AYŞŞ..Yine kim ya bir uyutmadılar insanı sinirlerimi bozuyorlar resmen bu ne ya iki saat uyutmadılar insanı neyse telefona bakalım aslında bakmamıza gerek yok çünkü ben kim olduğunu tahmin edebiliyorum,ama neyse yinede bakalım kimmiş? ahan..yandık şimdi tam tahmin ettiğim gibi hannah kardeşim gibi olan en yakın arkadaşım arıyor.Yine beni uyandırmak için arıyordur ama cevap vermessem beni öldürür,hala gencim ölmek istemiyorum bunun için evden bile kaçtım şimdi en yakın arkadaşımın beni öldürmesine izin veremem en iyisi telefonu açmak.'' Alo Alo.. nerdesin kızım arıyorum arıyorum açmıyorsun ibne seni buldu sandım bir daha hemen cevap ver yoksa ölürsün.'' Tanrım bu kız konuşmama bile izin vermiyor taramalı tüfek gibi konuşuyor anasını sattığım neyse '' kızım bir konuşmama izin vermiyos..'' dedim.Ve sözümü kesti ''sus bana cevap verme ben senin için korkuyorum ama sen kızıyorsun bana neyse konumuza gelelim hocalar seni soruyorlar ama hep yalan söylüyorum hasta diye ne zaman geliceksin okula, bu gidişatla sınıfta kalıcaksın ibne peşini bırakmadımı hala ''' dedi.''Bilmiyorum sadece geceleri dışarı çıkıyorum o da işe gitmek için ondan başka bütün gün otel deyim''' dedim.Babam yüzünden evden kaçtım annem ve kardeşim öldükten sonra daha fazla şidddet uygulamaya başladı.Aslında önceden böyle biri değildi ben 6 yaşına gelene kadar tabi.Babam çok para düşkünü biriydi ve gün geçtikçe daha kötü oldu para için yurt dışına çıktı çalıştı etti .Babamın her yerden patronları parasını yiyince şeytana döndü.Ve evde kaldığı her gün dayak yiyordum.Annem babam dan daha acımasız biriydi ben çok yaramaz bir çocuktum annemde sinir hastası biriydi onun için beni hep döverdi maddi durum yüzünden zor günler geçirsek o zaman da en çok canı yanan bendim.Babam beni 6 yaşına kadar el bebek gül bebek büyüttü ama sonra hiç iyi bir günüm olmadı bir kardeş istedim annem 2-3 kez düşükten sonra bana bir kardeş verdi.Çok mutlu olmuştum sevinçten çocuğu ne hallere sokuyordum ,daha çocuk 1 aylık ken kolundan tutup dönderiyordum,müzik açıp dans ettiriyordum hannah herşeye şahit di koltukdan koltuğa savuruyordum çocuğu ,ama seviyordum o benim tek göz ağrımdı bebeğim canım kardeşim edmond bebeğim çok özledim ama bir daha malesef göremiyeceğim çünkü ben ve babam evde yokken bir gün evde yangın çıkmıştı ikiside altında kalmıştı benim 10 sene boyunca beklediğim kucağımda uyuttuğum kardeşim ölmüştü.Annem için fazla ağlamadım çünkü annemden 7 yaşından beri nefret ediyorum.Beni dövdüğü yetmiyormuş gibi bir de kardeşimide dövüyordu.Bundan nefret ediyordum bana yaşatıklarını ödetmek istiyorum ama işe yaramaz ki onlarla aynı seviyeye düşerdim o kadar. Kardeşimin öldüğünü söyledikleri gün inanmadım halada inanmıyorum çünkü o küçük boyuyla bana bir söz vermişti seni hiç bırakmıyacağım ablacığım diye tabi ki bende ona söz vermiştim ama bırakmıştım onun için kendimden nefret ediyorum.Kardeşimi bulabilmek için elimden gelen herşeyi yapıyorum tabi beni hiç yanlız bırakmayan eddy dedemde,kardeşim öldüğünde kardeşimle her zaman bindiğimiz çarpışan arabaların oraya gitmiştim.Beni bir kenarda ağlarken görmüştü.Yanıma gelip'' küçük hanım bir sorun mu var ?''demişti ben ise ağlayarak '' evet kardeşim öldü ama ben inanmıyorum'' demiştim, dedem ise'' neden ''demişti. ''Çünkü biz birimize bir söz vermiştik ''dedim .Dedem'' o zaman sözünü tutmuştur ben sana bulmanda yardım ediceğim hadi ailene gidelim seni merak etmişlerdir'' dedi .Ben ayağa kalkıp ''benim ailem felan yok'' demiştim. Dedem üzgün bir şekilde ''hadi o zaman benim eve gidelim o zaman bana herşeyi anlatırsın'' dedi .Bende o tatlı ton ton adamın teklifini kabul etmiştim .O gün bu gündür dedem herşeyimi biliyor ve babamın yanında ne kadar kalmamı istemesede mecbur evet demek zorunda kalıyordu ama bir sorun çıkarsa en küçük birşeyde haberim olucak yoksa bozuşuruz diyordu.Ve bende o günden beri o ton ton adamın torunu oluyordum. Çünkü hiç kimsesi yokmuş yani aynı benim gibi bana o gün'' benim hiç kimsem yok benim torunum olur musun?'' demişti. Bende'' evet ''demiştim .Niye bilmiyorum ama öz dedemmiş gibi hissediyordum çok cana yakın çok sevecen ve çok da iyi biriydi halada öyle onun için o günden beri dede diyorum.Dedemle tanıştığım günden beri kendimi güvende hissediyorum.Neyse bu kadar özgeçmiş yeter, hannah ''neyse adriana nicol ile dışarı çıkıcağım akşam senin bara gelelimde özlem giderelim'' dedi.Bende'' tm aşkım görüşürüz ''diyip telefonu kapattım.Sonra yataktan kalkarak banyoya girdim ve bir duş aldım vücuduma vücud nemlendirici kremimi sürdüm üstümü tam giyecektim ki,odanın telefonu çaldı bende hemen açtım ''lobideyim prenses'' dedi ''hadi aşağıya gelde yemek yiyelim'' dedi.Bu eddy dedemdi çünkü bana çoğunlukla prenses derdi arasıra gıcık etmek için başka başka şeylerde söylerdi ama en çok prenses, tatlım ,aşkım felan derdi.''Tamam dedecim birazdan ordayım '' dedim ve telefonu kapadım.Hemen üstümü giyinmem gerekiyor aynanın karşısına geçtim uzun saçımı havludan çıkarıp normal bir topuz yaptım iç çamaşırlarımı giydikten sonra pembe taytımı giyip üstüme kremrengi uzun ,yünlü ,dekolteli simli bluzimi giydim saatimide taktım çekik gözlerime birde kalem çektim ve spor ayakkabılarımı giyip odadan kendimi attım.Asonsöre bindim ve lobinin olduğu kata indim sonra lokanta ya geçtim eddy dedem yemekler önünde beni bekliyordu.Hemen yanına gittim ''ovv veliaht prenses gelmiş ''dedi.Bende ''geçmi kaldım çok beklettim mi?'' dedim.Dedem ''fazla değil ama ben yaşlı biriyim fazla bekleyemiyorum yoruluyorum'' dedi.Bende ayağa kalkıp yanağına bir öpücük kondurdum ve özür dilerim bir daha asla olmaz ''dedim.''Tamam bu sefer affettim seni küçük hanım yemeğini ye hadi sana bir süprizim var '' dedi.Ben'' nedir? çok merak ettim'' dedim ama dedem ''söylemem süpriz süprizdir adı üstünde süpriz'' dedi.Dedemdeki enerji nereden geliyor acaba bilmiyorum ki ,bende bile yok böyle bir enerji benim dedem çok farklı çok tuhaf biri neyse yemeğimi yemeye başlıyım yoksa küçük bir bebek gibi dedem yedire bilir yapar mı yapar hasta olduğumda ,dayak yediğimde hep dedemin yanına gittiğim için bana kendi bakardı.Hizmetçileri benden uzak tutuyor kendi bana bakıyordu ,dedem benim herşeyim ton tonum benim.''Bir anda sesizlik bozuldu dedem ''hey cadı hala yemeğini bitirmemişsin beğenmedin mi ?''dedi.''Hayır ton ton çok güzel beğendim ''dedim.''O zaman aç ağzını bakıyım uçak geliyor ''dedi.Söylemiştim değil mi ?size yapar diye inandınız mı?ağzımda yemek varken ''dede yapma ben yerim büyüdüm'' dedim. Ama kim söz dinlete bilirki dedeme bir beni mama sandalyesine oturmadığı kaldı yakında onuda yapar.Hiç şaşmam.! dedem'' yemeğimiz bittiğine göre hadi yukarı çık ve hazırlan gidiyoruz dedi.''Ben ''nereye?'' diyecekken dedem bir arkadaşını gördü ve bana ''hadi çabuk git hazırlan prenses kapıda bekliyorum'' dedi.Elimi hızlı tutup odaya çıktım dolaptan üstüme mavi elbisemi çıkardım ve giydim, saçıma dokunmadım ve örgülü tacımı kafama taktım aynaya baktım gözüme bir daha kalem çektim . Dişlerimi fırçaladım ve dudağıma ballı besleyici rujumu sürdüm kremrengi taşlı babetimi giydim ve odadan kendimi attım.Tam asonsöre binecekken biriyle çarpıştık ela gözlü ,buğday tenli ,siyah saçlı, saçlarını havaya diklemiş bir oğlanla göz göze geldim şimdi çatlıcam çok tatlı ve yakışıklı yere eğilerek telefonumu alıp bana uzattı'' teşekkür ettim'' oda ''önemli değil'' dedi.Sonra asonsöre bindim ve lobiye indim kapının oraya gittim dedem ağaç olmuştu.Bana''hadi kızım süprizi merak etmiyor musun ?ben bile daha çok merak ediyorum'' dedi.Anlamadığım şey dedem niye merak ediyor ki? kendi hazırlamıştı süprizi veya hazırlattı neyse ''çok merak ediyorum dede uçalım hadi çabuk'' dedim.Şöför kapıyı açtı ve içeri geçip oturduk, araba çalışmaya başladı.Araba araba değil anasını sattığım ev ne ararsan var.Şöför bütün gün bize her yeri gezdirdi ilk nuna parka gittik dedemle bütün herşeyi yaptık ama bir an çok korktum dedem gondoldayken kalpten gidecek diye.Nuna parktan çıktık botanik bahçesinede gittik. Ordan şuraya buraya her yeri gezdik sonunda otele gidiyoruz diye sevinmiştim ki dedem ''bir yere daha gidiceğiz prenses''dedi.Şöför durdu ve ''eddy geldik'' dedi.Dedem resmi konuşulmasından pek hoşlanmaz da ondan dolayı bana bile arasıra dede deme eddy dostum filan de diyordu.Dedem ''hadi girelim '' dedi.Ben dışarıdan nereye geldiğimizi incelerken yukarıda love the bar yazdığını gördüm.İçeri girdik ama heryer karanlıktı hiç kimse yoktu . Dedem ''işte süpriz'' diye bağırır bağırmaz heryer aydınlandı. Dedem bana bakıp ''istediğin şey gerçekleşti prenses burası senin'' dedi. Ve ''süpriz adriana'' diye bağırışmalar başladı.Ben daha fazla şok olmuştum ve dedem sözüne devam etti ''henüz 18 yaşında olmadığın için burayla ben ilgileneceğim''dedi.''Tabi burası benim hediyem onun için sorumluluk bana ait '' dedi.Ben'' teşekürler diye'' sarılırken dedem daha'' sözüm bitmedi prenses ''dedi.Ben kenara çekilerek'' dinliyorum dedecim ''dedim.Dedem ''ben yaşlı olduğum için burayı başka biri yönetecek'' dedi.Sonra dedem arkasından gelen ayak seslerini duyarak arkasına döndü ve'' ov.. bandalph gel bak seni prenses le tanıştırayım'' dedi.Ben arkama döndüğüm an bir daha şok olmaya mahküm kaldım dedem o arada'' bak prenses sizi tanıştırayım burayı yönetecek kişi askerlik arkadaşım mark' ın oğlu bandalph ''dedi.Şok bir halde elimi uzatırken dedem kahkahalar saçıyordu. Bende o sırada adım adriana diyemeden şoklar dolayısıyla yere yığıldım.
LOVE THE BAR (Barda aşk)
By haneulz
Küçük yaşta annesini ve kardeşini kaybeden bir kız şiddet düşkünü baba ile yaşıyor.Ve bir gün iş yerinde ilk... More