Just Friends(?)

By rainbowandcandies

71.4K 7.8K 9.9K

Alec üniversitenin okçuluk kulübünün kantininde, dans kulübünden Magnus adında birisi ile tanışır. Ve ikisi d... More

Tanıtım
Giriş
"Rahat dur"
"Canını acıtma"
Fazla iyisin.
"Biraz konuşalım"
"Olayı sormadın"
"Ergen seni"
"Nereye gideceğiz?"
"Çok fenasın"
Kamp
"Cidden kötüymüş"
"Yine romantik yanın konuştu"
"Bana aşık olur muydun?"
"O asla pişman olmaz"
Yapboz parçaları
Kısmetlerimi kapatacaksın
"Sadece duş mu alacağız?"
"Masum yüz"
Çok iyi hissettiriyorsun
Kaba kuvvet
Lanetli herifin tekiyim
Benim ne suçum var?
Ciddi değilsin
Artık gidebilir miyiz?
Meşhur?
Saçmalamayı kes
Pikapları seviyorum.
Aptal gibiyim
Denemeden bilemeyiz.
İptal edebilirim.
Biz arkadaş değiliz
Gidebiliriz
Ben, sen değilim.
Şartın ne?
Çok mu zordu?
Teşekkürler anne
Sevgi-Nefret
Ne istedi?
Fal kurabiyesi
Affedildim mi?
Lütfen kal.
Çok kötü şeyler yaşadık.
Dönüm noktası
En yakın arkadaş?
Üşümüşsün
Blöf yapıyordum
Teklif
Ne biliyorsun?
Biraz geç olmadı mı?
Kafam acıyor
Tavsiye
Bahanen bu mu?
Beni alakadar etmez.
Şu an yapma
Benimle düzgün konuş.
Ne yapmaya çalışıyorsun?
Rahatsız mı oldun?
Parayı yazın öderim
Beni bekler misin?
Kötü anılar
Son kısım
Sanat düşmanı
Zamanlaman çok yanlış.
Beni hep sev
Benimle uğraşma.
Gerçeklerle yüzleşme
Aksini mi düşünmüştün?
Seni kaçırmak istemedim.
Ben senin babanım.
Senin burada ne işin var?
Utandım şu an.
Zor bir dönemden geçiyordun
Sakin olmaya çalış
Kafayı yedirtme bana
Kafayı mı yedin?
Beni sevgiye boğ.
Sorman hata sevgilim.
Evet, konuşmayacağım
O konuda haklıydın.
Gayet güzel olur.
Sadece öpüşüyoruz
Çatlak birisi
Geçmiş pişmanlıklar
Lütfen beni bırakma
Korkuyor musun?
Babanla konuş
Kafayı mı yedin sen?
Bizim yüzümüzden
Ağlama sakın.
Ailecek tatil.
Küçük bir tartışma
Anladığına sevindim.
Alec dikkat et
Niye kavga ettiniz?
Egosal kıskançlık
Sana aşığım
Karışık duygular
Çok yaratıcısın
Seni bırakmak istemiyorum
Ben sana aşığım
Bu hallerini özlemişim
Tiktok videoları
Ergen Problemleri

Fetüs dönemi

621 79 120
By rainbowandcandies

"Baba biraz konuşalım mı?"

Magnus salonda oturan babasının yanına giderken söylemişti bunu.

"Ne konuşacağız? Az önce yeterince konuşmadık mı zaten?"

"Bu başka bir mesele, olay Collin ile alakalı."

"Collin hakkında konuşmak istemiyorum. Kardeşin ergen sorunlarını aşıp benim onun babası olduğumu hatırlarsa her şey yoluna girecek."

"Ergen sorunlar mı?" Deyip dalga geçer bir ifadeyle gülmüştü Magnus. "Sen bunlara ergen sorunları mı diyorsun? Oğlun senden korkuyor, senden kaçıyor baba. Bu bana hiç de ergen sorunu gibi gelmedi."

"Sana davrandığımın yüzde biri kadar bile ona davranmıyorum ben ve benden kaçıyor mu cidden? O zaman senin ülke falan değiştirmen gerekiyor."

"Fırsatım olsa değiştirmez miyim sence?" Demişti Magnus sinirle. Ama şu an kavga için iyi bir zaman değildi, bu yüzden derin bir nefes alıp babasının yanına oturdu Magnus. "Baba bu sefer durum ciddi."

"Tamam anladım, bir daha sesimizi yükseltmeyiz beyefendiye olur biter."

"Hayır, olay bundan bile daha ciddi." Deyip bir süre sessiz kalmıştı Magnus. "Collin uyuşturucu kullanmış."

"Ne? Ciddi misin sen?"

"Ciddiyim. Az önce odama geldi ve bana itirafta bulundu. Birkaç kez kullanmış sanırım ve şu an bırakamadığını söyledi. Baba, onun durumu sandığından daha ciddi. Senden korkuyor ve korkmakta da haklı olduğunu düşünüyorum. Şimdi dalga geçmek yerine kardeşime nasıl destek olman gerektiğini düşünmen lazım. Zira onu bu duruma iten sensin."

"Be-ben böyle olsun istemezdim."

"Evet ama böyle oldu ve yapacağın bir şey yok. Collin hassas bir çocuk ve bu hassasiyeti yüzünden şu an kendini ateşe atmış durumda. Onun ihtiyacı olan tek şey sevgi ve ben tek başıma bu sevgiyi karşılayamıyorum."

"Bu çocuk nasıl bu kadar hassas oldu. Annesi de babası da birer şeytanken hem de!"

Asmodeus bunu dediğinde Magnus istemsizce gülmüştü.

"Bu konuda sana katılıyorum işte. Sence ne yapmalıyız?"

"Ben onunla konuşurum. Gerekirse bu süreçte destek alır. Ben de onun yaşındayken bir ara böyle bir hata yapmıştım, şu an onu en iyi ben anlarım."

"O zaman ona destek ol, yanında kalmaya çalış. Şu an en çok sana ve sevgine ihtiyacı var baba."

Bir süre ikisi arasında sessizlik yaşanmıştı.

"Sen nasıl sağlam kaldın?" Dedi Asmodeus merakına yenik düşerek. "Sen nasıl aklını kaybetmedin?"

"Bu kaybetmemiş halim mi sence?" Deyip kolunu koltuğun arkasına dayayıp babasına bakmıştı Magnus. "Hayatımın içine ettin baba ve oturup oradan oraya sürüklenememi izledin. Buna hiçbir zaman engel olmadın. Aynı şeyi kardeşime yapmana engel olmaya çalışıyorum."

"Biraz da olsa aramız düzelmiştir diye ummuştum."

"Sen düzelmediğin sürece aramız o kadar kolay düzelmez baba." Deyip derin bir iç çekmişti Magnus.

"Peki sana düzelme sözü versem?"

"İnanmam ki."

"Neden inanmazsın?"

"Çünkü inanırsam daha büyük hayal kırıklığı yaşarım, bu yüzden inanmak istemiyorum. Ama eğer cidden kendini affettirmek istiyorsan söz verme, bu sözü gerçekleştir."

"İnan ya da inanma Magnus..." deyip oğluna yaklaştı Asmodeus ve onu kendine çekip sarıldı. Magnus böyle bir tepki beklemediği için oldukça şaşkındı. "İnan ya da inanma, bu sözümü yerine getireceğim."

"Baba, ölecek miyim? Neden bana iyi davranıyorsun?"

Magnus bunu sorduğunda Asmodeus "Deme öyle şeyler." Diyerek oğlunun saçını okşamıştı.

"Sorun ne o zaman?"

"Sorun benim. Az önce ettiğimiz kavga... ya da ondan öncekiler... her defasında sorun bendeydi ve bunun farkına varmaya başladım. Telafi edeceğim."

"Rüya görüyorum bence ben." Deyip başını kaldırarak babasına bakmıştı Magnus. Babasının yüzündeki ciddiyeti görünce daha da şaşırmıştı. "Bir sorun varsa söyle."

"Bir sorun yok, başından beri yapmam gereken şeyi yapıyorum." Deyip Magnus'un saçına bir öpücük bırakmıştı Asmodeus. "Başından beri yapmam gerekeni yapıyorum."

....

Günler birbiri ardına geçip gidiyordu. Magnus babası ile yaptığı konuşmadan beri daha rahattı.

Collin için destek amaçlı bir psikiyatr ile görüşmüşlerdi. Şimdilik o süreç sorunsuz ilerliyordu.

Bugünse büyük gündü, maç günü. Magnus arabasıyla Raphael'i almaya gelmişti ve şu an arabada onu bekliyordu.

"Geldim sonunda." Diyerek arabanın kapısını açarak Magnus'un yanına oturdu Raphael. Baştan aşağı ateş ejderleri taraftarı gibi giyinmişti.

"Tarafını ne kadar belli etmişsin."

"Her daim tarafımız bellidir bizim. Hadi ne duruyoruz, gidelim artık. Maça geç kalacağız."

"Sakin ol, altımızda araba var."

"Doğru ya, ben unutmuşum bu kısmı. Otobüsseksuel bir insan olarak otobüslerle yolculuk etmekten zevk almaya başlamıştım."

Magnus onun lafına kahkaha attıktan sonra arabayı sürmeye başlamıştı. Zaten çok kısa zaman sonra gelecekleri yere de varmışlardı.

"Yiyecek bir şeyler alır mıyız Magnus?"

"Alırız da küçük kardeşim ile maça gelmiş gibi hissediyorum sayende."

Raphael kafasına taktığı şapka ve tavrıyla küçük çocuklara benziyordu.

"İstersem anında eski yaşıma dönebilirim." Deyip şapkasını geriye doğru çevirdi Raphael ve elini Magnus'un omzuna koydu. "Hey bebek, maç sonu boş musun?"

Bunu dedikten sonra Magnus'tan makas almayı da ihmal etmemişti.

"Çocuk olmana razıyım şu an."

"Sen de hiçbir şeyden memnun değilsin." Deyip elini çekti Raphael. Sonrasında gözü uzakta bir yere takıldı. "Radara yakalandık az önce."

"Anlamadım?" Deyip başını çevirdiği zaman uzakta ikisini izleyen Alec ile göz göze gelmişti Magnus.

Magnus o yöne bakarken Raphael aniden onun yanağına bir öpücük bıraktı.

"Raphael, ne yaptığını sanıyorsun?"

"Gözlerinden çıkan ateşi görmedin mi? Küçük bir kıvılcım attım sadece. Gel yanlarına gidelim."

"Hayır, istemiyorum." Demiş olsa da Raphael onu bileğinden çekiştirip Aleclerin olduğu yere doğru götürmeye başlamıştı bile.

Chris onları fark ettiğinde anında Alec'in koluna girmişti ama Alec bunu fark edemeyecek kadar odaklanmıştı. Jace de yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirmişti.

"Selam Alec." Deyip gülerek Alec'in karşısında durdu Raphael. Alec'in ise yüzündeki ifade bir saniye dahi olsa yumuşamamıştı.

"Selam." Deyip gözlerini Magnus'un üstüne çevirdi Alec. Magnus ise rahatsız bir halde Raphael'e dönmüştü.

"Bir şeyler alıp maça girelim hadi Raphael."

"Biz daha önce tanışmadık." Deyip söze atladı Chris ve elini Raphael'e uzattı. "Ben Chris."

"Ben de Raphael." Deyip sahte bir samimiyetle Chris'in elini sıkmıştı Raphael.

"Magnus'un arkadaşı mısın?" Demişti Chris biraz imalı bir tonla konuşup.

"Evet öyleyim."

"İlginç..." dedi Jace söze atlayıp. "Magnus'un arkadaşlık tanımı genelde bambaşkadır. Normal bir arkadaşı olduğunu görmek... şaşırdım doğrusu."

"Ah... ben de sarışınların beyni olmadığını duymuştum,  o yüzden şaşırmadım."

Raphael bunu dediğinde Magnus gülmeye başlamıştı. Jace'in ise sinirden yüzü gerilmişti. Alec ise gerilimden çok Magnus ve Raphael'in yakınlığına kafayı takmıştı.

"Öyle deme Raphael..." deyip elini Raphael'in omzuna attı Magnus. "Sonra Jace sana asılsız iftiralar falan atar, uğraşıp durursun."

"Ha... onun iftiralarından mı korkacağım. Ayrıca... sadece salaklar o iftiralara inanır bence, öyle değil mi Alec?"

Alec bir şey diyecek olsa da son anda susma kararı almıştı.

"Gerçekleri konuşmak ne zamandır iftira olmuş acaba." Demişti Jace kendine hakim olamayarak. Ama Raphael onu takmayarak Magnus'a dönmüştü.

"Maç başlamak üzere. Yiyeceklerimizi alıp vip bölümümüze gidelim ve maçı izleyelim. Sonra da oyuncular ile tanışacağız, öyle değil mi Magnus?"

"Evet öyle, zaten söz vermiştim sana."

"Harika, günlerim senle tanıştığım andan beri mükemmel geçiyor." Bunu dedikten sonra dönüp Alec'e bakmıştı. "Doğru tarafta olduğum için çok şanslıyım."

"Kesecek misin artık?" Demişti Chris sinirine hakim olamayarak. "Gördüğün üzere Alec sizi takmıyor."

"Takmıyor mu?" Deyip Alec'e yaklaştı Raphael. "Belki de şoktan ötürü kilitlenmiştir."

"Magnus, al şu arkadaşını başımdan."

"Hadi gidelim Raphael, Alec'le ne zaman 3 dakikadan fazla aynı ortamda bulunsam saçmalamaya başlıyor. Gerçi... eğlencesini bölüp de yanıma gelebilecek kadar gözünde değerim var ama kendisi henüz fetüs döneminde olduğu için bir şeylerin farkına daha varamamış."

Magnus Raphael'in gazına gelerek bunu söyleyip sonrasında yürümeye başlamıştı.  Chris ise şaşkınca Alec'e dönmüştü.

"O bunu nereden biliyor?"

"Nereden biliyorsa biliyor işte, gidip şu maçı izleyelim artık. Sinirlerim yeterince gerildi zaten."

Alec yürümeye başladığında Jace de Chris'in yanına ilerlemişti.

"Beceriksiz olman başımıza ne işler açıyor görüyorsun değil mi?"

"Kapa çeneni Jace, şu an cidden seninle uğraşacak kafada değilim."

....

Ayy Magnus ve Raphael tam bff oldular, aşık oldum ikisine *-*

Continue Reading

You'll Also Like

31K 2.2K 42
"Sen... Sen çok küçüksün." "Sen... Sen görürsün. Görürsün, güzelce büyüyeceğim."
194K 22.1K 27
Kim Namjoon, kendisine verilen görevi yerine getirmek için sahte bir aile kurmaya karar verir fakat birbirlerinden deli gibi nefret eden Taehyung ve...
188K 7.6K 55
Yabani dizisinden tanıdığımız Asi ve Alaz'ın muhtemelen hiç yazılmayacak anlarına dair tek veya birkaç bölümden oluşacak hikayelerdir.
12.8M 610K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...