Violet Flame 🌈Bighit's New G...

By RedmoonsS

6.2K 648 9.1K

Hayallerin, hayal kalacağı Yine de cümlelerin fazlasıyla gerçek olduğu bu Dünya'da Neden cümlelerimizi sizinl... More

Cast Ekibi
1#İkna Odası
Lider Seçimi
Ayyy... Kıyamaaağm...
Toz Pembe Değil Herşey
Lanetlenmiş...
Neler olacak?
Basın Toplantısı
Daydream
Stajın Son Demleri
İki gün kala...
Kyungpyo değil!
İlk Büyük Şirket Yemeği
NETİZEN'S
Çıkışa Bir Kala
İlk Adım
Evlilik, Boşanma, Çocuk
Evde Biri Var
Lucifer'ın Oğlu
SALAKGERİZEKALIAPTALDELİÖKÜZŞAPŞALMANYAKPİSSAPIK
Küçük Değilim Ben
Sorgu Ve İtiraf 💜
Gözlerindeki Ben
Kimse Bilmedi
Ne Oldu Şimdi?
Gitti...
Yeni Biri
Sence Biz??
Stüdyo
Bakıcı Sorunsalı
Ortaklık
Violet Yurdunda Bir Yoongi
Yine Mi "SKANDAL"
Ben Kimim:
Falan Filan
Toplandık
Genie Music Awards 2018
Kamera Arkası
Teras
Melon
Öhö...
War Of Hormone
Biz Biriz!?
Neler Oluyor Hayatta?
Hoşçakal 2018. Hoş Gel 2019!
Fanfic?
İyi Ki Doğdun.
14 Şubat
Open VIOLET
Temizlik Mi? Almiyim Canım Ya.
En İyi Arkadaşımdın...
Running Man
Uzun Bir Gün
YooNa
Tersyüz
KARANTİNA GÜNLÜKLERİ I.
KARANTİNA GÜNLÜKLERİ II.
KARANTİNA GÜNLÜKLERİ III
KARANTİNA GÜNLÜKLERİ IV
KARANTİNA GÜNLÜKLERİ V
FİNAL
Final 2:Düğün

FİNAL 1: Beklenen An

40 4 95
By RedmoonsS

Bu bölüm, Violet Flame dağıldıktan sonraki yaz döneminde geçiyor. Violet bir önceki bölümde hatırlayacağınız üzere kış ayında dağılmıştı. hatırlamayanlar bir önceki bölüme dönebilirler. Açıkçası ben de pek hatırlamıyorum. Ama bu bölümden biraz umutluyum. Eğlenceli gibi. Umarım siz de eğlenirsiniz. 

İyi okumalar...

Saygılar Efenim..

****

-Teşekkürleeeer..

Soobin, eğilerek çalışan herkese selam vermişti. Dizi çekiminin son sahnesi için nehir kenarına gitmeden önce çekilmesi gereken son sahneyi çektik sonra dizinin geçtiği okuldan ayrılacaklardı.

-Seokjinssi, Soobinssi...

-Buyrun?

Soobin, kendisini çağıran görevlinin yanına ilerlerken, Seokjin de eğleneceli bir sohbette oldukları anlaşılan Taeyong'un yanından geliyordu gülerek.

-Hayır, G harfi. Yeppucii aha ahaaha.

Taeyong, komik bulmasa da güldü ona. Soobin ikisine bakıyordu. Taeyong artık Soobin'in menajeri olmasa da her çekime onunla katılıyordu ki Soobin bundan oldukça memnundu. Violet Flame'in dağıldığı resmi olarak duyurulduğundan beri ikisi de oldukça özgürleşmiş ve ilişkilerini saklamadan yaşayabiliyorlardı.

-Okuldan ayrılmadan toplu bir fotoğraf çekinelim. Siz öne geçin.

Oyuncular ve reji ekibi toplandığında kimi ayakta kimi oturmuş, kimi de neredeyse yatar vaziyette yerini aldığında herkeste hüzünlü bir mutluluk vardı. Soobin ilk projesi olan School 2021'nin her anından zevk almıştı. Violet Flame ile geçirdiği hiç bir andan pişman olmasa da asıl işi olan oyunculuğa başladığı için de seviniyordu. Başlarda Seokjin ile partner olarak çalışmak fikri onu gerse de iyi ki onunla beraber çalışıyorum dediği bir çok an olmuştu bu süreçte. Oldukça kibardı ve çalışma saatlerini ayarlamakta hiç sıkıntı yaşamıyorlardı. Sete beraber gidip geliyorlardı genelde.

-Bu okulu özleyeceğim.

Fotoğraf çekinirken, Soobin'in yanındaki Seokjin söylemişti bunu kızın kulağına yaklaşarak. Soobin de ağladı ağlayacak bir halde kameraya gülmeye çalışırken başını sallamıştı.

-Ben de.

-HERKESE TEŞEKKÜLER. HEPİNİZİN ELİNE SAĞLIK.

Yönetmen, hepsinin önüne geçmiş konuşmasını yaparken oyuncuların bir çoğu ile orada vedalaşacakları için bir de veda konuşması yapmıştı.

-...Hepinize minnettarım. Ve güzel çiftimiz Woomi...

Dedikten sonra içten bİr şekilde gülmüştü. Seokjin, lise son sınıfa giden zengin, çalışkan bir örnek öğrenci Woochan'ı canlandırırken, Soobin ise Woochan'ın sınıfına transfer edilmiş asi kız Hyemi'yi canlandırıyordu. Kız yüzünden başı belaya giren Woochan, hayatında ilk defa ceza almış ve Hyemi ile beraber düzenlemeleri gereken kütüphanede bir şekilde birbirlerini anlamaya başlamışlardı. Birbirlerini korumaya ve kollamaya başladıklarında duygusal bağ ile bağlandıklarından bir haber şekilde arkadaşlıklarına devam ederken olan bir çok olay sonucunda ikisi de birbirine aşkını itiraf etmiş ve herkese sürpriz olan çiftimiz çıkmaya başlamıştı. Şimdi ise özel bir bölüm daha eklemelerine rağmen hala kimsesin bitmesini istemediği final bölümü çekiliyordu.

-...o kadar güzelsiniz ki... Umarım bir sonraki projelerinizde beraber çalışma şansımız olur. SCHOOL 2021 FIGHTING!

Hepsi beraber coşkuyla alkışladığında Soobin ve Seokjin birbirine sarılmıştı.

-Bana çok yardımcı oldun oppa. Teşekkür ederim. Seninle çalışmayı çok özleyeceğim.

-Galiba ben de.

Soobin, Seokjin'in galiba deyişine gülüp, ondan ayrılıp karnına vurdu hafifçe. Düğüne geliyor musun?

Diğerleri toparlanırken, onlar da yürümeye başlamıştı.

-Gelecekteki patronumuzun en mutlu mutlu günü. Tabi ki de geleceğim.

-Seungho oppa mı?

Seokjin güldü.

-Hayır Junho.

Dedikten sonra cam sileceği sesi çıkararak güldüğünde, Soobin de onun omzuna vura vura güldü. İkisi oldukça yakınlaşmıştı ki bu yakınlaşma dostluktan farklı bir yere kayamayacak kadar derinleşmişti. Taeyong da bunun farkındaydı. Nihayet eski dostu ile aralarında rahatsız edici bir  mesele kalmadığı için mutluydu. Soobin mutlu olduğu içinse çok daha mutluydu.

-Biz önden çıkıp bir kahve içelim mi?

Soobin, Taeyong'un koluna girdiğinde Taeyong da koltuk değneğini diğer eline almıştı.

-Olur. Sejin hyung nerde?

-Arabada o.

Seokjin arabayı işaret ettiğinde, Sejin'in arabada telefonla konuştuğunu gördüler.

-Yine sevgilisiyle.

Taeyong'un dediğine gülmüştü herkes. Telefonunu elinden düşürmediği için telefonu için Sejin'in sevgilisi diyorlardı.

-HYUNG! Kahve içelim mi?

Sejin telefonda konuşurken başını sallamıştı ve telefonu omzu ve kulağı arasına sıkıştırıp arabayı çalıştırdı.

-Aynen şimdi yola çıkıyorum. Ben seni bir durum olursa ararım. Aynen... Evet...Tamam... Hadi.. Hıhı... Hıhı... Evet... Hadi görüşürüz...

-Çekim yeri nerdeymiş Taeyong?

-Hangang'da ama önce bir kahve içelim.

-Olur.

Büyük arabada, Seokjin, Soobin, Taeyong, Sejin ve şirketin saç ve makyajları ile ilgilenen Hayeon ve Seolgi vardı. 6 kişilik ekip, çekimler başladığından beri güzel bir enerji yakalamışlardı.

-Bitsin istemiyorum ya.

-Belki bir film çekerler ikinizin olduğu. Hı? Bayılıyorum size ya.

Seolgi, ellerini birleştirmiş, leyla leyla hayaller kuruyordu.

-Her şeyi tadında bırakmak gerek. Bence insanlar filmi istese de sizi dizide daha çok sevdikleri için film o kadar da tutmaz.

Taeyong, kıskançlıkla söylemese de bunu herkes öyle olduğunu düşünerek takılmaya başlamıştı.

-Ya ben ondan mı dedim. Hyung sen söylesene haksız mıyım ben?

-Haksızsın ay değilsin tabi. Ben sana inanıyorum.

Dedikten sonra Sejin, küçük ağzını açabildiği kadar açıp güldü kahkahayla.

-Hyung...

-Takılıyoruz sana ya. Sen de kazadan sonra ne kadar yumuşak huylu oldun.

-Bunu duymaktan sıkıldım.

Soobin önde oturan Taeyong'a uzandı.

-Ben her halini ayrı seviyorum.

Taeyong da başını ona döndü. Fısıltıyla konuştu.

-Öyle mi?

Soobin başını salladı sevimli sevimli.

-Herkes ne içiyor?

Araba durduğunda Seokjin sormuştu soruyu. Sejin ise cevapladı.

-Ben bir şişe soju alırım. Başka türlü bunlara katlanabileceğimi sanmıyorum

-Ne varmış bizde?

-Evlensenize siz de. İşi gücü bırakıp bi sahil kasabasına yerleşirsiniz belki.

Soobin yalandan dudak büktü.

-Aşk olsun oppa. Bizden kurtulmaya mı çalışıyorsun.

Arabanın içinde aldıkları aperatif şeyleri atıştırırken bir yandan da kahvelerini yudumluyorlardı. Gidecekleri yere yalnızca yarım saat vardı. Yola çıktıklarında Seokjin ve Soobin konuşmaya başladı.

-Lina n'apıyor? Görmedim bayadır.

Lina ve Soobin, grubun dağılmasıyla ayrı eve çıkmışlardı. Fakat Soobin genel olarak Taeyong'un menajerliği bıraktıktan sonra tuttuğu evinde kalıyordu.

-Şey iyi. Şirkette takılıyor genelde.

-Dün bizim yurttaymış. Çocuklar söylemişti de pek bir şey soramadım.

-Yaa...

Soobin ağzını açmış şaşkınlıkla bakıyordu ona.

-Haberin yok muydu?

-Yoktu. Söylemedi bana.

Seokjin kaşlarını çattı.

-Gece evde olmadığını da mı fark etmedin?

Soobin öksürmeye başladı.

-Geceöhöhöhh orda mı öhö kalmış? Öhö...

Yakışıklı genç gülümsedi.

-Sen de evde değildin galiba.

Soobin inkar etmeye çalışsa da utandığı için kızarmaya devam etti.

Çekimler hızlı bir şekilde devam ediyordu. Woochan ve Hyemi çiftinin beş yıl sonra, sözleştikleri gibi Han Nehri kıyısında buluşmaları çekiliyordu. Duygu dolu bakışlar ve sözlerin ardından...

-SEOKJİNAAH! ŞİMDİ YAKLAŞIYORSUN VE ÖPMEDEN ÖNCE REPLİĞİNİ SÖYLÜYORSUN. HADİ! BİR KİİĞĞ..

Denileni yaptıklarında ikisi de gülme krizine girdiğinden bir türlü tamamlayamıyorlardı. Daha önceki öpüşme sahnelerinde dudaklarını değdirmek zorunda kalmamışlardı. Bu kez ise yetişkin iki çift olarak buluşmuş iki aşığı oynadıkları için tutkulu olmak zorundaydı.

-Yapalım bitsin. Ne kadar uzarsa o kadar utanç verici olacak.

Seokjin haklıydı. Soobin, Taeyong'a baktı fakat sette görünmüyordu. İçi biraz olsun rahatladı. Derin bir nefes aldı ve duyguya girdi. Hazır olduğunu belirtti ve iki genç çekim için komutu aldıktan sonra çekime başladı.

-Seni seviyorum Woochanah.

Seokjin, Soobin'i belinden kavradı.

-Bir daha benden uzaklaşmana izin vermeyeceğim.

Seokjin diğer elini de kızın kolundan yanağına getirdiğinde, Soobin de dahil setteki herkes nefesini tutmuştu. Seokjin, Soobin'i tutkuyla öperken, yönetmenin kes komutunu bekliyordu. Fakat gelmedi. O da devam etti. Başını sol tarafa yatırıp devam ettiğinde komut gelmişti o da yavaşça ayrılıp başını kızın alnına dayadı. İkisinin de gözleri kapalıydı. Role girmek birbirleriyle bu kadar zorken, rolden çıkmak istemiyorlardı. Soobin yüzüne değen nefesten rahatsız olmadı. Kendisi de nefesini düzenlemeye çalışıyordu.

-Seni seviyorum Hyemiyah.

Soobin, anın büyüsüyle derin bir nefes alıp, gözlerini açarak genç adama baktı ve senaryoda yazmadığı halde ona sarıldı. Kapanış yalnızca bakışla son bulacakken Soobin'in bunu yapmış olması aslında hoşlarına gitmişti. Soobin'inse bunu yapmasının tek nedeni; Seokjin'in gözlerine bakamayacak kadar utanmış olmasıydı.

Soobin çekim sonrasında yapılacak olan kutlamaya katılmadı. Ertesi gün olacak düğün için hazırlanması gerektiğinden erken ayrılmak istedi. Önceden ayarlandığı için Soobin kendisini alması için yakınlarda olan Lina'yı aramıştı.

-Gelmemi istemediğine emin misin?

Taeyong belli etmediğini düşünse de biraz kırgın görünüyordu. 

-İstersen eve bırakalım ama... Bazı kızsal şeyler işte. 

Soobin dudaklarını büküp anlarsın ya der gibi omuzlarını kaldırdı.

-Peki Aşkım. Sen bilirsin. Ben Sejin Hyung ile takılayım biraz sonra eve geçerim. 

Soobin, sevgilisinin yanağına bir buse konduracakken Taeyong dudağından öpeceğini sanarak dönünce Soobin de geri çekilip hızlıca yanağından öpüp el sallayarak arabaya bindi. Lina uzaklaşana kadar bir şey demese dudaklarını kemiriyordu gülmemek için. 

-Kızım... O neydi öyle?

Soobin elindeki çantayı yüzüne siper etti.

-Gülme.

-Ne oldu anlatacak mısın?

-Gülmeyeceğine söz ver.

-Gülmicem söz.

Lina bu sözü verdiğinde dahil gülüyordu. 

-Hani dizideki partnerim belli olduğunda bir şey demiştin hatırlıyor musun?

Lina düşündü. Tabi ki de hatırlamıyordu.

-Ne demiştim?

-Of Lina yaa.. Hatırla işte.

-Hıığğ.. Şey mi demiştim? Evet. Nolmuş ona?

-Hatırlamadıysan hatırlamadım de.

Lina bunun üzerine sahte heyecanını sildi yüzünden.

-Hatırlamadım.

Soobin çantasını arka koltuğa bıraktığında, bir çok eşyanın olduğunu gördü. 

-Dün nerdeydin sen?

Soobin, Lina'nın görmediğini bildiği halde kaş göz yaptı. 

-Sen bi anlatsana ne olduğunu.

-Tamam ya. Direkt söylüyorum. Seokjin Oppayla öpüştük.

Lina kahkahayla gülmeye başladığında, kapanan gözlerinden dolayı yolu göremiyordu. müsait bir yerde sağa çekip, dörtlüleri yaktı. 

-Ay az daha öndeki adama çarpıyordum.

Dedikten sonra  gözündeki yaşı sildi. 

-Eunjung senden daha olgun tepki verirdi. 

Lina hala gülerken Soobin'in dediğini cevaplamadan önce yüzüne alaycı bir tavır kondurdu.

-"Ne yani. Sen de bakire gibi köşe bucak kaçtın mı? Ve bunu bir de bana mı anlatıyorsun?" derdi.

Soobin'in gülmediğini görünce kendisi de ciddileşti ve anlatmasını bekledi.

-O benim abim gibi. Eskiden beri öyle gördüm. Araya mesafeler girdi, herkes yoğundu, herkes bir yerdeydi. Ama kaç aydır beraber çalışıyoruz tekrar yakın olduk. 

-Biliyorum Soobin. Seokjin oppa hepimiz için öyle. 

Soobin derin bir nefes aldı.

-Ben galiba.. Galiba onu rol icabı değil, gerçekten öptüm. 

Lina ciddi durmaya çalışsa da yüzünün aldığı şekilden dolayı gülüşe bir kaldığını görebiliyordu Soobin. Bayık bakışlarıyla baktığında Lina gülümsese de ciddiyetle konuşmaya girdi.

-Daha önce birini rol icabı öptün mü Soobin?

Soobin başını iki yana salladı.

-Peki Taeyong Oppa'dan başka birini öptün mü?

Soobin bir kez daha salladı başını.

-Yani bu çok normal. Heyecan hissetmen...

Soobin bu kez rahatlamayla derin bir nefes aldı. 

-Doğru diyorsun. Biz bir dizi çekiyorduk. 

Lina başını aşağı yukarı salladı bilmiş bilmiş.

-Peki nasıldı? Anlatsana.

Esmer olan kollarını direksiyona yaslayıp. başını da kollarının üzerine koyup onu dinlemek için hazır olduğunu ona bildirdi.

-İlginç. Kötü değildi.

-Dudakları çok kalın gelmedi mi?

Soobin kızın koluna vurdu. 

-Ne konuşuyoruz biz ya.

-Anlat işte.

-Git kendin öp. 

Dedi Soobin. Lina parmağındaki yüzüğü kaldırdı.

-Ben sadık bir insanım. 

Lina, Yoongi'ye doğum gününde çift yüzüğü hediye etmişti ve umudunu kaybedene kadar o yüzüğü çıkarmayacağını söylemişti. Yoongi ise bir zamanlar nasıl Lina'nın peşinden koştuysa, aynısını Lina'ya yaptırıyordu. 

-Dün gece neredeydin sen? 

Soobin, konunun değişmesine seviniyordu. Kaş göz yaparken bir yandan da dilini dışarı çıkarmış, iki işaret parmağını birbirine sürtüyordu.  

-Bir gün böyle kalacaksın diye korkuyorum. Seokjin mi söyledi?

Soobin başını aşağı yukarı salladı.

-Şarkı üstünde çalışıyorduk. Ben evde tekim diye gelmek istemedi. Üstüne falan atlayacağımı sanıyor. 

-Fırsatın olsa atlamayacaksın sanki.

Lina kaşlarını kaldırıp indirdi. Bu kız onu çok iyi tanıyordu.

-Yoongi beni süründürmekten başka bir şey yapmıyor. Bazen diyorum ki çıkar yüzüğü falan git kendi yoluna bak. Ama Yoongi bu. Kimseyi onun kadar sevemezmişim gibi hissediyorum. 

-Tut yapış dudaklarına sen de. Ne bekliyorsun?

-Kötü bir tepkiyle karşılaşırsam ne olacak? Bir süre sonra unutacaksın.

Lina doğruldu. Gözleri uzak bir noktaya odaklanmıştı.

-Yoongi... 

Soobin kızın ne dediğini anlamasa da baktığı yere döndü. hemen önlerindeki durağa yolcu almak için gelen otobüsün arkasında Yoongi'nin Fila reklam fotoğrafı vardı. 

-Nereye baksam o var. Unutmam mümkün değil ki. Bir dahaki yaşamımda, belli çalışma saatleri,  yıllık izni falan olan birini sevicem. 

Soobin kızın dediğine güldü. 

-Senin yanına kim yakışırdı biliyor musun?

-Kim?

-Younghyun.

Dedikten sonra kahkaha atmıştı. Younghyun bir dönem Yoongi'yi kıskandırmak için Soobinin kullandığı çocuktu. Lina ile yakın arkadaş olsalar da Yoongi'nin bunu bilmesine gerek yok diyerek, ne zaman Yoongi ile konuşsa ikisiniden bahsetmeyi ihmal etmemişti. 

-Şapşal. Ama ben kararlıyım. Yoongi'nin inadını kırmam lazım bir şekilde. Bir şeyler düşüneceğim.

İki kız eve giderken markete de uğrayarak alışveriş yapmışlardı. Eve vardıklarında Soobin kendini yorgunlukla sarı koktuğa attı.

-Üstünü değiştir önce. Kalk ordan. O koltuğu silmek ne kadar zor bilmiyor musun?

-Tamam anne.

Soobin gözlerini devirerek odasına gittiğinde Lina hala aldıkları şeyleri sirkeli suya batırmakla meşguldü. İşi bittiğinde duşa alıp Soobin'in odasına geçti.

-Napıyosun?

-Ojelerimi çıkarıyordum. Keşke bugün tırnaklarımı yaptırsaydım.

-Şunu mu süreceksin?

Soobin, esmer olanın isaret ettiği yere bakıp başını salladı.

-Ayakkabılarıma uysun dedim. İyi dimi?

-Ben anlamam.

Soobin göz devirdi. Lina yerde oturan Soobin'in yanına oturup sırtını da koltuğa yasladı.

-Eunbyeol evleniyor, Jaehee evlenecek. Senin de elin kulağında.

Lina iç çekti.

-Zavallı Eunjung.

Dediğinde Soobin sesli bir şekilde güldü.

-Sen kendi haline yan AÇT(aşkımın çöp tenekesi). Eunjung biri ile görüşüyormuş.

-Hadi yaa. Hiç söylemiyor kopek.

Soobin oje sürmeye başlamıştı. Kıza bakmadan cevap verdi ona.

-Bana da Eunbyeol söyledi. İdolmüş galiba da söylemedi kim olduğunu.

Lina kaşlarını çattı.

-Niye söylemedi?

-Nazar değmesin diye galiba.

-Çatlayalım mı meraktan? İlişkisi olduğunu da söylemeseydi keşke. Ben yaeın Jungie'ye sorarım.

-Sorma sakın. Byeol kimseye söyleme dedi. Eunjung kimse bilmesin demiş.

-E bu durumda benim de birine anlatmam gerek. Kimseye söyle denilen böyle yayılıyorsa...

-Jaehee'ye anlatırsın sen de.

-Biliyordur o.

-Öf kötü oldu. Sürüversene. Bu elimi yapamıyorum.

-Uzat.

Soobin bu anları seviyordu. Normal hissettiriyordu kendisine. Violet Flame serüveni, kendisinden bir çok şeyi alıp götürmüştü. Özgürlük bunların ilk ve en önemlisiydi. Yine de mutluydu.


* * * *

Bu bölümde aslında düğünü yazacaktım. Öhöm. Final uzadı. Ehehe saygılar.







* Soobin'i sürekli değiltirdim biliyorum da. Sanırım en iyisi ilkiydi.


* Soobin ve Seokjini gören Taeyong.


* SEJİNAAAAAAHHHHHHHH... ♥



*Lina ve Yoongi, çift ayakkabısı giyerken görüntülendi.

Continue Reading

You'll Also Like

2.7K 309 9
Yavru Kartal: Ama şu keçiören bebeleri kadar haz almadığım bir kesim daha olamaz var ya Allah'ın dızzoları Bak bahsettikçe kötü oldum anılarım depreş...
5.9M 424K 43
*Tamamlandı* "Sence bizden bir cacık olur mu?" dediğimde önce bana öylece baktı, sonra kahkahalarla gülmeye başladı. Öyle ki boynumdaki kolunu çekip...
1.4M 70K 55
Texting SİZ: Kardeşim kargomu getirsenize ne demek kurye vefat etti!? SİZ: Hayır aldığım şey de az buz bir para değil. SİZ: Ben o gitarın parasını...
228K 11.9K 16
Karşımda DNA testi ile ilgili zırvalayan doktora hiç dikkat kesilmedim.Bir anda kızın sevinç nidaları ile abime sarıldığını duydum.Abim ise beni yumr...