KARIŞAN HAYATLAR

By yourunknowauthor

2.1M 113K 26.3K

O gün o hastanede yapılan o hata birbirinden habersiz olan o iki kızın hayatlarını birbirine karıştırmıştı. V... More

KARAKTER TANITIMI
BÖLÜM 1
BÖLÜM 2
BÖLÜM 4
BÖLÜM 5
BÖLÜM 6
BÖLÜM 7
BÖLÜM 8
BÖLÜM 9
BÖLÜM 10
BÖLÜM 11
BÖLÜM 12
BÖLÜM 13
BÖLÜM 13 (Part-2)
BÖLÜM 14
BÖLÜM 15
BÖLÜM 16
BÖLÜM 17
BÖLÜM 18
BÖLÜM 19
BÖLÜM 20
BÖLÜM 21
BÖLÜM 22
BÖLÜM 23
BÖLÜM 24
BÖLÜM 25
BÖLÜM 26
BÖLÜM 27
BÖLÜM 28
BÖLÜM 29
BÖLÜM 30
BÖLÜM 31
BÖLÜM 32
BÖLÜM 33
BÖLÜM 34
BÖLÜM 35
BÖLÜM 36
BÖLÜM 37
BÖLÜM 38
BÖLÜM 39
BÖLÜM 40
BÖLÜM 41
BÖLÜM 42
BÖLÜM 43
BÖLÜM 44
BÖLÜM 45
BÖLÜM 46
BÖLÜM 47
BÖLÜM 48
BÖLÜM 49 (FİNAL)
ÖZEL BÖLÜM
ÖZEL BÖLÜM 2
ACI KAYBIMIZ

BÖLÜM 3

75.4K 3.5K 1.2K
By yourunknowauthor

(Multimedya: Alkın)

ALKIM AKSOY

Akşam karanlık çökmüş amcamlardan dönüyordum. Karşıma aniden ailemin aile dostunun oğlu Ahmet çıktı. ''Merhaba Ahmet abi.'' ben daha 10 yaşındayım  o da 18 sanırım. ''Alkım gelsene benimle baban dedi ki git Alkım'ı sen al çünkü babanlar bize geldi.'' dedi Ahmet abi. ''Tamam.'' deyip yanında yürümeye başladım. Evlerinin olduğu sokaktan başka bir sokağa girince ''Ahmet abi ev bu tarafta değil ki.'' dedim. ''Önce halletmem gereken bir iş var halledelim öyle gideriz.'' dedi. Kafamla onaylayıp yürümeye devam etti. Depo gibi bir yere gelince aniden elimden tutup beni depoya soktu. Ben daha ne olduğunu anlamadan o beni yere itmiş ve üstüme çıkmıştı. Daha çok küçük olsam da ne yapmaya çalıştığını anlamıştım. ''Yapma abi. Lütfen yapma. Dokunma bana. Yalvarırım yapma. Acıtma canımı.'' dedim. Ama dinlemedi.

Hızla gözlerimi açtım. Gözyaşlarımın akmasına izin verdim. O gün orada yaşananları aileme anlatmıştım. İnanmamışlardı. Aslında gerçek olduğunu biliyorlardı ama ortak oldukları o aileyi suçlayarak ortaklığı bitirmek istemiyorlardı. Onlar inanmayınca polise gittim. İnandılar bana ama sonra ellerine verilen üç beş kuruşla ağızlarını kapattılar. Yıllarca bana bunun bir yalan olduğunu söylediler. Sonrada kendi yalanlarına inanıp bana eziyet etmeye başladılar.

O gün orada ben ruhumu teslim etmiştim. Hayatımda hiç geçmeyecek acıların başını yaşamıştım o gün orada. Aradan geçen yıllar benden neşemi, sevdiklerimi götürmüştü. Sessizleştirmişti beni yıllar, yaşadıklarımı kimseye anlatmamam gerektiğini göstermişti. Çünkü kime anlatsam ya zarar görüyordu ya da parayla susturuluyordu. 

Vücudum titremeye başladı aniden, nefes alamıyordum. İlacım yoktu yanımda ve ilacımı almadığım her saniye krizim kötüye gidiyordu. Sesimi çıkarmaya çalıştım ama çıkmadı. Tüm gücümü kullanıp yattığım yerden kalktım. Kapıya varınca açtım ama artık dayanacak gücüm kalmamıştı. Kendimi kendi karanlığımda serbest bıraktım.

ALKIN AKSOY

Aniden yere bir şeyin çarpma sesiyle odamdan çıktım. Karşımda gördüğüm görüntüyle canımın acıdığını hissettim. Alkım yerde yatıyordu, titriyordu ve kafasından kan geliyordu. Hızla yanına gidip o minik bedenini kucağıma aldım. ''Anne, baba yardım edin. Alkım'a bir şey oldu.'' diye bağırdım merdivenleri inerken. Annemler sesimi duyarak merdivenin başına gelmişti. ''Ne oldu oğlum kardeşine?'' dedi annem. ''Bilmiyorum anne. Odamdan çıkınca onu böyle buldum.'' dedim kapıdan çıkarken. Hızla babamın çağırdığı arabaya bindim. Annem ağlıyordu, babamın da gözleri dolmuştu. Kucağımda güçlü bir şekilde sarsılan bedene baktım. Gözyaşları akıyordu onunda. İşte yine oluyordu kalbim ağrıyordu. 

Bir şeyler sayıkladığını anlayınca kulağımı ağzına yaklaştırdım.'' Lütfen yapma. Dokunma bana. Yalvarırım yapma. Acıtma canımı.'' diyordu. Neden böyle diyordu? Aniden burnuma gelen kokuyla istemsizce kokuyu daha derin çektim içime. Muhteşem bir kokuydu ve kokunun kaynağı kucağımda yatan bedendi. Parfüm değildi, kendi kokusuydu. Hipnoz olmuş gibi başımı boynuna indirdim ama az sonra ne yaptığımın farkına vararak hızla kafamı çektim.

 O sırada hastaneye varmıştık. Hızla arabadan inip bağırdım. ''Sedye getirin buraya.'' sedye getirip onu acil müdahale odasına aldılar. Artık annemde babamda ağlıyordu. Yanağımda hissettiğim ıslaklıkla kendimin de ağladığımı anladım. Bir dakika ben neden ağlıyorum?

İkizin için endişelendin onun için olabilir mi?

Ne alakası var ? Hem kim olsa aynısını yapardı. Ben insanlık görevimi yaptım o kadar.

Tabi canım. Zaten herkes yardım ettiği kişi için ağlar sonra kokusunu içine çekmek ister. 

İç sesime cevap vermeyip, önüme döndüm. Haklıydı sanırım.

''Kızıma bir şey olmaz değil mi?'' diyen anneme kaşlarımı çattım.

''Tabi ki bir şey olmayacak anne. O senin kızın.'' dedim cesaretlendirmek adına. Bana bakıp gülümsedi. Anlamıştı Alkım için endişelendiğimi. İnanın bende bilmiyorum neden endişelendiğimi. Daha bir hafta öncesine kadar kıza güvenmeyeceğim diyordum ama şimdi onun için ağlıyorum. Bu nasıl bir çelişki?

Doktor içeriden çıkınca hemen yanına gittik. ''Hastanın yakınları siz misiniz?'' dedi biz onaylayınca devam etti. ''Hastanın astım krizi tutmuş. İlacını almayınca da kötü olmuş. Sanırım yere düşmüş. Düşmenin etkisiyle kafasını çarpmış. Onun dışında iyi birazdan uyanır zaten. Geçmiş olsun.'' diyerek yanımızdan ayrıldı doktor. Bizde hemen içeri geçtik. Alkım yatakta yatıyordu. Başını sarmış ve serum bağlamışlardı.

Onu izlemeye başladım. Aklıma arabadaki sayıklamaları gelince kaşlarımı çattım. Neden böyle diyordu. En kısa zaman nedenini öğrenmeyi aklımın bir köşesine yazdım.

Yerinde kıpırdanmaya başlayınca hızla yanına gittim. Gözlerini açıp bana baktığı o ilk an içimde oluşan o huzursuzluk uçup gitti. Bense benden beklenmeyeni yapıp ona sarıldım. İşte tam o an yıllar sonra ilk defa kendimi tamamlanmış hissettim. Ama o bana sarılmıyordu. Tam geri çekilecekken o da bana sarıldı. Biraz önce yapmak isteyip yapamadığım şeyi yapıp kafamı boynuna götürdüm. O da aynısını yaptı. Ama biraz sonra boynumda hissettiğim ıslaklıkla ayrılmaya çalıştım. Sanırım ağlıyordu. ''Lütfen biraz kal. Sadece bu güvende olduğum anın biraz daha sürmesini istiyorum.'' dedi. 

Benden ayrılınca ona baktım. Çökmüştü. Onu gördüğüm ilk andan beri hep böyleydi. Hiç gülümsemiyordu. Yüzü hep ifadesizdi. Ya da çok az konuşuyordu. Neden böyleydi? Sabah hastanede neden öyle demişti? 

Ben bunları düşünürken aniden geriye doğru itildim. ''Çekil be eşek sıpası. Kızıma sarılacağım.'' dedi annem. ''İyi misin kızım? Bir şeyin var mı? Ağrın var mı?'' diyerek Alkım'a sarıldı annem. Alkım'a baktığımda gözlerinin içinde minik bir ışıldama olmuştu. Küçük ve kısa süreliydi ama ben görmüştüm.

İkiz kavramı ben büyüdükçe benden uzaklaşmıştı. O kızla bir birimizi hiç sevmezdik ama şimdi nedense bu kavramın bana gün geçtikçe yaklaştığını hissediyordum.

ALKIM AKSOY 

Şimdi eve gelmiş odamda oturuyordum. Gözlerimi boşluğa dikmiş bakıyordum. Daha ismini bile bilmediğim bir çocuğun kolları arasında güvende ve tamamlanmış hissetmiş üstüne birde onun kolları arasında ağlamıştım. Hayatımda ilk kez bu denli hoş bir duygu hissetmiştim. O an ona tüm yaşadıklarımı anlatıp güvenmek istemiştim ama tek yaptığım ağlamak olmuştu. Kapım tıklatılınca ''Gel.'' dedim. Gelen kişi o çocuktu. ''Müsaitsen gelebilir miyim?'' dedi. Kafamla onayladım.

''Ben Alkın ikizin.'' dedi. İkizim. Benim bir ikizim var. ''Biliyorum daha yeni tanıştık ama benim sana bir şey söylemem lazım.'' dedi. Devam et dercesine baktım. ''Bugün hastaneye giderken sen bir şeyler sayıkladın.'' dedi. ''Ne gibi?'' dedim gözlerinin içine bakarken. ''Yapma! Dokunma! gibi şeyler.'' dedi hızla gözlerimi ondan çektim. ''Yanlış duymuşsun.'' dedim. ''Ben ne duyduğumu biliyorum. İnan bana ne anlatırsan aramızda kalır. Hem ben ne anlatırsan sesimi çıkarmadan dinlerim. Tüm yükü kendin taşımak zorunda değilsin. Bende senle taşır, sana inanır, sana güvenir, yardım ederim.'' dedi. Bense bir kelimeye takılmıştım inanmak. Sana inanırım demişti.

''Bana gerçekten anlatsam inanır mısın?'' dedim çatallaşmış ama umutlu sesimle.

''Sana inanırım.'' dedi yine.

''Olmaz anlatamam. Sen annelere anlatırsın.'' dedim eski haline dönmüş sesimle. Çünkü öyleydi onlara söylerdi. Onlarda inanmayıp beni döverlerdi.

''Hayır kimseye söylemeyeceğim. Bana güven hastanede olduğu gibi.'' dedi.

Sessizce anlatmaya başladım. ''10 yaşındaydım. Bir gün o ailenin aile dostunun 18 yaşındaki oğlu Ahmet çıktı karşıma. Beni seni babanlara götüreceğim diyerek bir depoya götürdü. Orada bana tecavüz etti. O aileye anlattım bana inanmadılar daha doğrusu sırf ortaklıklarını bitirmemek için yalan söylüyorsun demeyi seçtiler. Polise gittim bana inandılar ama sonra üç beş kuruş uğruna sustular. Yıllarca yalancı muamelesi görüp üstüne birde şiddet gördüm. Lütfen bana sen inan. Yemin ederim yalan söylemiyorum. Lütfen inan.'' dedim gözyaşlarım arasından. Lütfen inan bari sen inan.

Ona baktığımda gözlerini boşluğa dikmiş hiçbir şey demeden duruyordu. Sonra aniden bana sarıldı. Yüzümde yıllar sonra ilk kaz alaycılıktan uzak samimi bir gülümseme oldu.  ''Bana inandın mı?'' dedim. ''Sana inandım Alkım. Sana inandım.'' dedi ama sonra ağzından bir hıçkırık kaçtı. Hızla ondan ayrılıp yüzüne baktım. Ağlıyordu. Kalbime ani bir ağrı çöktü. Neden bilmiyorum ama arada böyle olurdu. ''Neden ağlıyorsun?'' diye sordum. ''Canın çok acıdı mı?'' dedi sorumu yanıtsız bırakarak. Yalan söylemedim. ''Evet acıdı.'' dedim bir çocuk gibi. Bir şey demeden ağlamaya devam etti. Kalbimdeki ağrı her saniye şiddetleniyordu. ''Ne oldu? Yüzünü buruşturdun.'' dedi ağlamaya devam ederken. ''Bilmiyorum arada böyle oluyor.'' dedim. Yüzü şaşkın bir hal aldı. Ağlamayı kesip konuştu. ''Hani böyle kalbini sanki biri sıkıyormuş gibi bir ağrı mı?'' deyince onu onayladım. ''Bende sen baygınken ağlayınca böyle hissettim bugün.'' dedi.

O an aklıma gelen şeyle konuştum. ''Bir yerde okumuştum. Bilimsel olmasa da ikiz kardeşlerin arasında bir bağ oluyormuş ve birbirlerinin ne hissettiklerini birbirlerinden çok uzak olsalar da hissedebiliyorlarmış. Sanırım bizimki de öyle bir şey.'' dedim. ''Bende öyle bir şeyler okumuştum. Sen söyleyince aklıma geldi.'' dedi.

''Sakinleştiğine göre artık bana neden ağladığını söylemelisin.'' dedim.

''Senin için. Gözlerine çöken o acı canımı yaktı. Hissettim ruhundaki yarayı ama bugünden sonra seni her şeyden koruyacak, seni sevecek ve sana her daim inanacak bir ikize sahipsin.'' dedi. 

''Gerçekten yapacak mısın dediklerini?'' diye sordum büyük bir heyecanla.

''Gerçekten.'' dedi. İşte tam o an biliyordum artık bana kimsenin zarar veremeyeceğini.

''Teşekkürler Alkın. Benim ikizim olduğun için.'' dedim ona bakıp ilk kez  gülümserken. Gözleri gülümsememe inince o da gülümseyerek konuştu. ''İşte bu gülümsemenin yüzünde kalması için her şeyi yapacağım.'' dedi. ''Yıllar sonra ilkleri yaşattın bana Alkın. Yıllar sonra birine anlattım yaşadıklarımı, yıllar sonra bir gün içinde bu kadar fazla konuştum, yıllar sonra gerçekten gülümsedim, yıllar sonra birine güvenebileceğimi anladım.'' dedim. 

''Sadece sen ilklerini yaşamadın. Yıllar sonra ilk kez annem dışında bir kıza sarıldım, yıllar sonra ilk kez tamamlanmış hissettim, yıllar sonra ilk kez bir ikizim olduğunu anladım.'' dedi bana bakarken.

 Ben o an içimden geldiği gibi davranıp ona sarıldım. O da bana sarıldı. ''Alkım senden bir şey isteyebilir miyim?'' dedi. Ondan ayrılıp söyle der gibi baktım. ''Benle uyur musun?'' dedi. İlk şaşırıp bir şey diyemedim o da bunu hayır demek sanıp ayaklanarak konuştu. ''Kusura bakma ben bir an öyle söyledim.'' dedi utanarak ve hüzünle. 

''Ben bir cevap verdiğimi hatırlamıyorum. Ama hala cevap bekliyorsan cevabım evet.'' dedim gözlerinin içine bakarken. Sözlerimi tamamlayınca hüznü yerini sevince bıraktı. ''Gerçekten mi?'' dedi. Onu kafamla onaylayıp yatakta yana kaydım. O da hemen gelip yanıma uzandı. Bende yanına uzandım. Aniden bana sarılıp beni kendine yasladı. O an ilk sarıldığımızdan beri çok hoşuma giden kokusu burnuma doldu. 

Derince nefes alıp konuştum. ''İyi geceler ikizim.'' dedim. Sonra oda saçlarım arasındaki burnundan derin bir nefes alıp mayışmış sesiyle konuştu. ''İyi geceler ikizim.'' dedi. Sonrası yıllar sonra ilk kez tam hissederek dalınmış bir uyku.

<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

Selam ben geldim.

Nasılsınız bakayım? Umarım iyisinizdir.

Nasıldı bölüm?

Alkım'ın yaşadıklarını öğrendiniz. Ne düşünüyorsunuz?

Alkın'ın davranışları nasıldı?

İkizler sonunda kavuştu.

OY VERİP YORUM YAPIN KUŞLARIM.

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

Continue Reading

You'll Also Like

152K 10K 33
Savcı ve asker hikayesidir aynı zamanda bir gerçek aile hikayesidir kitabıma bir şans verin lütfen
396K 26.2K 27
Açelya hiç hatırlamasa da henüz 5 yaşındayken ailesinin düşmanları tarafından kaçırılmış ve gözlerini bir yetimhanenin revirinde açmıştı. Ailesi sen...
698K 36.9K 58
Nasırlı elleri, silah tutmaktan sertleşmiş, gözleri alışagelmiş kurşun, saçlarına karışan barut, hayallerini süsleyen şehadet... Umay'ın hayatı kendi...
748K 33.1K 20
Yasmîn, annesiyle birlikte Zemheroğlu konağında çalışmaktadır. Zemheroğlu Mardin'in en köklü aşiretidir. Yasmîn'in babası bir gece ansızın annesini...