ve Barışı bile o halde bırakmazdım. "Sana benim tişörtlerimden vereyim." Dedim. Barış bunu kabul etmedi. İlk seferde kabul etmesini beklemiyordum.
"Öyle olmaz zaten benim bilerek aldığım bana büyük gelen tişörtlerim var seninkini de yıkayıp Berkana veririm." diyince son lafım herkesi şaşırtmıştı. Lale "Berkana ne gerek var sen geri verirsin çocuk kaçmıyor ya bir yere." diyerek güldü. Onlar aramızda geçen olayı bilmedikler için böyle davranmaları çok normaldi bende hiç bozmadan "ya hani belki ders saatlerimiz falan uyuşmazsa diye söyledim" dedim. Barış bunun böyle olmadığını biliyordu ama bozmadı.
Üstünü silmek için tuvalete doğru yol aldı. Bende arkasından gittim.
Fikirlerini bekliyorum 😽
ARKADAŞLAR KİTAP BİLDİRİMİ GELİYOR MU?Tw/@polonuzz
8.Bölüm
En başından başla