Cumartesi sabahı:
Gözlerimi yorgun geçecek bir güne açtım. Bu akşam basın toplantısı olacaktı ve ben çok yorgunum.
Size bu haftayı özetleyeyim. Kuzen tayfası ile sadece bir kere kavga ettik onda da benden özür dileyip işi tatlıya bağladık.
Gökhan ise koca hafta boyunca bana minik minik mektuplar yazıp durdu. Peki ben afedermiyim bunun cevabından ben bile emin değilim.
Haftanın geri kalanı ise abimler onlara abi demem için ikna etmekle geçti.
Şimdi diyiyorsunuz kızım geçen dedin diye ama o zaman bir kere demiştim. Şimdi ise hep demem için uğraşıyorlar.
Bazen onlara inat Kartal abilere abi diyiyorum. Ha bide söylemeden edemeyeceğim Semih amcam emekli olmaya karar vermiş.
Onun dışında ise annemler Polat beyimizin geleceğini söyleyip duruyorlar işin kötü tarafı ise tam 2 hafta sonra gelecekmiş.
Sıcak yatağımdan kalkıp odada bulunan tuğalete girdim. İşlerimi halldedikten sonra kıyafet seçmeye başladım.
Saçımı sıkı bi at kuyruğu yapıp odadan çıktım. Aşşağı indiğimde herkes buradaydı. Yerime oturup kahvaltı yapmaya başladım. Kahvaltı boyu Bora azına tek lokma dahi atmamıştı.
Ben: Bora ablacım noldu?
Bora: yok birşey. Eğer çok merak ediyorsan Bahar hanım sana anlatsın nede olsa bana anlatamazmış.
Diyip odadan çıktı. Noldu lan buna. Bu ne atar ne trip kardeş. Kendime gelip bakışlarımı Bahara çevirdim.
Ben: Bahar noldu?
Bahar: bir şey olmadı abla.
Ben: eminmisin?
Bahar: tamam bir şeyler oldu.
Ben: ne oldu Bahar?
Bahar: şimdi ben Buseye ( Bera) nasıl diyeceğim hakkında mesaj attım bu gerizekalı da birşeyler döndürdüğü mü anlamış bana ne peşindesin Bahar diye sorduğunda bende sana anlatamam başka bir zaman dedim. Sonrada yok ben ona güvenmiyormuşum carta curta.
Dediğinde anladıma dahil kafa salladım. Tabağımı bitirdikten sonra Boranın odasına çıktım. Kapıyı tıklatıp içeriye girdim.
Ben: benim atarlı veledim burda mı?
Dediğimde Bora yatakta dikleşip bana baktı.
Bora: burdayım abla. Kahvaltıda sana patladığım için özür dilerim.
Dediğinde yanına oturup elini tuttum.
Ben: sorun değil. Bahar bana herşeyi anlattı ama içimden bir ses başka şeylerde var diyiyor.
Bora: evet var.
Ben: ne biliyorsun Bora?
Bora: dün akşam Bahar ile birlikte yatacak tık. Bahar lavobaya gidince telefonu çaldı arayan " Busem 🖤" diye biriydi. Aslında çok önemsemezdim ama Baharı ne zaman görsem hep o kişi ile mesajlaşıyor ve ben bu " Buse" denen kızın kim olduğunu dair hiçbir şey bilmiyorum.
Ben: onun kim olduğunu Polat abin gelince öğrenirsin.
Bora: sen onun kim olduğunu biliyormusun?
Ben: evet biliyorum. Ama sen aklına çok takma akşam hediye alda al şu kızın gönlünü.
Bora: tamam abla.
Dediğinde yandığında öpüp odadan çıktım. Aşşağı indiğimde herkez buradaydı.
Ben: eee hanımlar saat 14:30 kuaföre kaçta gideceğiz?
Annem: şimdi kalkıyorduk kızım.
Dedi ve babamlara döndü.
Annem: Melih,siz babamlarla berbere gidin ordanda takım elbiselerinizi alıp eve gelin. Bizide kuaförden alırsınız.
Dediğinde kafa salladı. Babamın yanığından öpüp evden çıktık.
.
.
.
Ben: ablacım çekiyorsan çobuk çek.
Kuaför abla: tamam Beren hanım. 1. 2. 3.
Dedğinde küçük bir çığlık attım. Şuan kuaförde oturmuş ağda yapıyoruz. İşin kötü tarafı ise ağda gereği olmayan ben ağda oluyorum.
Bahar: ay abla sinek ısırığı gibi boş ver ne uzattın ama.
Karşı sandalyede oturan Bahara dil çıkardım.
Ben: olsun benim canım kıymetlidir hem neresi sinek ısırığı gibi.
Dediğimde annemler gülmeye başladı.
Ağda işi bittikten sonra. Manikür ve pedikür yapmaya başladılar.
Tırnaklarım her ne kadar uzun olsada sevmedim değil. Sıra geldi saça şimdi bir saat başım tutulacak.
Gür bi saçım olmadığı için topuz yapmamış salık bırakmıştım. Saçımda bitince annemin ısrarı üzerine makyaj yapılmaya başlandı.
Makyajımda bitince üstümü giyinmek için kabinlerden birine girdim.
Üstümü giyindikten sonra kalbinden çıktım. Annemler bizim aksimize bordo ve lacivert giyinmişlerdi. Bahara göz göze geldiğimizde kendimizi bi güzel süzdük.
Ben & Bahar: tü tü tü maşallah.
Diyip birbimize sarıldık annemler ise bizim bu halimize gülüyordu. Benim herşeyim ile ilgilenen ablanın yanına gittim.
Ben: şey kusura bakma seni bir az yordum ama.
Abla: ne kusurunu ben alışığım zaten böyle şeylere.
Dediğinde kafa sallayıp annemlerin yanına gittim.
Ben: babamları aradınızmı?
Annem: aradım kızım onlarda bir azdan burda olurlarmış.
Dediğinde kafa salladım ve Bahara baktım üzgün gibiydi, gibi fazla.
Ben: Bahar noldu?
Bahar: sabah Bora ile kavga ettim ya aklım onda.
Dediğinde kafa salladım.
Ardan geçen 15dk sonra babamlar geldiklerini söyleyince kuaförden çıktık. Bahar ve ben dikkat çekmeden annemlerin arabasına bindik. Bizim arabada annem,babam ve Bora vardı.
Babam: nekadar güzel olmuşsunuzdur hanımlar.
Bora: Bahar hanım ne kadar küs olsakta şövalyeniz olabilirmiyim?
Bahar: olabilirsin.
Ben: benimki kim peki?
Babam: seninkin de Poyraz abin.
Ben: baba eminmisin? Kuzuyu kurda emenet ediyorsun.
Dediğimde babam gülmeye başladı. Baharda kolama hafiften vurdu.
Bahar: hiçte birkere.
Dediğinde ona 'tabi canım tabi' bakışları atıyordum. Yolun geri kalanı şakalaşarak geçirdikten sonra basının olacağı yere geldik. Lüks bir yere benziyordu. Arabadan inmemle belimde bir el hissetmem bir oldu. Poyraz abimdi.
Poyraz abim: böyle olmak zorundamıydın?
Ben: anlamadım çirkinmi olmuşum?
Poyraz abim: böyle güzel olmak zorundamıydın?
Ben: teşekkür ederim bayın sizde böyle yakışıklı olmak zorundamıydınız?
Poyraz abim: teşekkür ederim hanım efendi.
Dediğinde hafifçe kıkırdadım. Dedemler de arabadan inince magazincileri es geçip içeriye girdik.
İçeri dışarıya göre daha sakindi. Sahnenin yanıkınında bize rezerve edilmiş masaya oturduk.
Annem yanıma gelip kolundan tuttuğu gibi birileri ile tanıştırmaya başladı.
1 saat sonra:
Şuan tanışıp ne halta yarayacak insanlarla tanışmamı bitirip masaya geri oturdum.
Yiğit abim: Beren babam bir azdan konuşma yapacak bilgine.
Ben: teşekkür ederim en düşünceli abim.
Dediğim de diyerleri homurdanmaya başladı. Bora bir kız ile konuşuyor, Bahar ise gözlerini bir yere dikmiş oraya bakıyordu. Baktığı yere baktığımda Bera bir kız ile konuşuyordu.
Oha Bahar kızı gözlerin ile yiyip bitirdin. Baharın bakışlarına dayanamayıp ayağa kalktım.
Emir abim: bir şeymi oldu güzelim?
Ben: yok birşey olmadı ben bi tanıdığa uğrayıp geliyorum.
Dedim ve cevap vermesine izin vermeden Beraya doğru adımladım.
İnsan sürüşünü geçip Beranın yanına geldiğimde hala o kız ile konuşuyordu.
Ben: Bera bir az konuşalım mı?
Bera: tabi.
Diyip kıza döndü.
Bera: ben 5 dk geliyorum.
Diyip oradan uzaklaştık.
Ben: o kız kimdi?
Bera: kuzenim.
Ben: bence Bahara bir açıklama yapmalısın çünkü deminden beri seni daha doğrusu sizi izliyor.
Bizim masaya baktı. Bahar kızı boğucakmış gibi bakıyordu.
Bera: tamam yaparım ama senden bir şey isteyebilir miyim?
Ben: şöyle.
Bera: Baharı sahne arkasına çağırabilirmisin?
Ben: tamam. Abin( uğur ilk bölümlerden) geldimi?
Bera: hayır onun başka işleri varmış.
Dediğinde kafa salladım. Bera ile vedalaşıp masamıza geri döndüm.
Emir abim: Berayı tanıyormusun?
Ben: evet abisi ile bir arkadaşlığım var.
Diyip Bahar'ın koluna girdim.
Ben: biz bi annemlere bakıp gelelim.
Dedim ve Baharı kolundan tutarak sahnenin arkasına sürükledim. Berayı görünce yanına gittim.
Ben: size 5 dk veriyorum o zamana kadar
konuşun diyip yanlarından ayrıldım.
Dışardan bakıldıklarında birbirlerine çok yakışıyorlardı. Bahar Bera ile vedalaşıp yanıma geldi. Sahneden çıkıp masaya geri gittik.
Sahneden gelen ses ile müzik durmuş herkesin bakışları orayı bulmuştu. Konuşan kişi babamdı.
Babam: öncelikle herkese buraya geldiği için teşekkür ederim. Bir karışıklık sonucu Selinin benin kızım olmadığı ortaya çıktı. Size gereç kızımı tanıştırmak için Beren Korhanı buraya çağırıyorum.
Dediğinde tüm bakışlar bizi buldu. Bahar bana 'hadi' derecesinden kafa sallayınca sahneye doğru adımladım.
"Annesinin aynısı"
" Ne kadar da güzel"
"Eski kızdan daha cana yakın gibi duruyor"
Sahneye çıkana kadar böyle şeylere söylenip duruyordu. Babam mikrofonu bana uzatıp " yapabilirsin" bakışı atıyordu. Mikrofonu alıp soruları cevaplamaya başladım.
1. Soru: ailenize alışabildiniz mi?
Ben: alışabildim.
2. Soru: Beren hanım sevgilinize varmı?
Ben: yok.
3. Soru: Abiniz Polat Korhan ile tanıştınız?
Ben: hayır. Henüz tanışamadım.
4. Soru: Büyüyünce ne olmak istiyorsunuz?
Ben: diyetisyen ( yazarımızın olmak istediği meslek)
5. Soru: Beren hanım 1 ay hastanede yatmışsınız doğrumu?
Ben: evet yattım.
6. Soru: Sinan Yılmaz sizin neyiniz olur?
Ben:en yakın arkadaşımdır kendisi.
7. Soru: eski ailenizi özlüyormusunuz?
Ben: kendileri ile iyi geçinemezdim. O yüzden hayır.
Bütün soruları cavapladıktan sonra annemin ısrarı üzerine şarkı söylemek için elime gitar aldım.
Ben: öncelikle bu şarkı benim için çok önemli bir kişiye gelsin ne kadar aramızda olamasada.
Şarkıyı bitirdiğimde herkes alkışlamaya başladı. Sahneden inip masamızın olduğu yere gidip oturdum.
Poyraz abim: Beren?
Ben: efendim?
Poyraz abim: şarkıyı söylemeden önce benim için çok değerli birine gelsin dedin. Kimdi?
Ben: başka zaman anlatsam?
Poyraz abim: tamam güzelim.
Dediğinde kafa salladım. Annem ve babam dans ediyordu. Kuzen tayfası ise başka masalarda oturmuş konuşuyorlardı. Bora ise Bahar ile dans ediyordu.
Önüme gelen el ile düşüncelerimden sıyrıldım. Elin sahibine baktığımda ise Babamdı.
Babam: bu dansı bana lüfedermisiniz hanım efendi.
Ben: ederim beyfendi ama karınız bir şey demesin?
Babam: Bir şey demez hanımefendi.
Diyip beni oturduğum yerden kaldırdı ve dans pistinin oraya götürdü. Kollarımı babamın boynuna dolarken oda belime dolamıştı.
Babam: şarkı kime söyledin?
Dediğinde vücudum bi kasıldı. Soylemelimiydim? Evet söylemeliydim.
Ben: bir az uzun bir hikaye. Akşam birlikte uyuyalım mı o zaman anlıtırım.
Dediğim de babamın gözlerinin parladına yemin edebilirim ama kanıtlayamam.
Babam: tamam kızım.
Dedi ve dans etmeye devam ettik. Gözlerimi etrafa çevirdiğimde Bahar ve Demir abimin buraya geldiğini gördüm.
Bahar: babamı alabilirmiyim?
Ben: tabi Bahar hanım peki abimi alabilirmiyim?
Bahar: alabilirsin.
Dediğinde kollarımı Demir abimin boynuna doladım.
Demir abim: Beren sana bir soru sorucam.
Ben: bugün herkes bana soru soruyor. Peki seni dinliyorum doktorum?
Demir abim: neden hastanede yattın.
Ben: cevabını almadan yakamı bırakmayacaksın değil mi?
Demir abim: evet.
Ben: kendimi iyi hissettiğim an söz veriyorum anlatacağım.
Demir abim: peki sen bilirsin.
Dediğinde kafamı omzuna koyup öyle dans etmeye başladım. Şarkı bitince masaya geçip oturduk.
Etrafa göz attım. Dedemler uçağı kaçırmamak için gitmişlerdi. Kuzen bozuntuları ise hafif sarhoşlardı. Annem yanında tanımadığım bir kadınla yanıma geldi.
Annem: kızım bu Aysun, kendisi çok ünlü bir dansçı. Aysun buda kızım Beren.
Dediğinde bana el uzatan Aysun ablaya nezaketen elini sıktım.
Aysun: tanıştığıma çok memnun oldum kızım. Benim haytada bir azdan gelir.
Dediğinde kafa Allahım lütfen sonu benim düşündüğüm gibi çıkmasın amin çok amin. Annenler konuşurken dikkatimi bize doğru gelen benim yaşlarımda bir çocuk ile oraya baktım.
Aysun: aha gel olum. Seni Beren ile tanıştırayım.
Dediğinde gördüm kişi ile minik bir şok yaşadım.
Ben: Buğra?
Buğra: Beren?
Annem: tanışıyormusunuz?
Buğra: evet hatta Beren benim ahirete ömür bacımdır.
Dediğinde onun bu dediğine güldüm. Buğra çok çapkın bir çocuktu. Birgün bu çapkınlığını benim üstümde denemek istediğinde Asaf ve Sinan bunu bi güzel benzetmişti.
Aysun: nereden tanışıyormusunuz siz bakıyım?
Ben: okuldan.
Dedim ve hava alma gereği bulurak annemlerden izin isteyip terasa çıktım.
Terasta kimsecikler yoktu. Derin derin nefes alıp düşünmeye başladım. Acaba şiddet gördüğümü anlatmalımıydım? Yada kendilermi öğrenseler kafam çok karışık. Terastan çıkıp babamların yanına gittim.
Ben: baba ne zaman gidiyoruz?
Babam: siz arabalara gidin bende bir azdan geliyorum.
Babamın dediğine kafa salladım. Emir abimin koluna girerek çıkışa yöneldim.
Emir abim: benim arabam ile gel.
Dediğinde kafa salladım. Arabaya bince abim arabayı sürüp yola koyulduk.
Ben: Bir az akalımmı avukat bey?
Emir abim: akalım bakalım Beren hanım.
Dediğinde telefonu arabaya bağlayıp "akalım" adlı müzik listemde en sevdiğim şarkıyı açtım.
(Mutlaka dinleyin pişman olmayacaksınız)
Şarkı bitene kadar eve varmıştık. Hemen arabadan inip eve girdim. Ayakkabılarımı çıkarıp güzel bi oh çektim.
Odama çıkıp üstümü değiştirip babamın gelmesini bekledim. Çok geçmeden kapıp çalındı. "Gelebilirsin" dediğimde de içeriye babam girdi. Yatağa oturup "anlat" dercesine kafa salladı. Derin bir nefes alıp gözlerimi pencereye diktim.
Ben: nasıl anlatacağım hakkında hiç bir fikrim yok... Ben birgün aşık oldum. Bizim ilişkimiz arkadaşlıktan sevgiliye doğru gitti. Sonra bir gün baş ağrısı, miğde bulantısı, halsizlik ve iştahsızlık sebebiyle hastaneye gitti... Kanser olduğunu söyledi.... 6 aylık tedavi sonucu ileşebiliceğini şöylediler. Sevgiliğimizin 2. yılı hastanede olduğu için orada kitlayacaktık. Bana o gün o şarkıyı söyledi... Sonra birden rasızlandı o gün gözümün önünde ö-ldü. Ardan bir yıl geçti ve ben hala onu unutamadım. Daha 7 yaşında aşık olmuştuk biz...
Dedim ve ağlamaya başladım. Babam birden benim gosüne çekip sarıldı. Diyer olaylarıda anlatmalıydım. Kafamı gosünden çekip ayağı kalktım.
Ben: sana bir şey anlatacağım. Belki benden tiksinir belki benim gibi bir kızın olmadığını söylersin.
Dedim ve sustum ben ağlıyordum onun ise canı yanıyordu.
Ben: hani bana sormuştunya hastanede ne gördün diye.
Dediğinde kafasını salladı. Derin bir nefes aldım. Sinan ne derdi "sen utunalacak bir şey yapmadın". Başımı eğdim.
Ben: küçükken çalışıyordum. Bir gün iş çıkışı meseiye kaldığım için eve bir az geç gitmiştim. Evin kapısını tam çalıçağım o adam tarafından açıldı. Ben daha ne olduğunu anlamadan kolumdan tutup yatak odasına kitledi. Korkmuştum. İlk belindeki kemeri çıkarıp ellerimi bağladı. Ben daha ne olduğunu anlamadan üstümü çıkardı...Nekadar dirensemde... Ama ben isteyerek yapmadım... Onlar bana inanmadı belki sen inanırsınız.
Dedim ve sustum. Babama bakacak yüzüm olmadığı için kafamı kaldırmadım. Tam tekrar konuşacağım sırada babam bana sarıldı.
Babam: inanıyorum sana.
Dedi bana daha sıkı sarıldı. Nekadar istemesemde babamdan ayrıldım.
Babam: çok acıdımı canın?
Ben: çok acıdı baba.
Babam: belki daha önce seni koruyamadım ama bundan sonra kahramanın olucam.
Ben: söz mü?
Babam: söz.
Yazardan:
Baba kızına verdiği sözden sonra ona sımsıkı sarıldı hiç bırakmayacak gibi. Kız ise Asaftan sonra yeniden kahraman bulmuştu.
O gece baba kız birbirine sarılarak uyudular. Melih bey ise kızını bunu yapan adamdan intikam alacağını belirtti.
.
.
.
Sınır: 150 oy = cumartesi günü yeni bölüm.
Bölüm nasıldı?
Kitap nasıl gidiyor?
Sizce Asafe ne oldu?
Polat Berene kötü davranacakmı?
Gelecek bölüm neler olucak
Kitapta en sevdiğiniz karakter.
Asafa özel bölüme çok az kaldı.
Şimdiden hepinize hayırlı bayramlar.
Kuzen tayfası ile konuşma yazamadım kusura bakmayın.
Neyse ben kaçıyorum poğaça yanaklılarım 🤭😘😘😘