Alvina

By cedr_raizel

75.6K 6.9K 7.4K

Bir adam... Bir kadın... Bir cinayet. Levi yıllar önce kendisinden dilek dileyen o kadını bulmuş ve yeryüzüne... More

(0)
(1) Bir Dilek Tut
(2) Yeni Keşif Birliği Üyesi
(3) Çiçekçi Kadın
(4) Kartalı Evcilleştiremezsin
(5) Bıçak Yarası
(6) Ev
(7) Sakın Aşık Olma
(8) Halüsinasyon
(9) Doğuştan Lider
(10) Cinayete Alışmış Gözler
(11) Tutulmamış Söz
(12) Özel Biri
(13) Miley'in Gücü
(14) Yalan Söyleyemiyorsun
(15) Sarhoş Katil
(16) Miley vs. Levi
(17) Gördüğüm En Güzel Kadın
(18) İyi Geceler Öpücüğü
(20) Sahte
(21) Sahte #2
(22) Geçmişi Olmayan Kadın
(23) Misa Rustchiel Cinayeti
(24) Taş-Kağıt-Makas
(25) Masal
❝Ek Bölüm❞
(26) Tutuklu
(27) İdama Mahkum
(28) Sıfır İpucu
(29) Rivaille
(30) Ackerman
(31) Mahkeme
(32) Mahkeme # 2
Özel Bölüm
(33) İnfaz
Özel Bölüm - Kiraz Çiçekleri (1)
Özel Bölüm - Kiraz Çiçekleri (2)
Özel Bölüm - Kiraz Çiçekleri (3)
Özel Bölüm - Kiraz Çiçekleri (4)
Özel Bölüm - Kiraz Çiçekleri (5)
Özel Bölüm - Kiraz Çiçekleri (6)
Özel Bölüm - Kiraz Çiçekleri (7)
Özel Bölüm - Kiraz Çiçekleri (Final)
(34) Kurşun
(35) Aşkın Yağmur Senfonisi
(36) Levi
(Final) Alvina
Teşekkür

(19) İzin

1.6K 177 281
By cedr_raizel


~3 AY SONRA~


"Zackly anneciğini özlemedin mi?" Miley alaycı bir yüz ifadesiyle ve sahte olduğu her halinden belli bir sevecenlikle kollarını açmış Zackly'i bekliyordu. "Üç aydan fazladır yoktum. Sarılmayacak mısın?"

"Kapa çeneni annem falan değilsin."

Dan ve Miley gülerek birbirlerine baktılar. "Birkaç yaş büyüksünüz diye yıllardır çocuk muamelesi yapıyorsunuz bana!" Zackly elindeki yastığı koltukta iki seksen uzanmış Dan'a fırlattı.

"Miley..." dedi Britney bıkkınlıkla "Zackly ile aranda sadece 4 yaş var. Çok havalanma."

Miley'in kolları yana düştü. "Bir kerede bölme be kadın!" Zackly'nin yanına oturup sırtını ona yasladı. "Buraya gelmek için o kaçık heriften izin alana kadar canım çıktı. Yani izin günümde bana iyi davranın."

"Kaçık herif dediğin şu seninle beraber gelen yakışıklı adam mı?" Sandy kucağına oturmuş Elina ile merakla Miley'e baktı.

"Ne? Ben ne zaman buraya yakışıklı bir adamla geldim?"

"Yüzbaşından bahsediyor." Dedi Britney gözlerini devirerek. "Beynini kullan Miley bu eve Dan ve Zackly dışında giren tek yakışıklı adam yüzbaşıydı."

"Tch o herif mi yakışıklı? Cüce pislik."

"İşte tam da bu yüzden evde kaldın."

"Anne!" dedi Dan sinirle. "Miley'in aklına garip düşünceler sokmayın."

"Dan ve Zackly bu kız sizin aşırı korumacılığınızdan dolayı şu an bekar biliyorsunuz değil mi?"

Miley evde klasikleşmiş bu diyaloglar tekrarlanmaya başlayınca gözlerini devirdi.

"Böyle olması daha iyi değil mi?"

"Zackly haklı." Dedi Dan. "Elin pezevengiyle evleneceğine bizimle yaşaması en iyisi."

Miley göz ucuyla Sandy'e baktı. Aklına Levi ile eşyalarını toplamak için buraya geldiğinde Dan ve Zackly daha içeri girmeden yeryüzüne çıktığı haberini vermesi geldi.

'Beni ispiyonlamanın cezasını çekme vaktin geldi küçük sürtük.' İçinden bunları geçirerek hain bir bakış attı.

"Sandy'nin sevgilisi var!"

Bu söz ortamdaki gürültüyü bıçak gibi kesti. Koltuğun arkasında oyuncaklarıyla oynayan beş çocuk bile sessizleşmişti. "Birkaç sokak aşağıda oturan Clark ailesinin ortanca oğluyla çıkıyorlar. Günlüğünde okudum!"

Sandy'e bakarak şeytani bir gülümsemeyle "ehe" diyerek dil çıkardı.

"Miley abla! Neden söyledin!" Sandy sinirle ayağa kalktı.

Dan hızla oturduğu yerden doğruldu. "Demek o it herif o yüzden bu civarlarda sık sık dolaşmaya başlamıştı!"

Sandy hızla Elina'yı kucağından indirdi. Sinirli bir şekilde odadan çıkarken Dan arkasından bağırdı. "Nereye gidiyorsun? Bu yaşta ne sevgilisi? Açıklama yap hemen!"

"17 yaşındayım ben hiçbirinize açıklama yapmayacağım. Ayrıca sen Miley abla..." Durdu ve söyleyeceği şey için cesaretini toplamak adına derin bir nefes aldı.

"Domates kafa! Sinir kontrol problemlerin var ve hayatımda gördüğüm en egolu insansın! İspiyoncu! Erkek Fatma! Evde kalmış kız kurusu!" hepsini tek nefeste hızlı hızlı söyledi ve ardından tıpkı Miley gibi dil çıkartarak hızla odadan çıktı.

Zackly gülmeye başladığı sırada "Dan otur yerine!" dedi Britney sinirle ve Miley'e baktı. "Sende 33 yaşındasın artık ortalığı karıştırıp durma."

"Beni ispiyonlamadan önce düşünecekti onu" dedi Miley pis pis sırıtarak. Yukarı kattaki kapının hızla çarpılmasından Sandy'nin kendisini odaya kilitlediğini anlamışlardı. Ortamdaki kısa süreliği sessizliğin ardından çocuklar kendi aralarında gülerek oyun oynamaya devam etti.

Miley zaten 7/24 kavga ettiği Sandy'i umursamayarak başka şeyler düşünmeye başlamıştı bile. Odadakilere tek tek baktı. '3 ay ne kadar çabuk geçti.' Diye düşündü ve iç çekti. 'O süre içinde burayı çok özlemişim. Ama şimdi fark ediyorum da Levi ve çocuklara bayağı alışmışım.'

Aklına Jean ve Eren'in klasik kavgaları, Sasha'nın yemek aşırmaya çalışırken yakalandığında verdiği tepkiler, Mikasa'nın Eren'e çocuk gibi davrandığı için sürekli Eren'den trip yemesi, Levi'ın sürekli temizlik yapamadıkları için tüm takımı azarlaması ve daha birçok anı geldi.

Kendi kendine gülümseyerek gözlerini tavana dikti. Daha sonra karnının guruldamasıyla aklındaki düşüncelerle dalıp gitmiş olan Dan'a baktı. "Dan... acıktım ben yemekte Sandy'i kesip pişirsek mi?"

Zackly'nin gülmemek için eliyle ağzını kapatmasına karşın Dan cevap vermedi.

***

Miley gaz lambasını söndürmek üzereyken kapısı tıklatıldı. "Miley uyanık mısın?" Dan'ın sesini duyan Miley gülümsedi.

"Evet uyanığım."

"Müsaitsen içeri geliyorum."

"Gel gel."

Kapıyı yavaşça açarak içeri girdi Dan. "Yatağımı özlemişim." Dedi Miley gülerek ve yastığına sarıldı. "Zackly nerede?"

"Çocukları uyutmaya çalışıyor." Dedi gülerek. "Orada hayat nasıl gidiyor anlat bakalım." Dan Miley'in yatağının ucuna oturdu. "Çocukken sürekli yıldızları görmek istediğini söyleyip duruyordun. Gördün mü bari?"

Miley'in aklına aniden Levi'ın kendisinin gözlerini kapatıp bahçeye götürdüğü an geldi. Kalbi yine hızla atmaya başladı. "Gördüm." Dedi dalgın bir şeklide gülümseyerek.

Dan sırıtarak Miley'e baktı. "Yüzün böyle güldüğüne göre gerçekten güzeller ha?"

Miley gülümsediğini yeni fark ederek kendini toparladı. "Evet güzellerdi. Keşke sende görebilseydin."

Aralarında kısa bir sessizlik oldu.

"Miley... şu bekar olma konusu hakkında ben ve Zackly'e sinirli değilsin değil mi? Seni çok sıktığımızı düşünüyor musun?"

Miley bu ani soru karşısında şaşırarak bir an afalladı. "Hayır bu da nerden çıktı şimdi?"

"Aslında anne haklı." Dedi Britney'in oturma odasında söylediklerini kast ederek. "Bu zamana kadar Zackly ve ben sana karşı hep aşırı korumacı davrandık. Hatırlıyor musun çocukken seninle konuşmaya çalışan çocukları dövüyorduk."

Kendi kendine mırıldandı "Gerçi sadece çocukken değildi."

Daha sonra tekrar Miley'e bakarak devam etti "Belki de bizim tepkimizden çekindiğin için-"

"Saçmalama Dan!" Miley gülerek Dan'a baktı. "Hayatıma biri girmedi çünkü kalbimde ailemden başka kimseye yer yok anladın mı? Aşk gibi derin duygular bana göre değil biliyorsun."

"Neden sana göre olmasın?" dedi Dan kaşlarını çatarak. "Gerçekten iyi yürekli ve sana değer veren biri çıkarsa ona aşık olmanı ve mutlu olduğunu görmeyi çok isterim. Derin duygular bana göre değil deyip kalbine kilit vurma."

"Ben kadere inanırım Dan. Eğer kaderimde dediğin gibi biri varsa eninde sonunda o kilidi kıracaktır."

"Umarım."

"Aa bide Dan sana bir şey sormalıyım." Miley doğruldu ve ciddiyetle Dan'a baktı. "Şu çocukları leyleklerin getirdiği olayı var ya..." Dan şaşkınlıkla gözlerini büyüttü. "Yüzbaşı onun yalan olduğunu söyledi. Cidden yalan mıydı?"

Dan eliyle ağzını kapatarak gülmesini bastırmaya çalıştı. Ama kendini tutamayarak sesli bir şekilde gülmeye başladı. "Pfft hahaha!"

'Bunu söylediğimde niye herkes böyle gülüyor?'

"Dan kes gülmeyi." Dedi Miley yatağa vurarak gülen Dan'a.

Dan gülmesini bastırarak Miley'e baktı. "Onu sana çocukken biz söylemiştik değil mi? Sen hala ona inanıyor musun cidden?!"

"Ne? Ama ben gerçek sanmıştım!"

Dan gülmekten dolayı gözünden akan yaşı sildi. "Hayır Miley leyleklerin getirdiği falan yok. Senin hala böyle sandığını bilmiyordum. Elina'ya söylediğinde ise Elina çocuk olduğu için böyle anlattığını düşünmüştüm."

"Peki Dan o zaman çocuklar nereden geliyor?"

Dan ciddileşmeye çalışarak ayağa kalktı. "Şu anlık bilmene gerek yok."

Miley bıkkınlıkla gözlerini devirdi. "Neden herkes aynı cevabı veriyor ki?"

"Herkes derken?" Dan tek kaşını kaldırarak dikkatle Miley'e baktı. "Miley... bu soruyu başka birine sordun mu?"

"Ah evet şu benimle beraber gelen yüzbaşı var ya ona sordum birkaç kez. Ama her seferinde 'Bak velet yakın zamanda evlenmeyeceksen bilmene gerek yok' dedi." Levi'ın taklidini yapmak için sesini kalınlaştırarak.

Dan şaşkınlıkla Miley'e baktı. "Senin birkaç kez sordum lafından kastın on kez falan değil mi?"

"On beş" dedi Miley düzelterek

"Adamı taciz etmişsin resmen. Ayrıca bu soruyu öyle önüne gelene sormamalısın!"

"Önüme gelene sormamı istemiyorsanız anlatın o zaman."

Dan bıkkınlıkla nefesini dışarı verdi. "Sabah anneye sor, o sana anlatır. Öğrendikten sonrada git yüzbaşından özür dile."

"Ne? Neden o aptal heriften özür dileyeyim ki? Hem altı üstü bana çocuk yapmayı öğretmesini istedim. Ne kadar kötü bir istek olabilir ki?"

"Miley... şu adamdan aptal herif diye bahsetme. O senin yüzbaşın sevmiyor olsan bile böyle söylemen yakışık almaz. Umarım yüzüne karşı da böyle konuşmuyorsundur."

Miley gözlerini kaçırınca Dan eliyle kendi alnına şaplak attı "Bak Miley, öyle bir soruyu birkaç kez sormana rağmen sana düzgünce cevap vermiş. Onun yerinde başka biri olsa böyle bir soru karşısında tepkisi çok farklı olabilirdi anladın mı? Zaten Anne sana sorunun cevabını verince ne demek istediğimi anlayacaksın."

Miley bir süre sessizce Dan'a baktı. "Güçlerimi biliyor." Dedi aniden Miley. Dan gözlerini büyüterek korkuyla Miley'e baktı.

"Ne? Miley seni evden gitmeden önce tembihlemiştim değil mi? Gerekmedikçe kullanma demiştim!"

"Ama gerekliydi! Kullanmasaydım ölürdüm." Duraksadı. "O sırada birden karşıma çıktı ve gözlerimin renginin değiştiğini gördü. Bende anlatmak zorunda kaldım."

"Sana bir şey yaptı mı? Zarar vermeye çalıştı mı?"

"Hayır hayır." Dedi Miley gülümseyerek. "Sadece Keşif Birliği komutanı ve binbaşı Hange'ye söyledi. Onlarda gayet olumlu tepkiler verdiler. O ikisi dışında kimseye söylemeyeceğine dair söz verdi. Sırrımı saklayacak yani."

Dan'ın tedirginliği hala geçmemişti. Miley onu rahatlatmaya çalıştı. "Cidden! Kötü hiçbir söz söylemedi ya da bana zarar vermeye kalkmadı. Yani rahat ol Dan."

Dan içten içe hala tedirgindi ama rahatlamış gibi görünmeye çalışarak gülümsedi. "Anladım. Galiba sandığımdan da iyi biriymiş. Neyse sabah erkenden kalk kahvaltıda sevdiğin şeyleri hazırlayacağım. Gittiğinden beri kilo vermişsin gibime geldi." bunu söyledikten sonra hızlıca odadan çıktı.

Miley Dan'ın gitmesiyle odasında yalnız kaldığı sırada kendisinden çok uzakta olan Levi, elindeki dolu çay bardağıyla merdivenlerden iniyordu.

Soğumuş çaya bakarak "Her zamanki çaydan ama tadı niye bu kadar yavan ki?" diye mırıldandı.

"Ama cidden varlarmış!" Connie sinirli bir şekilde masada anlattıklarına gülen Sasha ve Jean'a baktı. "Yalan söylemiyorum dedem anlatmıştı bana! Tek gözleri kırmızı oluyormuş ve aşırı güçlüymüşler!"

"Deden sana masal anlatmış Connie!" Sasha karnını tutarak gülüyordu.

"Bizim kerizde inanmış!" Jean ve Sasha gülerek el çakıştılar. Connie siniri bozulmuş bir şekilde ikisini izliyordu.

"Connie az önce ne dedin sen?"

Gelen sesle gülmeyi kesip kapının eşiğinde durmuş Levi'a baktılar. "Baştan anlat şunu." Dedi Levi merakla.

"Neyi?"

"Az önce bahsediyordun. Tek gözleri kırmızı oluyormuş ve aşırı güçlülermiş demiştin değil mi? Onu anlat."

Jean ve Sasha kendilerinin dalga geçtiği hikayeyi Levi'ın ciddiyetle sormasını garipseyerek birbirlerine baktılar. Connie ilk başta afallasa da Jean ve Sasha'nın şakalarından sonra Levi'ın anlattıklarıyla ilgilenmesi hoşuna gitmişti.

"Bunu küçükken bana dedem anlatmıştı. Kendisi emekli polisti. Ölmeden kısa bir süre önce felç geçirmişti. İlaçlarını aldığı zaman ilacın etkisiyle sayıklardı ve sürekli Tanrıdan onu affetmesini çok büyük günahlar işlediğini söyler dururdu. İlacın etkisi geçince bu konu hakkında sorulan hiçbir soruya cevap vermezdi. Bir keresinde tekrar ilacın etkisindeyken ona ne günah işlediğini sordum. O da garip isimli bir klandan bahsetti. İsmini hatırlamıyorum. Ackerman klanının soyu tükenmek üzere olduğu için bu klanın üyeleri tehlike arz ediyormuş ve kralın emriyle bu klan soyundan gelen herkesin öldürülmesi gerektiği söylenmiş. Dedemde bu işin içindeymiş ve bu klana ait onlarca kişiyi öldürmek zorunda kalmış. Bahsettiğine göre öldürdükleri insanlar gerçekten güçlüymüş. Çok ama çok güçlülermiş. Tek gözleri kırmızı olduğunda normal bir insanın yapamayacağı şeyler yapabiliyorlarmış."

Levi pür dikkat Connie'yi dinliyordu. "Tek gözleri kırmızı mı oluyormuş? Emin misin?"

"Evet eminim."

'O veledin iki gözü de kırmızıydı ama' diye geçirdi içinden.

"Deden başka bir şey anlattı mı? Mesela Ackermanlarla nasıl bir ilişkileri olduğu falan..."

"Hayır. İlacın etkisi geçince ona anlatmaya devam etmesini söyledim ama o bu konuyu bir daha açmamamı söyledi. Ondan birkaç ay sonra öldü."

Levi Connie'ye doğru yürüdü. Elini onun omzuna koydu "O klanın ismini mutlaka hatırlamalısın Connie." Dedi. "Hafızanı yokla ve klanın ismini hatırla!"

Connie, Levi'dan böyle bir tepki beklemediği için korkuyla ona baktı ve kafasını aşağı yukarı sallayarak onayladı. "Hatırlamaya çalışacağım!" dedi Levi'ın eli hala omzunda olduğu için gerginlikle.

"Aferin evlat." Levi bunu söyledikten sonra mutfaktan çıktı.

***

Bertholt gergin bir şekilde Reiner'a baktı. "Rainer bundan emin misin? Cidden gördün mü?"

"Evet dedim ya Bertholt." Reiner fısıldayarak konuştu.

"Su mataramı aramak için antrenman alanına gitmiştim. Uzaktan gördüm. O kadının gözleri kıpkırmızı olmuştu. Parmağının ucunda ateş oluşturduğunu gördüm! Hatta yerden belli bir yüksekliğe kadar havalandı!" Reiner stresle ellerini yumruk yapmıştı.

"Bak biliyorum masal gibi geliyor çok saçma biliyorum. Ama gördüm! Kaptan Levi'da oradaydı ve o da şaşkınlıkla Miley-san'a bakıyordu."

Bertholt gözlerini büyüttü. "Normal haliyle nasıl savaştığını hatırlıyor musun? Kaptan Levi kadar iyiydi. Şimdi bir de bu bahsettiklerin çıktı."

"Kaptan Levi'dan çok daha güçlü olduğuna eminim." Dedi Reiner "Kaptanın tek başına bile bizim için başlı başına bir sorun olması yetmezmiş gibi bir de ondan daha güçlüsü çıktı!"

"Eğer bu doğruysa yüzbaşı kesinlikle Miley-san'ın bu gücünden Keşif Birliği'nin yararlanmasını sağlayacaktır. Keşif Birliği'nin daha fazla bilgi edinmesi bizim işimize gelmeyecektir."

"Evet aynen öyle. Bertholt, bunları sana anlatmadan önce Bay Zeke'e bunun hakkında mektup yazdım. O da bana Miley-san'ın gücünün sorun yaratacağını ve bir yolunu bulup onu ortadan kaldırmamızı söyledi."

Bertholt yutkundu. "Ama nasıl? En son çıktığımız seferde görmedin mi onu? En az kaptan kadar iyi savaşıyor. Armin'in anlattığına göre yeraltına onu almaya gittiklerinde Mikasa'yı saniyeler içinde nakavt etmiş. Senin gördüklerini de eklersek onu yenmek imkansıza yakın!"

"Bilmiyorum. Ama bir yolunu bulacağız. Bay Zeke biraz araştırma yapacağını söyledi. Bizde plan yapalım. Onu ortadan kaldırmalıyız yoksa Eren'i Marley'e teslim etme hayali çöp olur. Anladın mı?"

Bertholt kafasını salladı.

"Ve ayrıca... Connie'nin dediklerine bakılırsa kaptan cidden Miley-san'a ilgi duyuyor olabilir. Bu işimizi daha da zorlaştırıyor. O kadına bir şey yapmaya çalışırsak önümüze çıkan en büyük engel o olur. Hiç kolay olmayacak anlayacağın."



{devam edecek}



Continue Reading

You'll Also Like

7.5K 435 7
İki inatçı kutup tesadüfen karşılaşmalarına rağmen birbirini çeker ve yapışırlar. Kız, kageyamadan nefrette etsede ona karşı farklı duygular beslediğ...
207K 10.7K 65
Oynanılan her oyun er ya da geç bitmeye mahkumdur..
72.3K 5.5K 40
barış alper yılmaz, dm kutusunu sorunlarını anlatıp bir dert defteri gibi kullanan fanının mesajlarını okur.
72.2K 8.8K 37
Özgünlükleri üst rütbeler, devlet adamları, koruyucular hariç kimse kullanamaz. Eskiden yurt denilen yerlerde yasadışı şekilde, çocuklara özgünlük k...